x24x

1.5K 78 7
                                    

Hala kitabı hatırlayan var mı bilemedim... özür dilerim 😭

Bunların bir kaç bölümü var zaten yazayım da bitsin. 🤭

Eğer hatam varsa özür diliyorum, uyarabilirsiniz. Uykuluyum yatmadan da atayım yazmışken dedim. Yarın yine kontrol edeceğim.

Yusuf yüzüne vuran güneş ışığıyla gözlerini araladı. Çınar'ın sıcaklığını hissedebiliyordu. Oğlan kendini Yusuf'un üstüne yıktığı için bu şaşırtıcı değildi. Onu hem kollarıyla hem de üstüne attığı bacağıyla kafeslemiş, yüzünü de oğlanın ensesine gömmüştü.

Çınar'ın sıcak nefesi karnının kasılmasına sebep oluyor yakınlıkları kalbini çarptırıyordu. Daha fazla kendini oğlana kaptırmak istemeyerek kolları arasından sıyrılmaya çalıştı. Hamlesi başarısız olmakla kalmayıp oğlanın kollarını daha da sıkılaştırmasına sebep oldu.

"Gitme..." Oğlan boğuk mırıldanmasının ardından yüzünü yasladığı enseye sürttü. Uykusuna kaldığı yerden devam etti. Yusuf zorlukla yutkundu. Çınar'a karşı bu kadar hassas olması onu biraz endişelendiriyordu ama bu kez kararlıydı. Bu oğlana verdiği son şans olacaktı.

Koridordan gelen ayak seslerini duymasıyla gerildi. Nefesini tutarak adımların mutfağa ilerlemesini dinledi. Çınar'ı evden atma vakti gelmişti. Bu kez kararlılıkla oğlanın bacağını üstünden attı.

Bacağının atılmasıyla Çınar da gözlerini zorlukla araladı ama kollarını gevşetmedi.

"Çınar bırak!" Çınar dün yaşananları net bir şekilde hatırlıyordu. İçinde şaşırtıcı şekilde en ufak bir utanç yoktu. Oğlanı ona bir şans daha vermesi için ikna edebilmiş olması her şeye değerdi. Yüzünde uykulu olmasından gelen uyuşuk bir gülümseme peydahlandı. Kollarından hala çıkamamış ama oturur pozisyona geçmiş Yusuf'un beline daha da sarılıp kafasını kucağına yerleştirdi. Tam anlamıyla sevilmek isteyen bir köpek gibi davrandığının farkında olsa da utanç bedenini çoktan terk etmişti.

Yusuf oğlanın bu haliyle affalladı. Kalbi gümbür gümbür atıyordu. Çınar'ın ona böyle sırnaşacağı bir günün gelmesini beklemiyordu. İçinde oğlanı itecek gücü bulamadı. Eli tereddütle sarı saçlara uzandı. Elini yumuşakça üzerlerinde gezdirdi. Çınar'ın gülümsemesi buna karşı daha da genişledi, saçlarındaki ele doğru o da süründü.

Yusuf yüzünün kızarmaya başladığından emindi. Koskoca oğlanı nasıl bu kadar tatlı bulmuştu bilmiyordu.

Gözlerini kaçırıp kendine gelmeye çalıştı. Mutfaktan gelen tencere sesleri bu konuda ona yardımcı olarak yerinden fırlamasına sebep olmuştu. Çınar ani hareketiyle oğlanı tutamamış kolları arasından kaçırmıştı.

Yatağa düşen kafasını kaldırıp hala uykulu bakan gözlerini Yusuf'unkilerle birleştirdi. "Çınar hadi kalk, gitmen lazım." Çınar uyku sersemliğiyle söylenen tek bir sözü anlamayarak aval aval oğlana bakmaya devam etti.

Yusuf panikle odasının kapısını kilitledi. Geceden yapması gereken şey anca aklına gelmişti.

"Çınar, annemlere nasıl açıklayayım gecenin köründe geldiğini? Hadi kalk!" Kolunun çekiştirilmesiyle Çınar kendine gelip yavaş hareketlerle ayaklandı.

Camdan aşağıya endişeyle bakan Yusuf'un sırtına yaslanıp kollarını tekrar beline sardı. "Seni seviyorum..."

Yusuf bir süre sessiz kaldıktan sonra zorlukla kendini oğlandan ayırdı. Gözgöze gelmekten kaçınıyordu. "Şimdi sırası değil Çınar..." Karşılık vermesi için erkendi. Güvenini geri kazanması gerekiyordu. "Şimdi gitmen gerek... ama..."

Gözleri yine cama döndü, sıkıntıyla dudağını dişledi. Çınar ısırdığı yere bakakalırken Yusuf tekrar söze girdi. "Böyle olmaz. Sakın bir delilik yapıp atlama! Odada kal, kahvaltı yaptıktan sonra seni bir şekilde çıkartacağız, kapıdan." Çınar gülümsedi. "Korkma yavrum kolay kolay sakatlanmam. İnerim buradan panikleme boşuna."

Yusuf'un kaşları çatıldı. Oğlana yanaşıp tehdit eder bir tonda onu uyardı. "Sakın! Sakın buradan ineyim deme! Hızlı hızlı kahvaltı yapıp geleceğim uslu uslu bekle."

"Yusuf, Hakan, kahvaltıya!" Annesinin sesini duymasıyla Çınar'a son uyarıcı bir bakış atıp kapıyı açtı. Geri kapatmadan önce "Sakın!" diye bir kez daha uyarmıştı.

...

"Yusuf kapıya baksana." Zaten tedirgin olan oğlan daha da endişelenmişti. Misafir gelmesi şu an bir felaket olabilirdi.

Hızlıca ayaklanıp kapıyı açtı.

"Çınar, seni öldüreceğim!"

Oğlan buna karşı pişkince gülümsedi.

"Bir şey olmaz dedim sana yavrum, kahvaltıya davet etmeyecek misin?"

Bunlar biraz flörtleşip barışacaklar ben de kitabı bitireceğim.

Hadi bakalımmm!

GİTME -BxB- TextingWhere stories live. Discover now