-15-

96 10 13
                                        

*・゜゚・*:.。..。.:*・♡・*:.。. .。.:*・゜゚・*

-6:30-
Beomgyu artık hasta değildi. Hızlı iyileşeceği konusunda haklıydı. Yeonjun'un mesaisinden sonra randevuya çıkacakları konusunda anlaşmışlardı.

Bekle. Ah, tanrım. Bugün Beomgyu ile randevusu vardı. 12 SAAT İÇERİSİNDE. Bu da bugün iş için şık giyinmesi gerektiği anlamına geliyordu.

Bugünkü randevusu için kıyafet seçmeye dolaba doğru yöneldi.

Bazen modaya uymak zorluyor, Ama Beomgyu içinse önemi yok.

-8:30-
Bıkkın bir şekilde işine gitti bugün. Ama daha sonra bu işin Beomgyu ile tanışmasına vesile olduğunu hatırladı. Beomgyu onun hayatındaki tek pozitif şeydi.

Orada, her zamanki gibi yazar kasaya sipariş almaya devam etti. Bunu her gün 10 saat yapmak yorucuydu. Ama Beomgyu içinse önemi yoktu.

Geri dönmek veya pes etmek yok.

-1:00-
  Beomgyu için gergin olmak yetersiz bir ifadeydi. Ne giyeceğini düşünerek odanın içinde volta atıyordu. Yeonjun'un randevu konusunda şaka yapıp yapmadığını ve bunu yaparak kendini aptal durumuna düşürüp düşürmediğini bile bilmiyordu.

Beomgyu'nun aklında pek çok düşünce cirit atıyordu. Yeonjun'un onun gibi biriyle çıkmak istediğine gerçekten inanamıyordu.

Bunu düşündükçe yanaklarının ısındığını hissetti.

-6:30-

  Yeonjun istemeden hayal kırıklığına uğramış hissetti. Beomgyu bugün gelmemişti. Belki de ondan hoşlandığı hakkında sadece şaka yapmıştı. Muhtemelen gereksiz yere hazırlanmıştı. Bunu düşündükçe suratı asıldı.

dışarı çıktı ve kapıyı kilitledi, başı öne eğik bir şekilde arabasına doğru yürüdü.

  "Neden bu kadar depresifsin? Heyecanlı olursun sanmıştım, benimle çıkmak isteyen sendin sonuçta.." Arkadan Beomgyu'nun sesi duyuldj. Yeonjun gözleri parlayarak arkasını döndü.

  "Beomgyu! Cidden gelmişsin!" Umudu tekrar yükseldi.

  "Tabii ki geldim, neden gelmeyeyim?" Büyüğünün cevabına şaşırmıştı Beomgyu.

  Yeonjun küçüğün elini tuttu ve sürücü koltuğunun yanına götürdü. Onun için kapıyı açtı.
  "Teşekkür ederim, Yeonjun," Beomgyu kıkırdadı. Tanrım, bir insan sadece kıkırdayarak nasıl bu kadar tatlı olabilir?

  Biraz sonra, Yeonjun sürücü koltuğuna geçti.

  "Gidelim prenses." Yeonjun arabayı çalıştırdı. Beomgyu kızardı ve gülümsedi.

  Yeonjun arabayı sürerken arabada birlikte şarkı söylediler. Sevdikleri bazı şarkıların ortak olduğunu keşfettiler.

  Beomgyu gülümsedi, nereye gittiklerini merak ediyordu, "nereye gidiyoruz?" Yeonjun'a baktı ve kafasını koltukta dinlendirdi. Şaşırtıcı bir şekilde, Yeonjun zaten ona bakıyordu.

  "hey- kaza yapacaksın, yola bak" Beomgyu yerinde doğruldu ve yola baktı.

  "Üzgünüm, sen fazla göz alıcısın." Yeonjun gülümsedi ve yola odaklandı. Beomgyu bu sözler karşısında kızarmaktan kendini alamadı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 14, 2024 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Three p.m.|YeongyuWhere stories live. Discover now