1.bölüm

20 4 9
                                    

İki kardeş, soluk soluğa, kalpleri hızla çarparak arkalarından gelen yaratıktan kaçıyorlardı. Ayakları toprağa değdikçe birbirine karışan toz ve çakılın arasında kayıyor, nefesleri dudaklarından hızla dışarı fışkırıyordu. Gözlerindeki korku ve ağırlaşmış bedenlerine rağmen umutsuzluğa yenik düşmüyorlardı. Çünkü şimdi, hayatta kalmak için başka bir seçenekleri yoktu. Korku dolu gözlerle etraflarına bakındılar, ama hiçbir yerde güvenli bir sığınak göremediler. Sadece sonsuz bir düzlük, çarpan kalpleri ve geride bıraktıkları yarınları vardı. Ancak içlerindeki kararlılık ve dayanıklılık, onları durdurmaya niyetli olan her şeye karşı direnmeye devam etmeye iterken, umut tükenmek bilmiyordu.

Toprağın altından yükselen yaratığın nefesini enselerinde hissediyorlardı, adımlarını hızlandırdılar, her an kendilerini yutacak karanlıkla yarışıyorlardı. İkisinin de yüzünde, yaşam mücadelesinin verdiği bir kararlılık ve umutsuzluğun arasında sıkışıp kalmış bir ifade vardı. Belki de kaçışlarına son verecek bir çözüm yoktu, belki de bu sadece bir sonun ertelenmesiydi. Ancak şu an, bu umutsuz koşuşturmacanın içinde, sadece birbirlerine olan bağlılıkları ve birlikte geçirdikleri anılarının gücüne sığınıyorlardı. Gözlerindeki ışık, umutsuzluğun karanlığına meydan okuyarak, son umut kıvılcımını canlı tutuyordu. Hayatta kalmak için koşmaya devam ettiler, bilmedikleri yarınlarına doğru.

Yollarının sonunda beliren bir benzinlik, umutsuzlukla dolu gözlerinde bir ışık yakar gibi parladı. Kardeşler, soluk soluğa, yorgun bedenlerini bu umut adası gibi görünen yerin sınırlarına kadar sürüklediler. Kalpleri hala hızla atarken, ayakları toprağa çarparak bu son umuda doğru koştular. Bir arabanın gölgesine sığınarak, nefes nefese, titreyen elleriyle bağaşın kapısını açtılar. İçeriye girdiklerinde, bir an için nefeslerini tuttular, karanlıkta gizlenen tehlikelerden uzak kalmak için dua eder gibi. Ancak içeride, sadece sessizlik ve karanlıkla karşılaştılar. Belki de bu, son umutlarına sarılmak için bekledikleri sessizlik ve güvenli bir sığınaktı. Gözlerindeki umut dolu parıltı, hâlâ kaybolmamıştı. Yarının belirsizliğine rağmen, bu an, onların umutlarını yeniden canlandırmıştı.

Kardeşler, arabanın bağajında sessizliği ve güvenliği hissederek birbirlerine baktılar. Belki de hayatta kalmak için son bir umut ışığıydı bu. Yorgun bedenleri dinlenmek istiyordu, ancak içlerindeki endişe ve korku hala taze ve canlıydı. Gözleri etrafı taradı, belki de yakınlarda tehlike arayan bir gölge vardı. Ancak her şey sessizdi, sadece kendi nefeslerinin huzur veren ritmi duyuluyordu. Bir süre sonra, yorgunlukları ağır bastı ve kardeşler, arabanın içinde birbirlerine yaslanarak uykuya daldılar. Belki de yarının getireceği belirsizliklerden kaçmak için bir anlık kaçıştı bu. Ancak şu anda, birbirlerine sıkı sıkıya sarılarak, hayatta kalmak için verdikleri mücadelede birlikte olduklarını bilmek, onlara biraz olsun huzur veriyordu.

İkisi usulca kaderin kendilerini götüreceği sonu beklerken arabanın motoru aniden ses çıkardı ve araç hareket etti. Kardeşler, sakin bir rüzgar gibi araba içinde salınırken, yeni bir hayata doğru yola çıkmışlardı. Motorun yumuşak vızıltısı, onların uyku dolu dünyalarına hafifçe karışırken, gece sessizliği yavaş yavaş geri dönüyordu. Araç, karanlık yolda ilerlerken, ay ışığının gölgeleri dans ettirdiği gölgeleriyle çevriliydi. Kardeşlerin yüzlerinde, umut ve belirsizlik arasında bir yerde, yeni bir başlangıcın heyecanıyla dolu bir gülümseme belirdi.

***

Maria hale (@kookpir )

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Maria hale (@kookpir )

Benjamin marsillo hale

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Benjamin marsillo hale

Journey of hope (Teen Wolf) Where stories live. Discover now