-2-

75 14 2
                                    

"Dai bana Almanya'daki iyi bir takımdan teklif geldi. Bu kariyerim için çok büyük bir şey gideceğim."

"Senin için çok sevindim abi, birgün ben de oraya geleceğim beraber en iyileri olacağız. Senin o harika gollerini tekrar göreceğim"

"Beni de unutmayın."

3 yılın ardından abimi ilk kez göreceğim. Telefonda her zaman görüşüyorduk ama gerçekte görmek ayrı bir şey.

Heyecanlıyım..

Yarım saat sonra

Stadyuma sonunda gelmişlerdi.

Sonunda abisini tekrar görecekti. Maçlarını asla kaçırmazdı, onu her zaman arar, her zaman mesajlaşırlardı.

Abisi onun idolüydü zaten. Onun golleriydi futbola hayranlığının sebebi. Bu hayranlık onun için kariyer oldu daha sonra.

Ama artık eskisi gibi golleri yoktu. Dünya'nın en iyi oyuncusunun yanındaki bir destek gibiydi artık. Noa'nın gollerine asist yapıyordu.

Daiki'nin aradığı futbol bu değildi. Onu heyecanlandıran, kalbini hızlandıran.

Ama hâlâ abisine hayrandı o ayrı bir mesele.

...

"Eh Daii şimdi antrenman mı yapıyorlardır? Girebilecek miyiz?"

"Girsekte sıkıntı olmaz başkan ile görüşeceğiz deriz, sonuçta doğru bu takıma transfer olduk değil mi"

"Evet! Çok heyecanlıyım."

"Neyse hadi gel-"

"Yine mi sen, beni takip falan mı ediyorsun?"

"Ha, Seni neden takip edeyim Bay Egoist?"

"Bay Egoist? Sıradan birine göre fazla özgüvenlisin"

"Sıradan mı? Ben bunu boğarım."

Hori sinirlendiğimi  anlamış olacak ki omzuma dokundu.

"Kusura bakmayın siz bu takımda mı oynuyorsunuz?"

"Evet 2. Sıradan peki siz? Buraya futbolcuları dikizlemeye mi geldiniz?"

"HUH? Seni ben-"

"Daii sakin ol-"

"Daiki Ito ve Hori Suzuki sizler misiniz?"

Takım elbiseli bir adam konuştu.

"Evet ben Hori Suzuki bu da arkadaşım Daiki Ito"

"Başkan da sizi bekliyordu."

"Tabi geliyoruz"

"Şu alman biraz şaşırmış gibi bakıyor. Gerçi sıradan dediği kişilerin takımının başkanı tarafından çağrıldı pehh"

"Hadi Daii gidelim."

"Adın Daiki ha yabancı bir isim, nerelisin?"

"İyi bari beynin yabancı bir isim olduğunu anlamaya yetiyormuş.. Japonum ben"

"Dilin fazla uzun senin."

"Daii. Hadi"

"Geldim"

...

Başkanla takım hakkında konuştuk. Önceki kaptan kaptanlığı bırakmış bu yüzden takımla uyum sağlarsam kaptan olabilirmişim.

Ve evet her zamanki gibi 9 numarayım. Bunu bırakamazdım.

Hori de yine 11 numara bu sayı da onun için gerçekten değerli olmalı.

Sonuçta 7 yıldır aynı numaraları taşıyoruz.. çocukken bile bu numaraları isterdik.

Asillerin antrenmanını izlemek için sahaya gittik. Kadınların antrenmanları 2 saat sonraydı.

1 saat sonra

Asillerin antrenmanları bitmişti şimdi ise toplanıyorlardı.

Hori'nin zoruyla sahaya indik. Tabi ki buna şaşkınlıkla bakmışlardı.

Biri dışında.

Hayır abim değildi bu.

Almanya'da olduğumuzu biliyordu fakat buraya geldiğimizi bilmiyordu.

Şaşırmayan kişi Noel Noa'ydı. Soğuk kanlı bakışlarıya bizi inceliyordu.

Sonra abim bize doğru seslendi.

"Kızlar, burada olmanızı beklemiyordum. Hoşgeldiniz!"

Diğerleri soyunma odasına gidiyordu anlaşılan. Noa son kez baktıktan sonra yoluna devam etti.

Abime baktım. 3 yıl olmuştu. Ama bakışları hâlâ aynıydı. O sakin bakışlar. Bana özlem hissettirdi.

Kendimi abime sarılırken buldum.

"Seni özledim abi."

"Ben de seni özledim çilek kız.."

...

436 kelime

Kafamdakini tam olarak yazıya aktaramıyorum.

Umarım iyi olmuştur.

Eğer bu kurguya devam edersem daha çok uzun yolu var.

Baybayy 🥰😘😍

ꪖꪶꪑꪖ᭢ ƙꪮ̈ᩏꫀᦋ̆ỉ | Kaiser Michael X ReaderWhere stories live. Discover now