"Güzelim, seni seviyorum."

2.1K 289 81
                                    

Selamlar^^

Üzgünüm, geç yb geldi. Ama yazıp atmaya çalışacağım!

İyi okumalar dilerim🍡

*

Dediği ile biraz şaşırmış, ve onu tatlı bulmuştum. Elimi tutmak için izin alıyordu. Hangi alfa böyleydi ki? Ama beni öptüğünde izin almamıştı? Sanırım erken olduğunu düşünmüş olabilirdi. Ya da benim yanlış anlayıp rahatsız olacağımı düşünmüş de olabilirdi. Bilmiyordum. Ama şu an heyecandan ne yapacağımı şaşırdım.

"Hayır... Ah, yani e-evet, tutabilirsin. Ama... izin almana gerek yok ki." dedim heyecanlı heyecanlı konuşurken. Yüzünde ufak bir tebessüm oluştu. Ben de şapşalca güldüm. Kafasını eğip dudaklarını dişledi ve bana baktı alttan alttan. Tanrı'm... Şu an çok... ateşli gözüküyordu böyle.

"Seni o gün öptüğümde... yanlış ya da rahatsız olabileceğini düşünmeden öptüm ve... özür dilerim. Bu yüzden izin aldım." diye kendini açıkladı güzelce. Ve ben yine bu tutumu karşısında eridim. Omegam bir hâyli sevindi. "Sorun değil Taehyung, rahatsız olmadım ve de yanlış anlamadım. İzin almana da gerek yok." Gülümsedi kafasını kaldırarak. Elini uzatıp elimi tuttu. Heyecandan nefesim kesildi. Bakışlarım direkt tuttuğu elime düştü. Baş parmağı ile okşadığında kalbimin atışı hızlandı. Hızlı hızlı kırpıştırdım kirpiklerimi.

"Ellerin küçük... ve bembeyaz." dedi. Bakışlarım onu buldu. Dikkatlice bana baktığını gördüm. Gözleri dudaklarıma kaydı ama hareket de etmedi. Bilmiyorum, öpmesini istedim. İstedim ama erken miydi? Bence biraz erkendi. Ama içimdeki bu isteğe engel olamıyordum. O dudaklarının verdiği hissiyatı bilmek istiyordum. Ama kendimi zor tuttum. Çünkü omegam beni hâliyle zorluyordu o dudaklara yapışmam için.

"İçeri g-geçelim mi? Uzun süredir buradayız, merak etmişlerdir." dedim. Beni onayladı ve el ele salona geçtik. Ailelerimiz biraz imayla baktılar. Eunwoo hyungumu tekli koltukta görünce şaşırdım ama belli etmedim. Taehyung ile ben ikili koltuğa kuruldum. İç içeydik.

"O zaman her şeyi hallettiğimize göre biz kalkalım." Bay Kim ayaklanarak konuştuğunda ben de ayaklandım Taehyung ile beraber. Gideceğini bilmek beni garip hissettirdi. "Biraz daha kalsaydınız Kim?" dedi babam. Bay Kim gülümsedi ve "Tekrar geliriz Jeon. İşler birikti, malûm tatilden yeni döndük." diyerek dış kapıya yöneldik. Hâlâ el eleydik, kurdum da ben de mutlu olmuştuk.

"Bir gün sizi beklerim bize." Bay Kim söze atıldı hemen. Babamlar onayladı onu. Taehyung elimi hiç bırakmak istemezmiş gibi tutuyordu. Ama mecbur gitmesi lazımdı. Onun da işleri vardı kesin. Ailem Bayan Kim ile Bay Kim'i evin dış kapısına kadar eşlik etmeye gitmişti. Ben ile Taehyung baş başa kalmıştık.

"Gitmek istemiyorum ama..." diyerek sesli nefes verdi. İki elimi tutup önümüze getirdi, okşadı bir süre. Gözlerimin içine bakarak "Yarın buluşma şansımız var mı?" dedi heyecanla. Heyecanını kırmak istemedim. Bu yüzden kafamı aşağı yukarı sallayarak "Var, buluşabiliriz." dedim. Sesli nefes vererek gülümsedi. Tanrı'm, aklıma mukayyet ol...

"Tamam o zaman, ben seni ararım. Nerede buluşacağımızı falan konuşuruz, olur mu?" Kısaca bahçeye göz attığımda, ailelerimizin bizi izlediğini görünce utandım. Hemen önüme dönerek "O-Olur." dedim hızlıca. "Gideyim o zaman ben?" dedi elini istemeye istemeye çekerek. Ellerimi önümde birleştirip "Hmhm." dedim.

Evin dış kapısına kadar eşlik ettim. Sonra kısa vedalaşmadan sonra gitmişlerdi. İçeri geçtik. Ben elime telefonu alıp arkadaş grubumuza her şeyi aktardım. Beni yeri geldi mi utandırmışlar, yeri geldi mi düşündürmüşlerdi. Sahi, Taehyung cidden beni seviyor muydu? Ya da rol mü yapıyordu? Emin değildim. Rol yapıyorsa da iyi yapıyordu.

Only Me | TaekookWhere stories live. Discover now