26. Bölüm -Birleşen Ruhlar-

2.1K 331 49
                                    

Bu bölümde +18 sahneler yer almaktadır. Ben yetişkin olmayanları uyararak görevimi yerine getireyim. Eğer bu sahneleri okumak istemezseniz 27. bölümden devam edersiniz. 

Elleri yanaklarımdaydı. Başımı hafifçe yana eğerek daha rahat öpüşmemizi sağladı. Gözlerim istemsizce kapanırken sadece onu hissediyor, onu tadıyor, onu kokluyordum. Sanki beni öpmek nefes almak kadar gerekli bir ihtiyaçmış gibi öpüyor, diliyle adeta tadıma bakıyordu. Titreyen dizlerimin beni daha fazla taşıyamayacağını düşündüğüm an güçlü kollarının belime sımsıkı sarıldığını hissettim. 

Bir an sonra beni kaldırdığında artık titreyen dizlerim hakkında endişelenmeme gerek yoktu. 

"Jason!" dedim neredeyse çığlık atacaktım. O ise beni geniş göğsüne yasladıktan sonra yatağa doğru yürüyordu. Yavaşça yatağa bıraktığında geriye çekilip parlayan gözleriyle bana baktı. Sanki manzaranın tadını çıkarıyor gibi görünüyordu. Onun bakışları içimin titremesine neden oldu. Bir erkek ancak sevdiği kadına böyle sahiplenici bakabilirdi. 

Parmakları önce bileklerimde, sonra dizlerimde gezindi. Bir an sonra ben daha ne olduğunu anlamadan üzerimdeki gecelik zemindeki yerini almıştı. Jason doğruldu ve elini pantolonunun beline götürdü. Bir an durdu ve bana baktı. Gözlerinde bir soru olduğunu görebiliyordum. Bana bunu isteyip istemediğimi soruyordu. Hayır dersem duracağını biliyordum ama bir çılgınlık seline kapılmıştım sanki. Doğrunun bu olduğunu düşünüyor, başka bir seçeneği anmıyordum. Başımı hafifçe salladığımda öyle muhteşem gülümsedi ki doğru kararı aldığım gerçeğine daha da ısındım. 

Jason insanüstü bir hız ve çeviklikle kıyafetlerini çıkardı. Çok geçmeden yatakta yanıma uzandı. Yakınlığı bedenimin gerilmesine neden oldu ama Jason beni okşamaya başladığında o da geride kaldı. Dudakları şakaklarıma oradan çeneme ve dudaklarıma ilerlerken "Sorun yok," dedi fısıltıyla. "Sana iyi bakacağım," diye mırıldandı. 

Kısa bir iç çekişten sonra gülümsedim. "Endişe etmiyorum," dedim. 

Jason geri çekilip bir an gözlerimin içine baktı. "Senin her zaman bana denk bir kadın olduğunu düşündüm Slyvia. Senden ne zaman etkilendim biliyor musun?"

Merakla ona baktım. "Ne zaman?" diye sorarken ona dikkat kesilmiştim. 

Gülümsedi. "Zindanda gözlerini gördüğüm zaman. Sanki zindan da tutsak olan sen değil bendim. Bana kafa tutuyordun. O zaman gözlerine baktığımda ateşin renginin kırmızı değil yeşil olması gerektiğini düşündüm."

Buruk bir ifadeyle gülümsedim. Slyvia benim gerçek bedenim değildi ama Jason onda etkilendiğini söylüyordu. Yüzümdeki değişikliğe kaşlarını çatarak izledi. "Her şey bununla başladı ama her konuşmamızda, seninle her tartışmamızda daha da alevlendi."

"Demek başının belası olmamdan memnunsun."

Jason kıkırdadı. Hayretle bana bakarken başını salladı. Sanki onu yatakta güldürmüş olmama inanamıyor gibiydi. Bir elini yanağıma koydu ve beni yeniden öpmeye başladı. Bu sefer ki öpüşme farklıydı. İki tenin zevk için bir araya gelmesinden çok başka. Sanki bu öpücüğüyle duygularını, hissettiklerini ruhundan benim ruhuma aktarıyordu. Dudaklarımı, yanağımı sonrada boynumu öptü. Her öpücüğü sıcak ve tutkuluydu.  Yataktan yavaşça doğruldu. Öpücükleri vücudumu keşfederek aşağılara doğru ilerledi. 

Kral'ın Karısı +18Where stories live. Discover now