22. Bölüm

333 18 15
                                    

Naz BOZDAĞ'dan

"Abi, üşüdüm." Dedim ellerimi kollarıma sürterken. Demir abim sabır dileyip arabanın kaloriferini çalıştırdı.

"Sana kısa kollu giyme demiştim." Dedi sinirli bir şekilde. "Soğuk değil diye düşünmüştüm." Dedim masumca. "Hı değil. Baksana üşüyorum diyende babaannem." Dedi dalga geçerek.

Sabah erkenden kalkmış ve havaalanına gitmek için arabaya binmiştik. Abim her ne kadar bana kısa kollu giymememi söylese de inat edip giymiştim. Şu anda ise arabanın içinde donuyordum.

Abim dün bana telefondan Beşiktaş maçı biletlerini gösterince heyecandan fazla tepkiler vermiştim. Ve halada aynı heyecan üstümdeydi.

Havaalanına yaklaşınca dahada heyecanlandım. Heyecandan yerimde kıpırdanıp duruyordum. Abimse benim bu halimi gördükçe gülümsüyordu.

Maça daha 1 hafta vardı ama abim önden gidip şirketteki işleri halledeceğini söylemişti. Bende hemen kabul etmiştim.

Abim arabayı durdurup indi. Bagajdan hem benim bavulumu hemde kendi bavulunu almıştı. Bende hemen inip abimin yanına gittim.

Elinden bavulumu alıp yürümeye başladım. Abim kolunu omzuma atıp saçlarıma küçük bir öpücük kondurduğunda gülümsedim.

İlk defa abimle maça gidecektim. Ve bu benim heyecanlamama neden oluyordu.

☁️☁️☁️

Uçağa binmiştik. Ve benim heyecanım dahada artmıştı. Uçak havalanınca kalbim küt küt atmaya başladı.

Bulutların üstüne çıkınca gülümsedim. "Noldu?" Diye sordu abim. O sırada abime hiç bir şeyi doğru düzgün anlatamadığımı fark ettim. Ama şu anda sadece müzik dinlemek istediğim için kısa bir cevap vermeyi tercih ettim. "Hiç." Dediğimde abim omuz silkip tabletine odaklandı.

Kulaklığımı kulağıma takıp müzik listeme girdim. Rastgele bir şarkı açıp dinlemeye başladım. Açtığım şarkıdan sıkılınca başka bir şarkı için parmağımı ekranda sola kaydırdım.

Kulağıma dolan şarkıyla gözlerimi kapattım. Kulağımda Kolpa ve Yaprak Çamlıca'nın Unutmadım şarkısı çalıyordu.

Aklıma küçüklüğümden beri yaşadığım herşey dolmaya başlamıştı. Sonrasında ailemi buluşum...

Ailemle mutluydum. Ailemi çok seviyordum. Annemi, babamı, ablamı,  abilerimi, dördüzlerimi bulmuştum. Onlarla hayata tutunmuştum. Bu kısacık zamanda onlarla acı tatlı anılar biriktirmiştim. Kısa olmasına rağmen hayata tutunmama yetmişti. Geçmişi geride bırakmış ve mutlu olmaya başlamıştım. Ama hâlâ onlar hakkında bilmediğim bir sürü şey vardı.

Annem evime ilk geldiğim gün abimlerin mafya tarzı arkadaşları olduğunu söylemişti. Abimlerin niye öyle arkadaşları vardı bunu bilmiyordum.

Annem küçükken nasıldı bunuda bilmiyordum. Babamla annem nasıl tanıştı? Hazala noldu? En önemlisi Okan piçi niye bizim düşmanımız? Daha da önemlisi Ege'nin babasıyla babam niye düşman?

Bir sürü soru vardı zihnimde ama hiç birini onlara sormamıştım. Açıkçası biraz çekiniyordum. Ve yalan söylemelerinden korkuyordum.

Bu düşünceleri bir kenara bırakıp uyumayı tercih ettiğim sırada bu sefer kulaklarıma dolan ses başkaydı. Edip Akbayram-Hasretinle Yandı Gönlüm...

Bu sefer aklıma Bulut gelmişti. Onunla olan kavgamız aklıma geliyordu.

Bi gün bana gelen SS sinirlenmeme hatta Bulutla olan ilişkimi bitirmeme bile yetmişti. O gün farketmediğim şeyse Bulutada benzer bir SS atıldığıydı. Ama şimdi aramız iyiydi. Ve ben bundan memnundum.

Bozdağlar|AbilerimOnde histórias criam vida. Descubra agora