Nefes

104 86 3
                                    

 Alabildiği en derin nefesi alarak doğruldu

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Alabildiği en derin nefesi alarak doğruldu. Nefes nefese kalmıştı. Nefes? Delirmiş gibi hissetti bir an. Etrafına bir göz gezdirdi, ellerine baktı. Görüyordu, nefes alıyordu, duyuyordu, o yaşıyordu. İnanamadı, hiçbir şey mantıklı gelmiyor, rüya gibi geliyordu. Dokunabildiği her şeye dokundu, gerçekten hayatta olduğuna inanmak istedi. Hala şoktaydı, gerçeklik algısını kaybetmiş gibiydi. Nefes alış verişi ve kalp atışları şoktan dolayı hala hızlıydı.

  İçeriyi aydınlatan güneş ışığı sayesinde içeriye giren Lane'i farketti. Bu onu daha da korkuttu ve irkilip kendini geri çekti. Elinde iki kupa çay taşıyordu ve onu bu kadar korkmuş görünce şaşırmış gibiydi. Biraz tereddütle küçük bir adım attı. Ethan biraz daha irkilince hafifçe kaşlarını çattı.

"İyi misin? Uyurken de çok rahatsız görünüyordun. İkimize çay yaptım. Gevşemene yardımcı olur."

  Lane yavaşça yaklaşmaya devam etti ve alindeki kupalardan birisini masanın üzerine bıraktı hiç konuşmadığı kadar kibar konuşurken. Bu Ethan'ı daha da şaşkına uğrattı. O kadar acınası mı görünüyordu da bu kadar endişeli ve şaşkındı.

  Ethan biraz doğruldu ve kollarını dizlerine dayayıp başını eğdi. Sonra başını kollarının arasına aldı ve konuştu. Sesi kolunu altından geldiğinden boğuk çıkıyordu. Ayrıca ne kadar şoka uğradığı da açıkça görünüyordu.

"Sanırım herşey aşırı gerçekçi ve korkunç bir kabustan ibaretti. Seni şaşırttım mı? Hala inanamıyorum."

  Evet, çok acınası ve berbat görünüyordu. Bir süre sonra başını kaldırıp masadaki kupayı aldı ve sıcak çaydan küçük bir yudum aldı. Kupanın sapını o kadar sıktı ki eli acıdı,farkına vardığında ise kupayı bırakıp derin bir iç çekti.

"Benim sorunum ne!?ahh sanırım çok hayal kuruyorum."

  Kendi kendine şekva ile inledi. Kendini bu kadar çok kaptırdığının farkında değildi. Ama sanki tüm hayatı buna bağlıymış gibi inatla sarılmıştı.

  Kendine gelmeye çalıştı ama hala sersem gibiydi. Hiç bu kadar etkileyici ve gerçekçi bir rüya görmemişti sanki. Sadece bir rüya olduğu için memnundu aslında ama eğer gerçek olsaydı bazı şeyler açığa çıkmış ve gerçeğe yaklaşmış olabilirdi diye düşünmedi değil. Şu an sağlıklı düşünecebilecek aklı yoktu başında bu yüzden sadece biraz rahat nefes almak için kendine zaman tanıdı.

  Lane ise karşısında oturuyor, çayını yudumlayarak onu izliyordu. Ortamda uzun ve derin bir sessizlik oluştu,rahatsız edici değil tam tersi huzur vericiydi.

  Ethan üzerinde bakışlarını hissettiğinde hafifçe başını kaldırıp ona baktı. Her zamanki kadar soğuk gözükmüyordu, hatta biraz endişeli olduğunu da söyleyebilirdi. Biraz sonra gözlerini kaçırdı, kupayı alıp bir kaç yudum aldı ve iç çekti.

SIRLAR&ÖLÜMOù les histoires vivent. Découvrez maintenant