5.Bσ̈ℓϋм

350 14 4
                                    

❝Kitapta geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Gerçeklikle hiçbir bağlantısı yoktur!❞
...

Cihandarlar çiftlik evinden konağa dönüş yaptıktan sonra aşiret büyükleri berdel için bir araya toplandı. Barışın ilk adımları atılmıştı. Öyle ki Mirzat Cihandar Beybolatların kızını kapılarına kadar bırakabiliyordu. Mirzat Cihandar konağa döndüğün de Bejna için asıl sancılı süreç başlamıştı. Babasından yediği okkalı tokat sadece başlangıçtı. Mirzat Cihandar bunu elbette biliyordu. O kızı nikahına alıncaya denk ailesinin hükmü altındaydı. Gereken terbiye yi şimdilik Hişyar Beybolat verecekti. Nikah kıyılınca Bejnanın bütün hakları ona geçecekti. Burada bu topraklar da zorla evlendirelenler için gerçek buydu. Evlilik gerçekleştiğin de kadının bütün hakları kocasına geçerdi. Öldürülürdü, gömülürdü, yakılırdı ama asla güldürülmezdi. Sevgisizliğe sarılırdı kadın. Koca bir ömür kendini kabul ettirmekle geçerdi.

Bejna onlar gibi olmak istemiyordu. Kimse kendisini kabul etsin istemiyordu. Herkes kaderine boyun eğerken Bejna bunu yapmak istemiyordu. Onlardan olmak istemiyordu. Bir adama köle olmak istemiyordu. Sadece buda değildi. Aratın ölümünden onlar sorumluydu. Onlar yüzünden ölmüştü kardeşi. Nasıl olur da o katile eş olurdu. Arat boşuna mı ölmüştü...

❛Boşuna ölmedin kardeşim...❜

Boşuna öldürmediler.

Ellerini yüzünde ki yaralar da gezdirdi. Oysa ki yediği ilk dayak değildi. Kanına dokunan buna o katilin sebep olmasıydı. Onun yerine atılmıştı o tokatlar. Ha o atmıştı o tokatı ha babası bir fark yoktu. Asıl dayağı atan Mirzat Cihandardı.

Yanına kalmayacaktı ama.

Bejna ettiği bütün yeminleri tutardı. Bunu Mirzat Cihandar da anlayacaktı zamanla.

...

Zerda kardeşinin konaktan kaçtığını duymuştu. Bu evliliğe mani olmak için aklına polise gitmekten başka çare gelmiyordu. Diyar Cihandar buna engel olamayız demiş olsa da Zerda pes etmek istemiyordu. Kardeşinin durumu iyi değildi. Akıl sağlığını kaybetmek üzereydi. Gülşah yengesinin anlattığına göre ne yemek yiyor ne su içiyordu. Sadece ağlıyor ve şarkılar mırıldanıyordu. Zerda çaresizlik içerisinde kıvranıyordu. Babasına af dilemeye gitmiş kovulmaktan beter edilmişti. En azından affedilseydi kardeşinin yanında olabilirdi.

❛Zerda canım.❜ başını günler sonra sonunda görebildiği arkadaşına çevirdi.

❛Efsun... ❜ iki arkadaş birbirine sıkıca sarıldıktan sonra yan yana oturdular. Öğrenciler etrafta koşturuyordu.

❛Çok özlemişim seni ya...❜

❛Birde bana sor geberiyordum neredeyse.❜

Sıkıca birbirlerinin ellerini tuttular.

❛Bitti mi bari orada ki görevin?❜

❛Çok şükür bitti canım ama bende bittim. Kafayı sıyırmama az kalmıştı. ❜ diyince Efsun Zerdanın kaşları havalandı.

❛Neden ne oldu ki?❜

Efsun sıkıntıyla iç çekti.

❛Çok değişik insanlar Zerda ya. Hayatım da hiç böylesine denk gelemedim.❜

❛Ne gibi?❜ diye sordu Zerda.

SîNE / Kan Dava Serisi /Where stories live. Discover now