"Ne yengesi? "

"Sevgiline diyorum. Selam söyle. " Beni belimden tutup kendine çevirmişti.

"Buradasın ya zaten? " saf saf bakması ile eline vurup belimden çektim.

"Diğer sevgilini diyorum, hani bana arkanı dönüp yatıyorsun ya. " sitemli sesim ile kaşları yavaşça havalanmıştı.

"Haaa... " göz devirdiğimde geri arkamı döndüm.

"Tamam, da daha demin sarıldığımda niye istemedin?" omuz silktim.

"O farklı. " ofladı. "Tamam, o farklı. "

Yeniden uzandığında gülümsedim.

"Ama sen niye bana arkanı dönüyorsun? " kıkırdadım. "Bana serbest. "

"Enişteye selam söyle. " alaylı sesi ile kaşlarım çatıldı.

Beni kendi silahım ile vurmuştu.

"Söylerim. " bana cevap vermediğinde gözlerimi kapattım.

"Ayça? "

"Hm? "

"Bari serçe parmağını tutsam? Seninle uyumam için temas etmem gerekiyor." kaşlarım hayretle havalanırken elimi arkaya uzattım.

Beklemeden serçe parmağımı tuttuğunda okşamıştı.

"Temas bağımlısı mısın? " meraklı sesim ile vereceği cevabı bekliyordum.

"Bilmiyorum, galiba sadece sana özel." umursamaz sesi ile elimde olmadan tebessüm ettiğimde iç çektim.

"O zaman şey yapabilirsin. "

"Ney? " nefes aldım.

"İşte sarılabilirsin. " duraksadığında birkaç dakika sonra elini belimde hissetmiştim.

İçimde tuttuğum nefesi verirken kolu ile belime sarılmıştı. İtiraz etmeden bedenimi bedenine yasladığımda elini tutmuştum.

Bu ani temaslarım ile kıkırdadı.

"Kedi gibi sırnaşıyorsun.." çaktırmadan gülümsediğimde yeniden gözlerimi kapattım.

"Cıvıklık yapma uyu artık. " dudaklarından minik bir gülüş firar ettiğinde bende gülümsedim.

***

"Kerem! " seslenmem ile mutfaktan cevap gecikmemişti.

"Efendim? "

"Ben sıkıldım, beni oturma odasına götürsene! " ses gelmediğinde duyduğum adım sesleri ile kapıyı açmıştı.

Yavaşça onu süzdüğümde üstünü değiştirdiğini fark etmiştim.

Siyah sweatshırt altınada siyah eşofman giymişti. Çok yakışıklı olmuştu..

"Neden öyle bakıyorsun?" bakışlarım gözlerine çıktı.

Yavaşça yanıma adımladığında bir elini belimden diğerini ise bacaklarımın altından geçirmişti. "Yiyecekmiş gibi. "

Buna kıkırdadığımda tek elimi boynuna sarmıştım.

"Bir daha siyah giyme, hiç yakışmamış. " odadan çıktığımızda alayla gülüp bana bakmıştı. "Bende Namık Kemal. " kaşlarımı çattım.

"Sokakta yüz tane kıza sorsak yakışmış der geçer. " sitemle ona baktım.

"Yüz tane kişiye de değil, yüz tane kıza?" hayretli sesim ile sırıttı.

"Lütfen kıskanma hepinize yeterim ben. " alaylı sesi ile göğsüne vurdum.

Çare || Kerem Aktürkoğlu Where stories live. Discover now