-9-

43 4 10
                                    

"Çektim."

Böyle diyince kafamı kaldırıp telefona baktım.

Şüphesiz! Bu...

//////////////////////

"Bağlantı!"

Mikey kafasını salladı.

Kimden? Kiminle? Kim?

Endişeli bir şekilde Mikey'e baktım. Ama o çok sakin görünüyor hatta yüzü gülüyordu. Onu böyle görünce sanki başka biriyle beraber olmam hoşuna gitmiş gibi geldi. Nefret mi ediyor benden?

Acıyor ,hem de çok.

"Takemichi. Bu sanırım..."

Mikey böyle diyince merakla yüzüne baktım. Eğer biliyorsa bu iyi olurdu. En azından öğrenirdim. Ama sonra kafamı geri eğdim. Başkası olduğunu düşünmek bile istemiyorum.

Aslında öğrenmek istemiyorum. Kim olduğu umrumda değil.

"Acaba bana da bakabilir misin?"
"Ne?"

Mikey eğilip saçlarını ensesinden çekti. Ne yapacağımı anlayıp yanına gittim. Ensesini görür görmez kalbim sıkıştı. Ensesinde bağlantı vardı. Başka birinden...

Onda da var. Kimden? Bana göstermek için mi yapıyor? Ne demek..

"Var mı?"
"Evet.."

Kafasını kaldırdı. Ben hemen pencereden tarafa döndüm. Yüzüne bakmak istemedim. Belki de bakamadım.

Neden? Neden bunu yapıyorum? Benim sorunum ne?

Hemen buradan gitmek istiyorum.

"Mikey-kun. Ben artık gitmeliyim. Hem geç oldu. Daha fazla kararmadan gideyim."

O da pencereye dönüp havaya baktı. Çoktan kararmış havayı görünce konuştu.

"Evet, geç oldu. Bu saatte eve nasıl gideceksin? Tehlikeli olmaz mı?"

Tehlike mi? Burada kalmaya tercih ederim.

"Ben, bir şekilde giderim."

Biraz bekledi. Ses gelmeyince gitmek için hareketlendim. Tam kapıya doğru ilerleyince bana seslendi.

"Bu gece burada kalsan."

Titrediğimi hissettim. Arkama dönmeden konuştum.

"Bunu yapabileceğimi sanmıyorum."
"Ne? Neden?"
"Ben..alışık değilim. Ondan. Gitmem lazım. Görüşürüz Mikey-kun."

Hızla odadan çıktım. Merdivenden inip çıkışa ilerledim. Giderken Emma ile karşılaştım.

"Gidiyor musun?"
"Evet. Evinizde ağırladığınız için teşekkürler. Size de yük oldum."
"Ne yükü canım? İstediğin zaman gel. Sen Mikey'in arkadaşısın. Ama saat biraz geç olmadı mı? Tehlikeli olmaz mı?"
"Bende dedim aynısını."

Mikey, Emma'nın arkasında belirdi. Çenesini Emma'nın omzuna koyup konuştu.

"Mikey?"
"Burada kalmasını istedim ama kabul etmedi."
"Alışık olmadığım için...hem size de yük olmak istemem."

Bir an önce gitmeliyim.

"Neden yük olasın ki? Çok mutlu oluruz. Mikey'nin odasının yanı boş. İstersen orada kalırsın."

Hadi artık.

"Çok isterdim ama gitmem gerek. Hem kedimi de beslemedim. Beni bekler."

Mikey nefes verdi. Sonra yanda asılı olan ceketine uzandı.

Aşk ÇizgisiWhere stories live. Discover now