0.1 Hayata dair.

13 2 3
                                    

Fark ettim ki hayat bazen hiç beklemediğimiz zamanlarda, beklemediğimiz kişilerden darbelermiş bizi. Keşke bunun daha önceden farkına varsaydım, ya da birisi bana bunu söyleseydi bu kadar yıpranmazdım... Belki.

Hayata dair her şeyi bir tarafa bırakmış acı çekerken o ne yapıyordu diye düşünmekten bıkmıştım. Düşünmek istemiyordum ama elimde değildi bu. Ne yapıyor? Yemek yedimi acaba? Benden neden ayrıldığını açıklasaydı en azından. Sevilmicek kadar iğrenç bir insans mıyım gerçekten? Ya da iğrenç miyim?
Saatlerimi bunları düşünerek geçiriyordum, yaklaşık 1 yıldır...
Çok zayıflamıştım kendime de bakmıyordum, iyice berbat bir hâl almıştı hayatım.

Sabah erkenden uyandım, yine bir boşluğun içinde hissediyordum kendimi. Ne yapmam gerekiyordu gerçekten bilmiyordum. Bir şey yapmam gerekiyor muydu ki?
Düşüncelerimle boğuşurken kapı çaldı, kimin geldiğini tahmin edebiliyordum az çok. Kapıyı açtığımda karşımda yine en yakın arkadaşım Lia'yı görmüştüm. Bu bir yılda neredeyse hep yanımda o vardı, ve bir az da olsa acıma ortaklık etmiş, benimle birlikte eski sevgilim Mark'a lanetler etmişti. Gerçekten hakkını ödeyemezdim onun, belkide o olmasa çok daha kötü durumdaydım.

"Yeni mi uyandın?" Diye sordu Lia. "Oluyor bir az. Sen neden bu kadar erken geldin? Hem bugün işe didecektin." Diyerek karşılık verdiğimde o da söze girdi "Aslında sana iyi bir haberim var, onu söylemek için geldim." Ne olabilirdi diye düşünürken devam etti. "İş yerimde gezi için izin verildi bana, ve istediğim birisiyle gidebilirim yada birisine hediye edebilirim ve bende sana hediye etmek istiyorum, kabul et lütfen." Tam karşı çıkıcakken tekrar konuştu.
"Lütfen hemen reddetme, en azından bir düşün. Neredeyse bir yıldır evden dışarıya çıkmadın bile, kendine yazık ettiğini düşünmüyor musun? Evet o şerefsizi çok seviyordun ama o seni bırakıp gitti. Lütfen artık unut onu, geleceğine odaklan, her şeyden önce, gülümsediğinde gözleri gülen, hayata neşeyle bakan arkadaşım Aliee'yi istiyorum." Son söylediğini gözleri dolarak söylemişti. Bende istiyordum eskisi gibi neşeli olmak, hayatı dolu dolu yaşamak, ama olmuyor du. "Ben bilmiyorum Lia. Gerçekten özür dilerim ama yapabileceğimi düşünmüyoru-" Söylediğim şeyle Lia bir anda beni oturduğum yerden kaldırmış koridorda ki aynaya götürmüştü. "Kendine bak Aliee. Bu sen değilsin, görebiliyorsun, değil mi?" Aynanın yanında duvara asılı resmimizi gösterdi. "Bu resimdeki Aliee'ye dönmek senin için zor olmamalı. Sen istediğin her şeyi kolaylıkla başarabilen birisin, bunu unutmamışsındır umarım." Haklıydı, kendimi çok boş vermiştim, artık bir şey yapmam gerekiyordu. Bir gözümden yaş gelirken konuştum. "Tamam. Artık kendim için bir şeyler yapma vakti geldi. Ama geziye birlikte gidelim, olur mu?"
"Benim iş yerinde yapmam gereken şeyler var, ben gelemem o yüzden. Ama sen git lütfen iyice kafanı topla ve eski Aliee olarak geri dön." Kocaman gülümseyip ona sarsılmıştım. İyi ki Lia gibi bir arkadaşa sahiptim. Beni yoran günlerden sonra bu gezi güzel olucaktı, eski neşeli Aliee olarak dönücektim buraya budan emindim...





Umarım beğenmişsinizdir. Elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım. Duzeltmemi istediğiniz şeyler varsa kibar bir dille söyleyebilirsiniz. Oy verirseniz çok sevinirimm.

Deja vu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin