3

84 15 33
                                    

Geçen uzun sürenin ardından onların bulunduğu bölgeye adımlayan Kavehle yüzündeki sırıtmayı büyüttü Cyno. Kavehin yüzünde oluşan somurtkan ifadeye ne Alhaitham ne de Cyno şaşırmıştı. Sonuçta Dottore hoca bu, kim bilir ne kadar azarlamıştı. Manyağın tekiydi zaten.

Alhaithamın yanına kendini salı verirmişçesine atan Kavehle Cyno birkaç kere öksürerek boğazını temizledi. Fakat daha konuşmasına izin vermeden söze Alhaitham karışmıştı bile:

"Sonunda geldin. Cynonanın söyleyeceği " dahi" bir fikri varmış."

Alaylı bir havada söyleyen Alhaitham ve ona kıkırdamakla yetinen Kavehle karşısında Cyno gözlerini devirdi. Hiçbir zaman ona güvenmiyor oluşları, Cynoyu küplere bindiriyordu.

Cyno, "Hevesimi kaçırdınız. Yarın anlatırım" diyerek ayağa kalktı. Diğerlerini umursamadan kapının olduğu yere doğru adımlarını git gide hızlandırarak yöneldi. O sırada gerisinde kalan Kavehin bağırışı duyuldu:

"Hey! Bu kadar alıngan olmasana."

﹏﹏﹏﹏

Cyno, son ders olmasının verdiği rahatlık ile zil çalmasına rağmen dersine gitmemiş, öğretmenler odasına doğru yol alıyordu.

Artık Dottore hocasının huyunu suyunu öğrendiği için bu boktan sınav sonucunun değiştirmesini çabalamaktan başka seçeneği yoktu.

Öğretmenler odasına girdikten sonra hareket etmeden önce göz bebeklerini ilk sağa sonrada sola çevirdi.

Anlık yeşil gözlü çocukla karşılaşınca yerinden hoplayıp birkaç adım geriye ötelendi. Tek ayağı geride ve refleks olarak elini yumruk haline getirmiş olduğundan dolayı adeta bir savaş pozisyonunda gibi duruyordu. Yoksa çok mu bilgisayar oyunu oynamıştı?

Yeşil gözlü çocuk Cynonun konuşmasını beklemeden "ne yapıyorsun sen burada?" dedi. Sesindeki sorgulayıcı tavır Cynoyu az biraz korkutmuştu. Fakat duruşunu düzeltip, sırtını dikleştirip aynı ciddi sesi ona karşı kullandı:

"Asıl senin burada ne işin var! Ders başladı bile."

Yeşil gözlü çocuk ağzını oynattırmadan, birkaç adımlık mesafelerin de duran oval, büyük masanın üzerindeki sınırlı eşyalardan biri olan çantayı eliyle işaret etti.

"Hoca çantasını getirmemi istedi."

İşaret ettiği elini bel hizasında konumlandırarak konuşmaya devam etti:

"Sanırım dersten kaçan birisi olduğu içine doğmuş."

Cyno derin bir iç çekti. Ciddiyetini bozmadan "Pekala yakaladın. Git götür çantasını benimle ilgilenme."

Yeşil gözlü çocuk başını olumsuz şekilde iki yana salladı. "Bi rahat vermiyor bu da!" diye düşünmekten kendini alı koyamadı Cyno.

Yeşil gözlü çocuk "Eğer gelirsen sana bir bahane uydururum fakat gelmezsen hocaya şikayet edilirsin" dedi.

Cyno sinirle iki gözünü de kocaman açtı. "Benim burada olmam seni ne ilgilendiriyor! Gidip ders falan çalışsana lan" İstemsizce sesi sert ve yüksek çıkmıştı.

Yeşil gözlü çocuk Cynonun aksine sakin bir ses tonuyla:
"Her kim olsa aynı şeyi yapardım. Burada artık ne yapmaya çalışıyorsan yapma."

Cyno çocuğa laf anlatamicağını kavrayınca görmezden gelmeye karar verdi. Dottore hocasının dolabına doğru ilerlerken arkasından gelen adım sesleri onu iyice öfkelendirmişti. Yine de umursamadan Dottore hocasından çaldığı anahtarı, kilit için olan deliğe sokup çevirdi. Bugün şanslı günündeydi anlaşılan.

Tam sınav kağıtlarına uzanıp aldığında elinden bir hışımda kopmuştu. Cyno yanına, elinde daha yeni almayı başarmış olduğu sınav kağıtlarını tutan çocuğa doğru bakıyordu. Evren onunla dalga mı geçiyordu?

"Naptığını sanıyorsun."

Cynonun sert ses tonuna karşılık ölüm sessizliği vermişti yeşil gözlü çocuk.

"Ver onu!"

Cyno bağırdı. Bağırışından dolayı yeşil gözlü çocuk en sonunda ağzını açmıştı:

"Biraz daha bağırarak söylenirsen Dottore hoca ağzına sıçacak farkında mısın?"

Tam o sırada Dottore hoca öğretmenler kapısının başında belirdi. Yeşil gözlü çocuk oraya sırtı dönük olduğu için fark etmese de Cyno net bir şekilde görebiliyordu. Sesi titreyerek konuştu:

"Dottore hocam!"

Cyno gözlerini yeşil gözlü çocuğa çevirdiğinde şaşırmamış gibi bir hali vardı. Fakat incelemeye zaman kalmadan Dottore hocanın o gür sesi kulaklarına ilişti.

"Tighnari! Çabuk o elindekilerle beraber odama geliyorsun."

Tighnari derin bir iç çekerek kısık sesle birkaç cümle mırıldandı. Cyno tam anlayamamıştı ve tekrar soracak vakit bulamadan çoktan Tighnari ona sırtını dönmüş Dottore hocanın yanına doğru yürüyordu.

NEE BEN BÖLÜM MÜ ATTIM!?!?!!

Kopya//CynonariWhere stories live. Discover now