2.8

7.9K 725 115
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Sonunda tam vaktinde gelebildim

Sonunda tam vaktinde gelebildim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar...

Miraç Algın...

Beklediğin anın bir anda kapını çalması gibiydi şu anda yaşadıklarım ancak ben böyle beklememiştim. Ona sarılırken, kokusunu içime çekerken bunun böyle olacağını düşünmemiştim. Kollarım arasında sarhoş ve dağılmış bir şekilde olmasını beklememiştim.

Onu böyle yıkık bir halde görüp bunu fark edememeyi ise...bu gerçeği hala kaldıramıyordum. Öyle bir andaydım ki zaman benim için durmuştu. Ve bunla birlikte tüm düşüncelerim adeta bir ses olmuş kafamın içinde yankılanmaya başlamıştı.

Ve ben hangisi seçeceğimi bilemeyecek kadar donuktum.

Çünkü ben onu kollarımın arasına alırken gülüşünü de duymak istiyordum. Kollarımı bedenine sardığımda onu düşmesin diye tutmaktan çok onu sarmak istiyordum. Elbette onun her anında olmalıydım ama bazen iyi olan şeylerinde hayalleri kuruluyordu.

Ve ben o kollarımın arasında ağlarken hayal kırıklığı bile yaşayamıyordum. Sonuçta kollarımın arasında, güvendeydi. Her şeye ve herkese rağmen hem de.

Onu ilk gördüğümde kalbimin hızlanışı beni meraka sürüklerken içimden bir ses hep o olduğunu söylemişti. Ben ise sadece sorgulamış umutlanmak istememiştim. Ancak onun beni büyüleyen sesini duyduğumda her şey çok farklı olmuştu. O olduğunu hemen anlamıştım ve sanki o an sadece ben vardım. Ben vardım ve hayat benim dışımdaki herkes için durmuştu. Ben ise tek bir şey düşünmüştüm o anda: “Ne yapmalıyım? Ona sarılmalı mıyım? Yoksa bilmezden mi gelmeliyim?”

Ona sarılmak istemiştim, her şeyden çok ama zihnimin ıssız uçlarından bir ses yükselmişti ve bu ses onun korkularını bana haykırmıştı. Korkuyor, demişti. Tekrardan kaçmasını mı istiyorsun? Diye sorgulamıştı beni. Ve ben o an olduğum yere adeta çakılmıştım. Ancak cevabı da biliyordum.

İstemiyordum. Benden tekrardan gitmesini istemiyordum.

İşte bu yüzden susmuştum. Bu hayatımda yaşadığım en büyük zorluk olabilirdi. Beni en sağır eden sessizlikte olabilirdi ancak yine de susmuştum. Ta ki bir kaç dakikaya önce. O ışığı açık gördüğümde kendi tenine batırdığını gördüğüm tırnakları bedenime saplanmış kalbimi parçalamıştı. Ve ben o an o ışığın normal bir sebep yüzünden açık olmadığını hissetmiştim. O ışıkla birlikte kalbimde onun acısını hissetmişti. Hatta öyle bir hissetmişti ki odadan nasıl çıktığımı dahi hatırlamıyordum

Onu Tuğra’nın dizlerinde ağlarken gördüğümde ne yaptığımı bile algılayamıyordum. Ruhumun acısı kalbimi öyle hissizleştirmişti ki ben ne yaptığımı dahi anlayamamıştım.

Şimdi ise o kollarımın arasındaydı. Ama ağlıyordu? Ve ben yanı başımda olmasına rağmen ağlamasına engel olamamıştım. Nasıl fark etmemiştim bir şeylerin yanlış olduğunu? Nasıl anlamamıştım? Düşüncelerim adeta okyanusun derinlerine atıyordu beni. Öyle ki en dibe çekiliyordum ve tek duyduğum, gördüğüm düşüncem sonsuz bir karanlıktı. Ve bu mat bir karanlıktı.

CAN SIKINTISI /texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin