Açıklamayı okuyun.
Sessiz ol.
Bak ne güzel uyuyor; uyanmasın sakın.
Aynı ev, farklı sabah, farklı sonsuz.
Soğuktan buz tutan yanaklarıma konan sayısız öpücük ile, uyanmamak için direnen gözlerim arasında ikileme düşerken, fırsatı kaçırmamayı yeğleyen tarafım kazanmıştı. Gözlerimi açıp kollarımı hızla boynuna sardım sıkıca. Bedeni üstüme düşerken dudakları boynuma derin bir öpücük bıraktı.
"Ne kadar uykucusun be Ali'm." Dudaklarım kıvrılırken, boynumda hareketlenen dudaklarının tadını çıkardım.
"Gece uyutmadın ki." Dedim yalandan sitem edip. "Ali şunu anlat, yok Ali şunu anlat, bedavaya hikaye anlattım anasını satayım." Başını hızla boynumdan kaldırıp yüzüme baktığında dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı. Yüzündeki ifadeye bittiğimde, sıkıca sarılıp tekrar üstüme çektim.
"Vay vay." Dedi büyük büyük konuşurken. "Ali paşamız dökülüyor, devam et devam et." Dediğinde kahkaha atıp omuzunu öptüm.
"Sen iste sabaha kadar konuşurum." Dedim saçlarını okşarken. Epey uzamıştı uçları, bugün tıraşı aradan çıkarmak lazımdı.
"İstediğin kadar yalakalık et, bugün bulaşıklar sende." Dediğinde ağzım açık kaldı. "Lan zaten bulaşıklar hep bende değil miydi?" Diye sorduğumda hızla üstümden kalktı kaçarcasına.
"Öyle miydi?" Diye sordu yalandan bilmiyormuş gibi.
"Öyleydi tabi." Dedim dikelip karşına otururken. Hala koltukta yattığımız için omuzlarım ağrıyordu kalktığım gibi hissetmiştim.
"Tamam ağlama daha az bulaşık çıkarırız bugün." Dediğinde ağzım açık bir şekilde yüzüne baktım. Hiç ben yıkarım demiyordu, az bulaşık çıkarırız diyordu.
"Bu arada aklıma geldi dün Sıla cimcimesi dedesine bi sürü yalan sıkmış, güya kuzusunu yiyecekmişim iftiraya bak." Anlattığım şeyi dikkatle dinleyen Sıraç'ı şaşırtacak bir şekilde devam ettim. "Küçücük kuzu Yiyemem ki, büyüsün biraz, o kadar cani değilim büyümesini bekliyorum." Dediğimde kendini tutamayıp kahkaha attı.
"Çok şerefsizsin Ali." Dedi saçlarımı karıştırırken. Elimi göğsüme iki kere vurdum "yapıyoruz bu sporu." Gülüp koltuktan kalktı. Bizde yalan yoktu tabi.
"Hadi kalk hazırlan gidip biraz daha delirtelim şu cimcimeyi." Bana kızıp yine benim yaptığımı yapmaya gitmeye heveslenmesine sonra gülecektim.
"Bana diyene bak ulan." Dediğimde çarşafı katlıyordu.
"Bu arada abin geri dönün diye tutturuyor, dönmek lazım." Oflayıp yorganın son katını düzelttim. Manitamla rahat rahat köy tatili yapamayacaksam daha ne yapacağım ulan ben.
YOU ARE READING
zakkumlar güzel kokar
Teen Fictionsolan zakkumlar kitabının final bölümünden önce sabah farklı başlıyor.