Şirkete geldiğimde meraklı gözler üzerimdeydi çünkü ilk defa böyle bir ara vermiştim ve insanlar sebebini merak ediyorlardı. Odama çıktığımda Hale'yi de çağırmıştım.

"Hoşgeldiniz Arya Hanım. Nasılsınız?"

"Hoşbuldum Hale, iyiyim teşekkürler sen?"

"Bende iyiyim teşekkürler."

"Bana en acil olan işleri bir düzene sokabilir misin? Onları halletmeye başlayayım sen diğerlerini söylersin zaten."

"Tabii ki Arya Hanım ben zaten sıraya koymuştum sizin için. Ne zaman geleceğinizi bilemediğim için her gün düzenliyordum hazır şu anda."

"Doğru bir asistan seçimi yaptığımı bana gösterdiğin için teşekkürler Halecim."

"Asıl ben teşekkür ederim."

Hale'nin hazırladığı programa göre işleri hızlıca halletmeye başladım. Geç saatlere kadar işlerin arasında kaybolmuştum. Aniden kapının açılmasıyla daldığım için irkilmiştim.

"NERDESİN SEN İKİ HAFTADIR? NE SANIYORSUN KENDİNİ? TELEFON AÇMAMALAR, SAÇMA SAPAN YANITLAR, NE BU HAREKETLER?"

"Bana bağırmayı kes. Seni kaç kere daha bu konuda uyaracağım."

"Sen kim olarak beni uyarıyorsun?"

"Sen gayet kim olarak uyardığımı biliyorsun babacım. Canım istemedi gelmedim, babamın şirketi değil mi sonuçta?"

"Babasının şirketiymiş. Senin öyle bir hakkın yok. Sen kendini kim sanıyorsun? Yanına bir tane herif aldın diye düzeldin mi sandın? Kendini kabul edilebilir mi sandın?"

Her ne kadar bu sözlere alışkın olsamda gerçekleri böylece yüzüme daha sert vurması içimde bir yerlerin acımasına sebep olmuştu.

"Benim kimse tarafından kabul edilmeye ihtiyacım yok. Bu zamana kadar her zaman kendi başımaydım yanımda duran bir adamla var olmadım."

"Senin kabullenilmeye, normal görülmeye o kadar ihtiyacın var ki acınası durumdasın. Sen yanına bir değil on adamda alsan var olamazsın zaten."

"Kes sesini artık sabrımı sınama."

"Sınarsam ne olacak sen ne yapabilirsin?"

"Sen benim gayet neler yapabileceğimi biliyorsun. En küçüğünden bu şirketini yerin dibine sokarım o zaman kimin var olup olmadığını görürsün."

"Daha fazla kendini düşürme."

"Sanada kendini düşürme diyeceğim ama sen zaten yerden hiç kalkamadın. Seni kimse adam yerine koymadı bu zamana kadar birde karşıma geçmiş bir yere varabilmişsin gibi laf ediyorsun. Git aynaya bak önce kim olduğunu tekrar hatırla."

"Sen iyice sınırını aşmaya başladın yet-"

"Yeter artık çık odamdan daha fazla muhattap olma."

Öfkeden kudurmuş bir şekilde odamdan çıktığında koltuğa kendimi zorla atmıştım.

Arya sen neler duydun neler yaşadın bunlar ne ki? Sen zaten kendinin kabul edilemez olduğunu biliyorsun onlar söylese bir şey değişmeyecek dahada dibe batma.

Kendimi sıkmaktan vücudum kitlenmişti. Sakinleşmeye çalışıyordum ama ağlamam gerekiyordu. Buna izin vermezdim zaten yeterince ağlamıştım bu zamanlarda bir daha onlar için ağlamayacaktım.

Biraz daha sakinleşebildiğimde eve gitmek için yerimden kalktım. Odamdan çıktığımda kimsenin olmadığını görmek içimi rahatlatmıştı en azından şirkettekilere rezil olmamıştık.

Arsız Doyumsuzluk (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin