⁶ | "Büyük Umutlar" |

15.3K 1.2K 1.2K
                                    

Teoman | Bir Kış Sabahı

Bölüm sınırı: 650 vote + 700 yorum

BANA AŞIK ÖL

"Büyük Umutlar"

Onca kalabalığın arasından kaşla göz arasında koşturmaya başladığımda kalbim deli gibi atıyordu. Yıllardır hissetmek için can attığım fakat asla tarif edemeyeceğim o büyük coşku ve cesaretle yalpalarken ardımdan koca bir ses duydum.

"Kimse Bergüzar'ı yakalamak için koşmayacak!" diye bağırdı Oktay. Sesi mideme yumruk gibi indi ve adrenalinimin her damlası yakıcı bir asite dönüştü. "Biriniz bile ona dokunmayacaksınız!"

Zamanın yavaşlamasını ve bana bu bahçeden tamamen çıkmam için daha fazla süre vermesini ne kadar çok istesem de son birkaç dakika epey hızlı akmıştı.

"Siz Sertan'a göz kulak olacaksınız!" diyerek emirlerini sıralamaya devam etti Oktay, "Çünkü Bergüzar'ı bizzat ben yakalayacağım."

"Senin yanında adamların, belinde silahın ve bedeninde eril bir güç olabilir..." diye soludum kendi kendime, bir yandan da koşturmaya devam ediyordum. "Ama evimin bahçesini benden daha iyi biliyor olamazsın aptal herif."

Önce boynumun arkasında, ardından omurgamdan aşağı inen gıcıklatıcı bir karıncalanma hissettim. Bu ardımdan birinin gelmeye başladığını anımsatan huzursuz bir histi.

"Bergüzar..." diye iç çekti hemen birkaç adım ötemde olduğunu sezdiğim adam, "Niye kaçıyorsun?"

Hemen peşimden gelen adımlarını hızlandırdığında çevremde onlarca koruma vardı fakat hepsi hareket etmemek için programlanmış birer robot gibiydiler ve tek yaptıkları öylece bizi izlemekti.

"Beni rahat bırak."

Bacaklarıma istediği tüm gücü verip daha hızlı koşarken bir yandan da arkama bakma dürtüsüyle savaşıyordum. Bu gerilim ciğerlerimi sıkıştıran derin bir endişeye dönüştüğünde ise daha fazla dayanamadım.

"Sana diyorum." deyip arkama sert bir bakış attığımda hemen oracıktaydı. "Beni rahat bırak."

Geride kalan Yalın ve diğer tüm adamları Sertan'ı çepeçevre kuşatmıştı. Oysa birkaç adım ardımdaydı. Benim hararetli koşturmamın aksine oldukça sakindi ve peşimden gelmeye devam ediyordu.

"Hasta olacaksın." dediğinde tek düşündüğü şeyin bu olmasına hayretle baktım.

Beni sakinleştirmek istercesine yavaş hamlelerle takım elbisesinin ceketini çıkardı ve bana doğru uzattı.

"Çok terlemişsin." dedi, "Bunu al."

Dediği gibi terden sırılsıklam olup alnıma yapışan saç tellerimi hoyratça kenara ittim.

"Senden tek istediğim..." diye sızlandığımda adımlarım bahçenin çıkışına doğruydu fakat yüzüm ona dönük olduğundan geri geri adımlar atmak güçtü. "Beni bırakman."

"Bunu yaparım." dedi ikna edici bir sesle, "Benden istediğin her şeyi yaparım." dediğinde sözlerine nazaran hala üstüme doğru geliyordu.

"Ama şimdi değil." diyerek ekledi, "En azından bu gece değil."

"Bana yardım etmek için neden bu kadar ısrarcısın?"

BANA AŞIK ÖL Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt