14. Bölüm

1.1K 64 5
                                    

Umarım beğenirsiniz lütfen oy vermeyi unutmayın çünkü bu kadar az oy olduğunda yazma hevesim kaçıyor.


İyi okumalar...
.
.
.
.
.
.

Dün geceden beri Ateş eve gelmememişti Alev abisine ne olduğunu devamlı sorsada cevap veremedim. Çünkü yüzüm yoktu. Yalnız kalmak istediğimi söyleyip odama çıkıp büyün gece ağlamıştım.

Ertesi gece odada otururken kapının sesini duydum.
Gelmişti. Beni görmek istemeyeceğini düşünerek başka bi odaya geçmiştim. Ateş odasına girdiğinde ve kokusu bütün eve yatıldığında onu ne kadar özlediğimi fark ettim.

Bir kaç saat sonra yatağın yanındaki dijital saate baktığımda 3:47 yi gösteriyordu. Su almak için odadan çıkıp Ateşin odasının önünden geçerken aralık kapıdan onu gördüm. Uyuyordu dayanamayıp yavaşça yanına gittim.

Yatağın yanına yere oturdum ve onu izleme başladım. "Beni asla affetme... affedersen unutamazsın" dedim gözlerim dolmuştu. Ayağa kalkıp kapının yanına gittiğimde bir ses duydum. "Karselen..." ateşten gelen fısıltılı sesle yerimde kalakaldım.

Uyanık mıydı?!

Şok içinde arkamı döndüğümde hala uyuduğunu görüp kaşlarımı çattım. "Kardelen.." ve tekrar. Sayıklıyordu. İsmimi sayıklıyordu ve hayatımın acı anıydı. Elimle ağzımı kapatıp hızla odadan çıkıp odama geçtim ve duyulmaması için yüzümü yastıkla kapatıp ağlamaya başladım.

Sabah uyandığımda yerdeydim ve elimde yastık vardı. Uyuya kalmıştım ve kahretsin ki bütün gece ağladığım için gözlerim berbat bi haldeydi. Mutfağa inip gözlerime buz koydum bu birazda olsa iyi gelmişti. Merdiverlerden gelen ayak sesleriyle kafamı kaldırdığımda Ateşi gördüm.

Üstünde siyah bi gömlek vardı ve beyaz teninde fazla güzel duruyordu. Kolları katlanmış iki düğmesi açıktı. Altında ise yine siyah bi kot pantolon vardı. Mutfağa girip yüzüme bakmadan dolabı açtı ve bir şeyler atıştırmaya başladı.

O sırada zil çaldı ve hızla kapıya gittim. O da peşimden geliyordu. Kapıyı açtığımda karşımda görmeyi beklemediğim ama tahmin edilmesi zor olmayan biri vardı. "Emre?"

Gülümseyip bana doğru yaklaştı "süpriz!" Dedi.
"Ne işin var senin burda?" Diye sordum gergince. "Seni almaya geldim sevgilim konuşmuştuk ya hani bende kalıcaktın" dedi gülümseyerek.

Konuşmamıştık...

"Ne anlatıyosun lan sen?" Ateşin sesiyle daha çok gerildim. "Ooo Ateş sendemi burdaydın fark etmemişim kusura bakma" dedi emre alayla.
"Gel ben sana fark ettiriyim kendimi" dedi emrenin üzerine yürüke. O sırada Alev geldi "ne oluyo ne bu gürült-.... Emre?"dedi kaşlarını çatarak.

Ben ateş ve emrenin arasına girdim "Dokunma!" Dedim ateşi göğsünden iterken.

Tabi kımıldamadı bile o ayrı mevzu...

"Neden zarar görmesinden mi korkuyosun! Asla unutamadığın her şeyden çok sevdiğin sevgilin e bişey yaparım diye mi bu gerginlik?"
"Evet! Evet korkuyorum varmı bi diyiceğin!"

Evet korkuyordum.
Ama emreye zarar gelmesinden değil.. ona zarar verdiği için kendisininde zarar görebilme ihtimalinden...

Hayal kırıklığıyla baktı suratıma. "Gidelim artık" dedi emre. "Ne oluyo size ya ayrıca kim nereye gidiyo?" Alev anlamazlıkla suratımıza baktı. "Gideceksin?" Dedi ateş sorar gibi kırgın ve kızgın bi gülümsemeyle.

Ateş parçasıWhere stories live. Discover now