Babamın sözlerini kulaklarımda yankılanıyodu beynimin içinde milyonlarca soru vardı nasıl yani ben evlatlık mıyım? Babam bana döndü ve konuşmaya başladı
- artık gerçekleri bilmelisin kızım
- d-diliyorum " diyebildim
- biz annenle severek evlendik evlendikten sonra annenin yumurtalıklarinda ciddi derecede kis vardı biz çocuk sahibi olamıyoduk sonra bir gün oturduk ve birlikte annenle düşündük ve evlatlık almaya karar verdik sürekli bir kız çocuğumuz olsun isterdik sonra evlatlık almaya gitgimiz yurta sen vardın annenin yanına geldin çok sevmiştiniz birbirinizi çok sıcak kanlı bir kızdın seni o gün evlatlık aldık seni çok sevdik güzel kızım bunları anlattim diye sen Bizim kızımız olmadığını anlamına gelmiyor ne olursa olsun sen Bizim biricik kızımizsin " dedi babam
Gözümden yaşlar akıyordu annem de bana bakıp ben ağlıyorum diye o da ağlıyodu duyduklarim karşında şoka girmiştim kafayı yemiştim annem yerinden kalkıp yanıma geldi ve önümde diz çöktü elerimi ellerinin arasına aldı ve elerimi öptü
- kumsal kızım ne olursa olsun sen Bizim biricik kızımizsin
- b-ben evlat- " annem sözümü kesti
- hayır ne olursa olsun sen benim kızımsin seni kimseye vermem
Dedi ve bana sikca sarıldı babam da yerinden kalkıp yanımıza gelip hem annemi hem beni kollarıyla sıkıca sardı ben ayağa kalktım ve odama çıktım kapımı kapatım kafayı yecektim odamda bı o yana bi bu yana dönüp durdum telefonum çalmaya başladı masamın üstünde duran tefonu elime aldım Toprak ariyodu şu an konuşacak gibi değildim o yüzden kapatım ama tefonum tekrar çalmaya başladı ve açtım.
- efendim toprak
- sinemaya gidecektik ya onun için aramıştım
- kusura bakma iyi değilim daha sonra gitsek olur mu
- olur da neyin var
- aslında sen gelip beni evden alsan bir yerlere gidip otursak olur mu
- olur" dedi" kumsal"
- efendim
- sen ağlıyomusun
- gelince konuşuruz
Dedim ve telefonu kapattım üstümü değiştirmedim oturdum ve toprağın gelmesini bekledim ağlıyodum gözümden yaşlar akıyordu hiç durmuyodu tefonuma mesaj geldi bildirime baktım topraktan mesaj gelmişti
" Kumsal ben geldim sizin kapının önündeyim bekliyorum"
Yerimden kalktım ve toefonumu aldım ve alt kata indim çıkmak için evden
- kumsal nereye kızım" dedi annem
- biraz hava almam gerekiyor zaten arkadaşim da yanımda olacak siz yatın beni beklemeyin
- ama kızım" dedi annem
- hayatım rahat bırak kızı havva alacakmış kendine gelsin biraz" dedi babam
Evden çıktım ve toprağın arabasını gördüm hızlı adımlarla gidip toprağın yanındaki koltuğa oturdum
- iyimisin kumsal
- iyiyim sür arabayı
- nereye gidiyoruz
- kimsenin olmadığı bir yer olsun sesiz sakin Bir yere gidelim işte
- tamam nasıl istersen anlatmıyacak mısın artık merak ediyorum noldu Kim seni üzdü de ağlıyosun" dedi ve arabayı sürmeye başladı
- gidince konuşuruz şu an hazmetmem gerekiyor ki sana anlatabilim
- tamam" dedi ve arabayı sürmeye başladı
Camı sonuna kadar açtım ve dışarıdan gelen Serin havva yüzüme çarpıyodu araba durdu tamda sahilin önünde ihtiyacım olan tek sey denizi izlemek ve düşünmek toprağın beni buraya getirmesi beni mutlu etmişti toprağa baktım ve gülümsedim
- toprak
- efendim Kumsal.
- iyiki varsın
- sende iyiki varsın
Arabadan indik sahile deniz kenarına doğru yürüdük ve oturduk yaz olmasına rağmen akşam saatlerinde Havva soğuktu hemen yanımda toprak vardı kafamı toprağın omuzuna indirdim ve koluna elerimi doladım denizi izlemeye başladım ne o konuştu ne de ben sadece düşündüm
- toprak
- efendim
- biliyomusun ben evlatlık mışım
- ne
- evet
Toprak bile şoka girmişti bı an kafamı omuzundan çekti ve ayağı kalktı bende ona bakıyordum
- bekle burda beni arabadan bir şey alıp geliyorum
Dedi ve arabaya doğru yürüdü bende önümde döndüm ve denizi izelmey başladım birden omuzlarıma toprak arabadan çıkardığı ceketini örtü ve ona baktım gülümsedim yanıma tekrar oturdu ve kafamı tekrar omuzlarına koydu bende elerimi tekrar kollarına doladım saatlerce ikimiz de sustuk ve denizi izledik sahilde hiç kimse kalmadı herkez giti saatin geç olduğunu farkındaydım ama umrumda değildi Toprak bı anda elerini omuzlarıma doladı ve uzandık kafamı göğsüne indirdim kokusunu iyice içime çektim bu sefer de yıldızları izlmeye başladık uykum geliyodu toprağın kokusu içime doldukça uyuyasim geliyodu toprağın göğsü nefes aldıkça inip kalkıyodu git gide uykum daha da çok geliyodu ve kendimi toprağın kollarına bırakıp gözlerimi yumdum.
