HER ŞEY DAHA YENİ BAŞLIYOR.

19 4 0
                                    


SELAMLARRR YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM. OYLAMAYI UNUTMAYIN LÜTFENN İYİ OKUMALARRRRRRRR



MARİA


Gece  lavabo için uyandım. Kızları uyandırmamaya özen göstererek yatağımdan kalktım.  Carol 'a baktığımda yine üstünde ki  battaniyeyi açmış bir şekilde uyuduğunu fark ettim.   Yüzümde ki gülümsemeye engel olamadan gidip üstünü örttüm. Eski kapıyı elimden geldiğince  yavaş açtım. Tuvalete giderken aklıma Arin geldi. Onu özlemiştim. Hafta sonları ziyarete gelse bile özlüyordum. Sonuçta benim en yakın arkadaşımdı. Ayrılmamızın nedeni onun artık reşit olmasıydı. Şimdi arkadaşları ile bir ev tutmuştu.  Tuvalete giderken Jack ve müdürü merdivenlerden inerken gördüm.  Jack beni görüp pislik sırıtmasını tatmin etmişti. Jack'in bana karşı sürekli böyle davranmasından bıkmıştım. Arin'de gidince yaptığı şey daha da artmıştı. Şimdi ise babası yani müdür bir gezintiye çıkmıştı. Yetimhaneden o görevli demekti bu. Tuvalete vardım. İşimi hallettikten sonra ellerimi yıkarken adım sesleri duydum.  Ses gittiikçe yaklaşıyordu.  Kızlar tuvaletinin kapısı açıldığında içeri Jack girmesiyle yumruklarımı sıktım. O ise gülümseyerek  dudağını yaladı


JACK: Maria


Bana yaklaşmaya başlamıştı. Gözlerim yavaşça Jack'in eline kaydığında elinde bir mendil olduğunu gördüm. Islak olduğu her halinden belliydi.   Ona karşı nefretle tısladım:



- Ne istiyorsun Jack



Jack düşünüyormuş gibi yaptı. En sonunda iğrenç gülümsemesi ile:



- Seni istiyorum Güzelim.



Bu seferki konuşmamız diğerlerinden farklıydı.   Jack daha da yaklaştı:



- Gel beraber bir anlaşma yapalım Mariam. Ya beni istersin yada



Cebinden çakısı çıkarttı. Sözüne devam etti:



- İstediğimi almaktan sakınmam. 



Çakısını bana doğru uzattı.



Jack: Seçim senin güzelim. Bütün seçeneklerde sen benimsin.




Cevabım kesindi. Oda bunu anlamış olacak ki  gülümsemesi yüzünde daha çok arttı. Sahte bir üzgünlükle dudaklarını büzdü.



JACK: Yazık oldu 



Elinde ki çakıyı ölümcül bir şekilde bana saplamazdı. Fakat ne olur ne olmaz diye bana atak yaparken o eline tekme attım. Jack dizimi tutup dengemi kaybetmemi sağladı. Sertçe yere düşmeme rağmen dizmi bırakması için arı ardına vuruyordum. Çok iyi biliyordum. Elinden kurtulmazsam ölmekten daha da beter ederdi. Durmam için dizimi daha da sıkarken çakı ile dizimi çizdi. Acıdan ses çıkarmamak için dudağımı ısırdım.



JACK: yeter artık dur yerinde yoksa daha fazla canın acıyacak.



Yerde debeleşirken  çakısını yere koydu.  Islak mendili cebine koydu. Elini boğazıma getirdi. Yavaş yavaş sıkmaya başlarken çaresizce yerdeki çakıya ulaşmaya çalışıyordum. Jack işini sessiz yapıyordu ve bende ses çıkartamıyordum. Birisinin bizi duyması imkansızdı. Ciğerlerim yanmaya başlarken  elimle çakıyı yoklamaya başladım.  Gözlerim Jack'le buluştuğundan sadece benim yüzüme baktığını gördüm.  Elime sert bir şey değdiğinde onu hızla kavradım. Bir saniye durmadan Jack'in omzuna sapladım. Jack acı ile yüzünü buruştururken dizimi serbest bıraktı.  Dizimi tutarak geri geri çekilirken  Jack kendine gelip ağzımı kapattı. Yumruğumu onun yüzüne geçirdim. Ardından bir kere daha. Burnu ve dudağı kanıyordu. Fakat bu umrunda değil gibiydi. Cebinde ki mendili çıkartıp hızla üzerime doğru çullandı.  Nefes almamaya çalışsamda  boşunaydı. Ciğerlerime dolan ilaç ile gözlerim yavaşça kararmaya başladı. Güçsüz değildim. Bu kadar kolay yakalanmam saçmaydı. Gözlerim gitgide kararırken tek hatırladım belimde ki el balrengi gözler ve "artık benimsin" kelimesiydi. Daha fazla dayanamayarak kendimi karanlığa teslim ettim

*BLACKLİGHT*Where stories live. Discover now