21.BÖLÜM "KEHANET ÜYELERİ AYAKLANIYOR"

2.1K 151 27
                                    

💐💐

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

💐💐

Gözlerimi araladım araladığım bakışlarındaki tutkunun derinliklerinde yüzebilsem de akıntıya kapılmamak, boğulmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Benim için vazgeçilmezsin."

Çenemi dişledi ve hızla oturduğum sandalyenin kenarlarından tutarak kendine doğru çekti. Pürüzsüz zeminde kayan ahşabın sesi kulaklarımı çizerek sırtımdan ağrı tırmalandığında, omuzlarımı yükselterek boynumu kıstırdım ve ardından bu adama daha fazla karşı koyamadan kollarına atıldım. Aniden çalan zil sesiyle irkilerek kafamı kapıya çevirdiğimde istifini bozmamıştı, dudakları bedenimin üzerindeki hâkimiyetine devam ediyorken avuç içimi çenesine yerleştirerek suratını uzaklaştırmaya çalıştım.

"Kapıda biri var."

"Umurumda değil." Diyerek belimden kavrayarak bedenimi kucağına yerleştirdiğinde ıslak bıraktığı öpücüklerinden ver ağzından dökülen seslerden kendini çoktan kaptırdığını, dün yaşadığım tecrübelerimden dolayı biliyordum. Buradan dönmesi imkânsız denilecek kadar zordu.

Ardından ikinci kez çalan zille beraber bedenimi ondan güçlükle ayırıp ayağa fırladım. Dağılmış saçları ve kızarmış şakaklarıyla, ona hayır diyemeyeceğim kadar mükemmel bir görüntü sunuyordu önüme. Neyse ki zoru başarmıştım.

"Sikeyim." Kapıdakine olan öfkesine kıkırdadım. Bozulmuş bir ifadeyle sandalyeden kalktığında elinden oyuncakları alınan küçük bir çocuk kadar mızmızdı. Bakışlarından dökülen kararlı, şehvet dolu ifadeyi artık çok iyi tanıdığım için ürpererek merdivenlere doğru koşturarak önünden geçtiğim anda bir şaplak yemiştim. Omzumun üzerinden dönüp hayretle ona baktığımda suratındaki sert ifade yerini koruyordu. "Öcümü alacağım."

Bu yaptığı beni her ne kadar dehşete düşürse de hemen toparlanıp onu iyice kızıştırmak istedim. Şaşkın ifadem dağılarak yerini yumuşak bir tebessüme bıraktığında ağzımın kenarıyla mırıldandım. "Ne zaman istersen."

Elini attığı çenesini sıvazlamaya başladı, onun bu halden son derece hoşnutsuz olduğu belli oluyordu ve bu da daha çok gülmeme vesile oluyordu. Elini bir pençe gibi üzerime doğru atınca beklenmedik hamlesiyle beraber ürkerek bir nida koparttım ve ardından üzerini inceledikten sonra kıkırdayıp merdivenleri sekerek çıkmaya başladım. Bir terslik olduğu için adımlarımı durdurup tekrar ona döndüğümde suratım asılmıştı. Çenemin ucuyla üzerini işaret ettim. "Kapıyı öyle mi açacaksın?"

Kafasını eğerek üzerine baktığında oldukça şapşal gözüküyordu. Üzerinde sadece eşofman altı vardı. Kafasını kaldırarak sırıttı.

"Niye, açmayayım mı?"

Zil bir kere daha çalmıştı. Dirseklerimi merdiven korkuluğuna dayayıp bir bacağımı alt basamağa atarak omuz silktim. "Yoo, hatta birlikte açalım."

SINIRSIZOnde histórias criam vida. Descubra agora