3. BÖLÜM

67 5 8
                                    

''Oo beyler...siz buralara gelir miydiniz?'' dedi Umay içeri giren kişileri görünce şaşırarak.

Pınar ve Aylin'in gözleri de içeri giren Yunan heykellerine takılmıştı. Yunan heykeli? Evet gerçekten Yunan heykeli gibiydiler insan üstü bir yakışıklılıkları vardı.

''Aşk olsun abla, sanki keyfimizden gelmiyoruz. Biliyorsun durumları.'' dedi kahverengi saçlı olan heykel.

Aylin, bir an Pınar'a baktı ikisinin de aklında aynı sorunun belirdiğini düşünüyordu ama Pınar'ın gözlerinin az önce konuşan kahverengi saçlı çocukta olduğunu görünce göz göze gelme isteğinde başarılı olamadı. Abla mı? diye geçirdi içinden şaşkın bir şekilde. Gözlerini Pınar'dan çekip önüne dönmek isterken bir an kahverengi gözleri, çaprazında duran bal kahvesi gözlere takıldı. Dünya üzerinde gördüğüm en güzel gözler olabilir diye düşündü. Uzun sık kirpikler, hafif çekik bal kahvesi gözler öyle muhteşem, öyle uyumlu görünüyordu ki...Aylin uzun süre bakmak istedi bu görüntüye ama sonra kendini toparlayıp önüne dönmeye karar verdi lakin bal kahveler çoktan kendi kahvelerine tutunmuştu. Aylin'in aksine oldukça soğuk ve ciddi bakıyorlardı. Aylin hızla gözlerini kaçırıp önüne döndü ama hala üzerinde olan bakışları hissedebiliyordu. Umay'ın sesini duydu sonra.

''Biliyorum Yağızcığım biliyorum ama ne yapalım insan kardeşlerini özlüyor, arada bir ziyarete gelsinler istiyor.'' dedi hüzünlü çıkarmaya çalıştığı bir sesle. Bu sefer Pınar'ın gözleri Aylin'e dönmüştü. İkisi göz göze geldiklerinde akıllarında aynı soru vardı. Kardeşleri mi? Yok artık! Bu iki Yunan heykeli Umay Hanım'ın kardeşi miydi? Umay Hanım'ın ne kadar şanslı olduğundan haberi var mıydı acaba? İkili, gözleriyle kurdukları iletişimi bitirip önlerine döndüklerinde kulaklarına hoş bir melodi gibi gelen ses odayı doldurdu.

''Aman Umay abla gören de senelerdir görüşmüyoruz sanır. Her görev bitiminde ilk senin yanına geliyoruz işte biliyorsun bunu, şimdi de aynısını yaptık. Neden yok yere yalandan dram yaratıyorsun anlamıyorum ki.'' dedi bal kahvesi gözler serzenişte bulunur gibi.

Aylin hayran olmuş bir şekilde karşısındaki bal kahveleri izliyordu. Çocuksu ama karizmatik bir yüz, hafif çekik gözler, yüzüne yakışan hafif kemerli bir burun, biçimli dudaklar ve hafif kavruk bir ten...Aylin, tam olarak ideal tipimdeki tüm istediğim özelliklere sahip diye geçirdi içinden. Üstelik sesi de çok güzeldi, hem de çok yakışıklı ve karizmatikti. Daha ne olsundu?

Aylin hayran bakışlarını sürdürmeye devam ederken Umay'ın sesi duyuldu odada.

''Ayy aman tamam tamam bir şey demedik Aras bey.'' diye hayıflanıyordu. Aras mı? Yok artık bu kadarı da şaka olmalıydı! Aras, Aylin'in en sevdiği isimlerden biriydi. Aylin tüm bu tesadüflere şaşırmıştı. Bir anda hayalindeki ideal tipi karşısında belirmişti, bu kadarı anca kitaplarda ya da dizi-filmlerde olurdu. Şu anda bulunduğu durumun gerçek mi yoksa rüya mı olduğunu anlamak için hafifçe kolunu cimcikledi. Canı acıyınca, az önce yaşanan durumun gerçek olduğunu fark etti.

''Ee otursanıza...nasıl geçti göreviniz? Aaa...bu arada sizi tanıştırmadım.'' dedi Umay, Pınar ve Aylin'e dönerek. Yağız ve Aras'ın gözleri de sonunda odadaki varlıklarını hatırladıkları kızlara döndü. Yağız, Pınar ve Aylin'le göz göze geldiğinde ikisine de hoş bir tebessüm yolladı. Yakışıklı, güzel gamzeli, tatlı bir çocuktu. İyi birine benziyordu. Pınar ve Aylin de utangaç bir şekilde tebessüm ederek karşılık verdiler bu güzel yüze. Aras ise oldukça soğuk bir şekilde kızlara bakmış ve sadece baş selamı vermişti.

''Bu Aylin, bu da arkadaşı Pınar.'' dedi Umay neşeli bir sesle. ''Aylin yanımda staj yapacak, Radyo ve Televizyon bölümü öğrencisi, birlikte bakanlığın basın işlerini ve gerektiğinde de tanıtım, belgesel film gibi içeriklerini çekeceğiz.'' Yağız ve Aras şaşırmıştı, normalde bakanlığa kimseyi almazlardı. Yağız, şaşkınlığını hafif sesine de yansıtarak, ''Ya öyle mi? Çok memnun oldum Aylin.'' deyip samimi bir gülümseme yolladı karşısındaki kıza. ''Ben de öyle.'' diye cevap verdi Aylin utandığından dolayı içine kaçan bir sesle.

HAVADA KARADA AŞKWhere stories live. Discover now