Aşka dönüş-Bölüm 21

50 2 2
                                    

Yazardan

Niye hala uyanmıyor!"

"Kaç saattir böyle hareketsiz yatıyor!"

"Canım biraz sakin olur musun lütfen?"

"Olamam hala! Olamam. Anlıyor musun olamam! Ona ne olduğunu bile bilmiyoruz. Üç gündür gözünü bir kez olsun açmadı. Üç gündür ölü gibi uyuyor!"

"Elleri, yüzü buz gibi! Nefes almasa..." dedi ve duraksadı Kral. Ardından gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve gözlerini açıp cümlesine devam etti.

"Nefes almasa öldü diyeceğiz!" dediğinde Kral'ın söz dinlemeyeceğini anlayan Prenses Deyang da derin bir nefes aldı. Eğer ona gerekli bir açıklama yapmazlarsa Elya'yı uyandırmak için her şeyi yapacaktı. Bilmiyordu ki Elya geri dönmezse bunun imkansız olduğunu...

"Canım bak-" diyen Prenses Deyang'ı Uriya durdurmuştu.

"Efendim kızım Elya'nın bedeni böyle şeylere pek dayanıklı değil. Küçükken de çok hassas bir çocuktu. Onun çok narin bir bedeni ve ruhu var. Geldiği yerde böyle olaylarla hiç karşılaşmadı. O yüzden bedeni bazen böyle tepkiler verebiliyor. Hatırlıyor musunuz daha birkaç gün önce de bayılmıştı. Çünkü buraya uyum sağlayamadığını düşünerekten stres yapıyor ve yemek yemiyor. Korkuyor. Korku kızımın bedenini ele geçirdiğinde kızım böyle hastalanıyor" diyen Uriya Elya'nın yanına çökmüş ve buz gibi olan ellerini tutmuştu.

"Benim kızım güçlüdür ve o elbet bunun üstesinden gelip uyanacaktır!" dedi fısıltıyla gözleri dolu dolu. Aklına hep kaybettiği kızı geliyordu. Evet, Haya onun ilacıydı ancak bu yabancı ve başka bir zamandan gelen bu kız ona kaybettiği kızını hatırlatıyordu.

"Eğer... Eğer Elya'ya bir şey olur ve uyanmazsa Minjae pisliğini bulduğum anda öldüreceğim! Aslında Elya uyansa da uyanmasa da onu zaten öldüreceğim!" dedi Kral buz gibi fısıltılı sesiyle. Hemen ardından sinirle kalkıp inen göğsüyle mışıl mışıl hareketsiz bir şekilde uyuyan Elya'ya son bir kez daha bakıp hızla odadan çıktı.

Kral derin nefes almalıydı yoksa ölecekti. Hoş Elya gözlerini açmadığı sürece nefes alamazdı. Zaten üç gündür boğuluyordu.

Dışarıya hızla çıkan Kral yüzüne vuran soğuk havayla ilk kez üşüdüğünü hissetti. Normalde üşümezdi. Ancak Elya'nın günlerdir ölü gibi uyumasıyla, sanki dünyasındaki güneş de onunla birlikte hiç doğmayacak şekilde batmıştı. İçi soğumuştu ilk defa, bu gidişle onun uyanmayışıyla da buz tutabilirdi.

Nasıl olmuştu da o küçük kız onun duvarlarını aşıp kalbine girmişti. Nasıl ona böylesine tutulmuştu? İnsan hiç tanımadığı birine nasıl aşık olurdu?Resmen ona muhtaç gibi hissediyordu.

Hep o rüyalar...

----

Elya'dan

Tatlı ve huzurlu uykumun arasında boğazım birden gıcık yapmaya başlamıştı. Ya nereden çıktı şimdi bu? Ne güzel tatlı tatlı uyuyordum. Kaşlarımı çatıp kendimi tutmaya çalışıyordum, öksürmemek için. Fakat pek de başarılı olamıyordum. Boğazıma takılan her ne ise beni boğacak gibiydi.

Yattığım yerden bir anda kalkıp öksürmeye başladığımda ciğerlerim boğazımdan çıkacak gibiydi. Acıyla öksürmeye devam ederken gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Boğazım öksürmekten o kadar acıyordu ki titrek ellerimle boğazımı tutuyordum.

Birden biri gelip arkamı sıvazlayıp "Ommaaa! Ommaa! Unnim uyandııı!" diye bağıran Haya ile öksürükten zar zor açtığım bakışlarımı ona bakmaya çalıştım. Fakat öksürmeden ona bakamıyor, gözlerimden yaşlar süzülmeye devam ediyordu. Odaya giren adım seslerini işitsem de kim olduklarını bilmiyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 08 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kraliçe'nin KalbiWhere stories live. Discover now