:Araplarda mı buraya geliyor?

Yedekten çık güzelim sen. Ben Işıl'ı birazdan bulurum.

:Gel sarı, Arap sana elini tattırsın.

~Işıl~

Boynumu kütlettip kafeye doğru ilerledim. Artık laf sokmak yaramıyordu işleve geçmeliydim. Hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim. Kafenin kapısına gelince sakinleşmek için derin bir nefes aldım.

Bakışlarımı masalarda gezdirdim. Sarı yellozu görmem ile oraya doğru hareketleniyordum ki durdum. Bade?
Miray'ın tam önünde durmuş bir şeyler diyordu. Miray'ın gülüp bir şey demesiyle anladım ki dalga geçiyordu.

Bade tam gidiyordu ki durdu. Ağzının içinden bir şeyler mırıldandı ve Miray'ın sandalyesini çektiği gibi fırlattı. OHA! Kız uçtu lan!

Miray yere düştüğü için hafif bir çığlık atıp Bade'ye sinirle baktı. Bade ise gayet eğleniyor gibiydi. Ya ben bunları ayırmasam yeseler bir birlerini.

:Yavrum ne yapıyorsun burda?

:AAA! Kuzey! Ödüm bokuma karıştı! Gelinirmi öyle sinsi sinsi!

Elimi kalbime götürdüm. Altıma sıçtım galiba.

:Güzelim 10 dakikadır arkanda duruyorum.

:Niye sen deccal misin!

:Abartma güzelim hadi gel Batuların yanına gidelim.

:Bekle dur Kavgayı izliyorum.

Kuzey'in bakışları değişti. Sinsi sinsi güldü.

:Hani nerde bende izliycem.

:Bak şurdaki deccal ex'in ve Bade.

:Bade niye Miray'ı dövüyor?

:Miray sakat gibi herkese bulaşıyor. Gerçekten eski seçimlerin konusunda hala sana inanmakta zorluk çekiyorum.

:İlk defa doğru bir seçim yaptım desene o zaman.

Saçıma öpücük kondurdu. Gülüp elimi yanına götürdüm ve iki kere vurdum. Yüzünü buruşturdu.

:Biz öperiz o vurur. Adalet isti-

Yanağını öpüp susmasını sağladım.

:Karma Kuzey.

:Hayatımda yediğim en iyi karma ama bir daha ki sefere dudaktan istiyorum.

:Çok beklersin.

:O değilde Bade katil olucak.

LAN ben onları unuttum!

Onlara doğru koşmaya başladım. Bade Miray'ın saçını kavramış gülerek ona bakıyordu.

:Bade-

Ona doğru bağırıyordum ki bir anda durdum. Kaya Bade'nin belini kavrayıp tek eliyle kucağına almıştı. Hadi be! OHA ne! Şaka mı?!

:Bunlar ne ara oldu lan?

Kuzey'e döndüm hafif gülümsüyordu.

:Valla bilmiyorum ama bizden daha hızlı oldukları kesin.

:Naz yapmasan bizde hemen olurduk yavrum.

:Acele işe şeytan karışır boz ayım.

:Boz ayın ölsün senin için.

:Allah korusun daha lazımsın.

Güldüğüne dair bir mırıltı çıktı dudaklarından.

:Lazım olunca geliyoruz ama yanakların kızarınca kıyamıyorum.

Bende güldüm.

:O yanaklar sadece sana özel kıyabilirsin.

:Ev boş.

:Siktirgit Kuzey.

~Derin~

Lavabonun aynasından şişmiş ve kızarmış gözlerime baktım. Elimi lavabonun kenarları dayadım. Kesik bir nefes verdim. Kalbim ağrıyordu. Bunları hak etmiyordum. Ne yapacağım konusunda en küçük bir fikrim yoktu. Tek bildiğim dayanıcak gücümde yoktu.

Elimi yüzümü yıkayıp kuruladım. Lavabodan çıkıp kafeye doğru ilerledim. Kendimi toparlamam lazımdı. Koridorda ilerlemeye başladım. Ayakkabılarıma bakıp yürüyordum. Dalgın ve yorgundum.

Anlık gelen darbeyle yere düştüm. Saçlarım önüme gelmişti. Ellerimi yumruk yaptım. Galiba sinir krizi geçiriyordum. Dişlerimi sıktım ve ellerimi saçlarıma geçirdim. Nefes alış verişim hızlandı.

:Abla özür dilerim iyi misin?

:Dokunma bana!

Ağlıyordum yine ve yine ağlıyordum. Elimden başka ne gelirdi bilmiyordum. Tek bildiğim şuanda koridorda hıçkıra hıçkıra ağladığımdı.

:Abla özür dilerim o kadar sert mi düştün gel revire gidelim.

Sakinleşmeye çalıştım. Sırf Berk yüzünden başka birine patlayamazdım.

:İyiyim ablacım yok bir şey.

:Ağlıyorsun abla ne iyisi.

Çocuk kolumu tutup beni kaldırmaya çalıştı. Diğer kolunu tutup ayağa kalkmaya çalıştım.

:Bırak lan sevgilimin kolunu!

Devam edicek
(Oy vermeyi unutmayınn)

~WELCOME TO KOLEJ~Where stories live. Discover now