"Alfa bir arkadaşım."

Start from the beginning
                                    

"B-Ben, bilmiyorum... şimdiye kadar bir alfa ile görüşmedim, yasaktı. Ne yapacağımı bilmiyorum Taehyung... Kabul etsem ne olacak? Ailen bu duruma ne diyecek? İstemezler ki. Hamile kalamayan bir omegayı istemezler asla. Sen de..." dedim gözlerim dolarken. Masadaki elimin üstüne elini koyup usulca okşadı, feromonlarını saldı beni rahatlatmak için. O kadar iyi gelmişti ki.

"Ailem asla sorun etmez Jeongguk. Anlayışla karşılarlar seni, yadırgamazlar. Hem, erkenden çocuk yapacak... sahiplenecek değiliz ya? Bir kaç yılımızı birbirimize ayıralım. Kabul edecek misin beni alfan olarak?" dedi. Ailesi sorun etmese bile korkuyordum. Belki de Taehyung için susacaklardı? Çok kararsız bir insandım. Yine de alfayı kabul etmekten başka şansım yoktu. Kabul etmesem bile babam artık bir kere söylemişti.

"Kabul etmesem de mecburum seninle olmaya. Babama karşı gelemem." dedim. Gözlerindeki kırgınlığı, üzüntüyü görmüştüm. "Anladım... Baban için kabul edeceksin beni..." Bakışlarını kaçırarak konuşmuştu, elini de çekmişti. Panikle ona baktım. Çok yanlış söylemiştim, çok yanlış anlamıştı.

"Ben öyle demek istemedim. Evet, babamın sözü ile de ama ben senden..." Sona doğru kızarmaya başlamıştım. Heyecanla bana döndüğünü hissettim. Hafifçe gülüyordu, yani sırıtıyordu. "Benden?" dedi. Boğazımı temizledim. "E-Etkilendim yani, hoşlantı? Evet, hoşlandım, sanırım?" Daha da batırdığımı anladığımda ellerim ile yüzümü kapadım. Kıkırtısını duydum. Daha da utandım. Rezildim.

"Hmm, demek hoşlandın ve etkilendin? Nerem seni etkiledi? Yakışıklılığım? Boyum? Kaslı olmam? Vücudum mu yoksa? Hmm?" Benle dalga geçiyordu resmen! Kalkıp gidesim vardı. Beni daha da utandırdığının farkında mıydı?

"Tamam tamam, hadi indir elini. Göreyim güzel gözlerini." İltifat etmişti bana. Kalbim hızlanmıştı. Kurdum iltifattan dolayı mırıltılar çıkarmıştı. Daha fazla rezil olmadan ellerimi yüzümden çektim ama ona bakmadım. Etrafa, insanlara bakmaya başladım. Gözüme çarpan biri ile durdum.

Öğrenciye benzer kızlar vardı. Birbirlerine bakıp gülüyorlardı. Bir kız Taehyung'u gösterip "Çok yakışıklı. İnstagramı var mı acaba? Ay!" diyerek gülüşmüşlerdi. Bu moralimi bozmuştu ama Taehyung'a belli etmedim. Kurdum direkt ayaklanmış, alfayı çoktan sahiplenmişti bile. Taehyung'a döndüm düz surat ifademle.

"Bir şey mi oldu?" dedi kaşlarını çatıp. "Yok, bir şey olmadı. Ben doydum da, kalkalım mı?" dedim ağzımı peçete ile silerken. Beni onayladı, garsonu çağırdı hesabı ödemek için. Ben tam parayı uzatacakken kaşlarını çatarak bana baktı. "Sakın, koy onu cüzdanına." dedi. Şaşırarak ona baktım. Ne vardı ki? Ben de ödeyebilirdim. "Sorun değil, ben de ödeyebilirim." Bakışlarını görünce oflayarak geri yerine koydum parayı. Anlaşıldı. Bundan sonra kendi paramı harcatmayacaktı Taehyung.

Bakışlarım istemsizce o kızlara tekrardan takıldı. Taehyung'u çekiyorlardı telefonla. Ne gıcıklardı bunlar?

Sinirle telefonumu çıkardım. Mesajlar kısmına girerek alfa olan arkadaşıma yazdım. Ne kadar alfalarla konuşmasam da alfa arkadaşım vardı. Her zaman yanımda olmuştu. Şimdi ise attığı mesaja kıkırtı bırakmıştım. Omega arkadaşım Jimin'in komik bir fotoğrafını atmıştı. Bunu gören Taehyung boğazını temizlemişti, ama bakmadım. Alfa arkadaşıma yazdım gülerek.

"Jeongguk?"

"Hm?" Kafamı yan çevirdim dinlediğimi belli ederek. Amacım farklıydı ama şu an Jimin'in dedikodusunu yapmak daha eğlenceliydi. Jimin'in alfası varmış ve ona kendini alfa olarak tanıtmış yanlışlıkla. Buna sesli bir şekilde güldüm.

"Sorun olmazsa kimle yazıştığını öğrenebilir miyim?"

"Hmm..." O kadar telefona odaklıydım ki Taehyung'un ne dediğini anlamamıştım. "Güzelim..." Ellerim durdu. Bakışlarımı hızla ona çevirdim. Güzelim mi? Şaşırdığımı belli etmeden "Ne demiştin, duymadım?" dedim. Sinirli olduğunu gördüm biraz. Gerginlikle yutkundum.

"Kimle yazışıyorsun?" Sesi sert çıkmıştı. Telefona tekrar dönünce "Arkadaşımla." diye kısaca söyledim. Kıskandığını buram buram feromonlarından alıyordum. Şu an yaptığım saygısızlıktı. Telefonu kapatıp ayaklandım. Gitme vakti gelmişti bence. O da ayaklandı. Tam arkamı dönüp gidecekken belimden tutup kendine çekti beni. Gözlerimi kocaman açarak göğsüne tutuldum. Yüzüme eğildi, nefesi yüzüme vuruyordu.

"Kim bu arkadaş?" Fısıltı gibi çıkan sesi ile nefes verdim. "Alfa bir arkadaşım." Gözlerindeki kırmızları görmüştüm. Neye sinirleniyordu? Arkadaşımdı o benim. Ne vardı ki bunda?

'Sen artık mühürlü omega sayılırsın. Eşin var ve kıskanması doğal. Ona göre hareket et.'

Kurdumu içten onayladım. Haklıydı. Meselâ ben düşündüm Taehyung'u. Taehyung bir kız omega ile konuşup gülüyor... Aish! Bu cidden de sinir bozucu olurdu.

"Demek alfa ha?" Gözleri yüzümü taradı. Nerede olduğumuzu hatırladım. Onu itmeye çalıştım. "Ulu orta yerdeyiz Taehyung..." dedim etrafa bakınarak. Şansa bak ki o kızlarla göz göze geldim. Buraya bakıyorlardı suratsız ifadelerle. Eh, omegası olduğunu öğrenmişlerdi en azından.

"Peki, ama bu konuyu konuşacağız. Anlamışsındır, omegamı kimselerle paylaşmam." Eli belimdeyken restoranttan çıkmıştık. Seslice nefes verdim. Arabasına ilerletti bizi. Ön kapıyı açtı binmem için. Usulca bindim, kapıyı kapattı. Kısa sürede o da binmiş, arabayı çalıştırmıştı. Gerginlikle ellerim ile oynuyordum.

"Anlat bakalım şu alfa olan arkadaşını." diye konuya giriş yaptı. İç çektim ve kaçamayacağımı anladım. "Eskiden beridir arkadaşım. Ben, bir omega arkadaşım ve o vardık. Çok yakınız." Dışarıyı izlerken söyledim.

"Çok yakın..." diye söylendi kendi kendine. Bir şey demedim, diyemedim. "Jeongguk. Bilir misin bilmem ama ben, kıskanç biriyim. Eğer benimsen, kıskanırım seni. Arkadaşın olması güzel bir şey ama o alfa. Eğer eşim olacaksan bu kabul edilemez. Yine de ben sana karışmak istemiyorum ama beni kendinin yerine koy. Düşün. Ben bir alfa ile yazışsam, eşim olacak bir alfam olsa dâhi onla konuşmaya devam ediyorum ve senin hiç hoşuna gitmiyor. Kıskanıyorsun. Onunla görüşmemi istemiyorsun ama arkadaşım diyerek geçiştiriyorum. Bir alfa arkadaş kabul edilemez. Hiç bir alfa ve omega, eşleri varken arkadaş olamaz. Ki eğer eşinin yakın arkadaşı, kardeşi ya da akrabası olsa sorun olmaz. Anlıyor musun beni güzelim, hm?" dedi. Kesinlikle haklıydı. Dediğim gibi, onu başka bir omega ile konuştuğunu duysam çok kıskanırdım ve doğru bulmazdım. Bu yüzden bu konuda hak veriyordum ona.

"Haklısın ama şey... arada konuşsam olur mu? Cidden zararı yok onun. İstemezsen sorun değil." Bana baktı kısacık bir sürede. "Elbette sorun olmaz, ileriye kaçmadıkça." Başımla onaylayıp önüme döndüm.

"Nereye gidiyoruz?"

"Evine bırakacağım seni şimdilik, yarın şu evliliği hallederiz. Yani önce ailelerimiz tanışsın. Sonra sen ile ben biraz daha birbirimizi tanıdıktan sonra evleniriz. Olur mu?" Cidden çok düşünceli biriydi. Kim olsa direkt evlenmek isterdi. Bu hoşuma gitmişti. "Olur."

Evimin önüne geldik, arabadan indik. Önümde durdu. Kapının önündeki güvenlikçiye kısa bir bakış atarak ona döndüm. "Her şey için teşekkür ederim Taehyung." dedim. Gülümsedi. "Rica ederim Jeongguk, lafı bile olmaz." Usulca yaklaştı, belimden tutup sarıldı. Kollarımı hızla boynuna dolayıp güzel kokusunu soludum. Kalbim daha da hızlandı. Karnım kasıldı. Kurdum şirinlik yapmaya başladı.

Boynumda öpücük hissedince titredim. Bunu beklemiyordum, az kalsın inleyecektim. Daha önce kimse beni boynumdan öpmemişti. Tuhaf gelmişti bu öpücük bana.

Geri çekildik. Yaklaşıp yanaklarıma sert, yavaş öpücük kondurdu. Ben ise şaşkınca onu izledim. Bu hâlime tebessüm etti. "Yarın görüşürüz o zaman." dedi.

"G-Görüşürüz..." Kaçarcasına bahçeden içeri girdim. Kalbimi tuttum. Normal hızından fazla atıyordu. Hemen ana kapıya koşup zili çaldım.

Bugün olanlar benim için çok özeldi. Bu alfanın, bana çok iyi geleceğini anlamıştım. Ne olursa olsun ondan vazgeçmezdim. Ne bugün, ne yarın ne de yıllar sonra. Ben bu adamı ömrüm boyunca sevecektim.

*

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Umarım saracak bir bölüm olmuştur. Sıkılmamışsınızdır.

Diğer bölümde görüşürüz canlarım benim .⁠·⁠´⁠¯⁠'⁠(⁠>⁠▂⁠<⁠)⁠´⁠¯⁠'⁠·⁠. <33

Only Me | TaekookWhere stories live. Discover now