"Alfa bir arkadaşım."

2K 285 111
                                    

Selamlar^^

İyi okumalar dilerim 💓

*

Duyduklarım ile ufak çaplı bir şok yaşamıştım. Evet, böyle iltifatları nadir de olsa alıyordum ama bu bambaşka bir şeydi. Bu alfada bir şey vardı sanki. Beni ona çekiyordu. Şu an da şaşırıyorsam sebebi o'ydu. Bir garip olmuştum. Hem utanmış, hem kızarmıştım. Kurdum da memnunca köşeye çekilmişti. Alfanın çekici feromonlarını hissedebiliyordum.

"T-Teşekkür ederim..."

Bir süre beni izledikten sonra masayı işaret etti. Yavaşça sandalyeye adımladım. Arkama geçerek sandalyeyi çekti oturmam için. Ona bakıp hafifçe tebessüm ettim. Usulca oturunca o da kendi yerine geçti, karşı karşıyaydık. Kısaca etrafı süzdüm. Bir çok alfa, beta ve omegalar buradaydı. Bazı öğrencilerde tabii. Ben de okumak isterdim.

Önüme dönüp alfaya baktım. Bana baktığını görünce daha da utandım. O kadar güzel bakıyordu ki ne yapsam, ne desem bilemedim. İç çekerek bakışlarımı masanın örtüsüne çevirdim. "Geldiğin için teşekkür ederim Jeongguk." dedi. Çok ama çok kibar bir alfaydı. Alt dudağımı ısırarak baş salladım. Ona bakmaya cidden de utanıyordum. İlk defa olmasa da yıllar sonra bir alfa ile konuşmaya başlamıştım.

"Ne yiyelim? Aklında bir şey var mı? Yoksa menüden seçebilirsin." Bakışlarımı menüde gezdirdim. Oh, bunların fiyatı biraz fazla değil miydi? Tamam, o kadar durumumuz kötü değildi ama bu normal fiyatından daha pahalıydı. Pek önemsememeye çalıştım. Yemek ayrımı yapmazdım.

"Siz ne yerseniz, ondan yemek istiyorum. Yemek ayrımı yapmam." dedim. Başını salladı. Garsonu çağırıp siparişleri verdi. Tekrar bana döndü. Bu sefer gözlerimi kaçırmamıştım. "Sizli bizli konuşmayalım. Bundan sonra yakın olacağız seninle, hm?" dedi. Onaylarcasına kafamı salladım, yine de cevapladım. "Pekâlâ."

"Tanışalım o zaman," diyerek boğazını temizledi. Heyecanlı gözüküyordu. Buna küçücük tebessüm ettim. Hoştu. "Adım Taehyung, Kim Taehyung. Daegu'luyum. Üniversite için Seoul'e gelmiştim. Burada olmaktan memnunum. Daegu'ya döneceğimi sanmıyorum. Yaşım yirmi dört. Babamın şirketinde çalışıyorum. Babam kalıcı olarak bana devredecek. Mimarlık işi. Hmm... kardeşim var, Kim Jisoo." diye bahsetti biraz. Demek alfanın adı Taehyung'du. Güzel bir ismi vardı. Tam da ona yakışır bir isim.

"Jeon Jeongguk. On dokuz yaşındayım. Busan'da doğdum. Babamın işleri yüzünden Seoul'e taşındık. Yıllardır buradayız. Okumak isterdim ama... babamın işleri sorun oldu biraz. Öyle böyle derken okumaya fırsatım olmadı. Hyungum var, Jeon Eunwoo." dedim bakışlarımı kaçırarak. Kendimi tanıtma konusunda berbattım. Hiç tanıtmak da istemezdim ama o benim eşim sayılırdı.

Siparişlerimiz gelmişti o arada. Kısaca afiyet olsun deyip gitmişti garson. Yavaş yavaş yemeye koyulduk. "Durumumu biliyorsundur," diye konuya giriş yaptım. Durumdan kastım hamile kalamamdı. Bildiğini biliyordum. Bu acı gerçek yüzüme yüzüme vuruyordu.

"Biliyorum ve... bu önemli değil Jeongguk." dedi elindeki kadehi masaya bırakarak. Bakışlarımı kaçırdım yine. "Ben eksiğim alfa, hiç kimse beni istemez, sen de dâhil." dedim yutkunmakta zorlanarak. Doğru söylüyordum. Ben eksiktim. Hamile kalamayan omega mı olurmuş?

"İster hamile kal, ister kalma Jeongguk. Sen benim yanıma yakışacak tek, güzel omegasın. Olmuyorsa, evlatlık edinebiliriz. Hiç sorun değil. Yeter ki evet de bana, alfan olarak kabul et beni." Bunlar fazlaydı benim için. Çok ama çok güzel seçilmiş cümleler. Kalbime girmeye başlamıştı Taehyung. Ve ben kalbimi açmaktan fena hâlde korkuyordum. Yine de geri adım atmak istemiyordum. Ne olacaksa olsundu.

Only Me | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin