🚨10.Merdüm-i Zenfira,Kahvaltı

397 40 4
                                    

☀️ Merdüm-i Zenfira ☀️
20.bölüm

Kahvaltı

Hem deniz de hem de karada yaşayan bir canlı gibiydim. Ne denizsiz ne de oksizjensiz yaşayabilyordum. Okunan ezanla başımı kaldırdığında hava daha karanlıktı. Uykulu halde kalkıp aynaya baktığımda saçım başım dağılmış haldeydim. Eğilip hırkamı aldım ve çıktım. Güzelce banyoda abdestimi alıp namaz için hazırlandım. Yere seccademi serip başladım namaz kılmaya. Sessizlik ve sakinlikle namazımı eda ettiğimde birden aklıma Alparslan geldi. Sabah gidin demiştin ama düşünmekten deli olmuştum...çıkar yolum yok! En azından ev bulana kadar bekleseydim. Nasıl giderim?

En iyisi kalkıp güzel bir kahvaltı hazırlayayım ve onu da çağırayım. Belki biraz daha yumuşar. Hem üstü başı dünden kalan üniformasıydı, karanlıkken eve gelir halleder kimse de görmez. Hadi Azelya hallet şu işi!

Tesbihi çekip duamı ettim ve mutfağa gittim. Kahvaltılıkları çıkardım, sebze yıkadım, patates, patlıcan, biber kızarttım(en sevdiğim lütfen linçlemeyin) böreklik malzeme çıkarıp peynirlere maydanoz katıp yufkayla sardım. Davlumbaz olan fırına atıp çaya döndüm. Hemen çayı da demliğe atıp demlediğim de her şey hazırdı. Gidip onu da uyandırayım. Sema'ya daha var.

Böreğin derecesinş düşürüp dışarıya doğru yürümeye başladım. Hava hala aydınlanmamıştı. Lambayı açmasam iyi olur. Malum o adamlar her yerde kol geziyor ve şu an Alparslan burada çok dikkat çeker. Telefonun flaşını açıp yürümeye başladım. Hemen ağaçların altında duran araca doğru yürümeye başladım. Bildiğiniz altı yüksek arazi aracıydı. Adam Şırnak'ta, Dubai havası yaşıyor.

Yavaş yavaş giderken ön camda koltuğu yatırmış uyuduğunu gördüm.

Tek kolu başının altında yastık görevi görürken baya huzurlu yatıyordu. Ay ben orada uyumayı desem kırk büklüm olurdum ama iki metre adam sanki yatak döşek var gibi yatıyor. Şimdi gibip BÖH!!!! diye korkutmak vardı ama işte alnımın ortasında vurur falan hiç gerek yok. Asker şakaya gelmez.

Aracın yanına geçip cama vurduğumda flaşı ona tuttum. Uyan be!

Birden başını kakdıran adam kısık gözlerle baktığında eliyle bir şey yapıyordu. Ne diyor bu? Başımı salladığım sırada başını arkaya yaslayıp derince nefes alan adam yerinde gözlerini kısarak bana döndü. Bu niye gözünü kısıyor....haaaa flaş mı?

Azelya! Kaş yapayım derken gözünü çıkaracaktın! Hızla telefonun flaşını kapattığımda benim aksime tek bir saç deli dağılmamış adam boynunu sağa sola doğru esnetip koltuğu düzleştirdi ve kapıyı açtı. Nihh kapıyı kilitlememiş mi? İnanmıyorum!

Şaşkınca geriye çekildiğin de araçtan inen adama bakıp "Sen kapıyı kilitlemedin mi?"dedim. Allah'ım ben önce kilitler sonra kalan bütün güvenlik önlemimi alırdım. Şundaki rahatlığa bak.

Durup ona bakarken üstünü düzeltip kapıyı kapattı ve "Ne o kendinden şüpheli misin?"dedi. Ben mi? Seni öldürsem o düğün gecesinde öldürürdüm! Malum aynı odada arbede içerisine girmiştik.

Kendimi suçlu hissetmiş haldeydim. Gözlerim aşırı masum duruşu ile büyümüştü. Ellerimi elbisemin cebine koyup "Yoo ama yani her yerde değişik tipler var. Hem kime güveneceksin ki? Belki arabanın altına bomba yerleştirip seni patlatacaktım, güvenemezsin"deyip filmlerde gördüğümü anlattım.

Fakat sanki beş yaşındaki çocuğu dinliyor gibi dudakları kıvrılmış sırıtıyordu. Ne var tipim hiç mi şüpheye düşür müyor? Bence bakışlarım da böyle suçlu havası var...değil mi? Baksana bir!

☀️Merdüm-i Zenfira Where stories live. Discover now