Sonra Nare Hanım'a döndüm. Mutlulukla bizi izliyordu.

"Sizin çocuklarınız var mı?" diye sordum ortaya.

"Olmaz mı kızım benim üç oğlum var Yavuz, Selim bir de Fatih. Onlar Ankara'dalar ama." diyen Aybala ablayı onayladım.

"Benimde dört oğlum var Uras, Aziz, Sinan bir de Furkan. Uras İstanbulda tıp okuyor, Aziz Ankara'da psikoloji okuyor. Sinan'la Furkan'da okul gezisinde yaşıtsınız." diyen Hüma ablayla derince bir nefes aldım.

"Bu ailede hiç XX kromozomlu çocuk yok mu?" diye sorunca

"O ney kız sik mik düzgün konuş" diyen Hüma ablaya güldüm.

"Yani kız demek istedim abla, yoksa ben kim küfür kim" Varya abla sen bir de beni Fenerimin maçında gör. Bırak küfür etmeyi küfürün kitabını baştan yazarım.

"Hee" diyen Hüma ablayla Esmer abla konuştu bu kez.

"Benim iki oğlum var Yunus ve Yusuf onlarda yaşıt senle. Beraber okul gezisindeler." diyip eline kahve fincanımı aldı.

"Bakalım falında neler varmış."

Açtı ve birkaç saniye baktı "Upuzun yağız bir delikanlı kara kaş kara göz" diyip bana baktı tepkimi ölçmek için.

"Valla abla erkek dediğin kara kaş kara göz olur zaten. Sarışın erkek ne? Tereyağı gibi?" diyip kahkaha patlattığımda herkes güldü.

Nare Hanım sessizdi ama gözlerindeki parıltılarla beni izliyordu. Ona bakıp gülümsedim.

"Üç vakte kadar tanışacaksın bu delikanlıyla ama yanında biri daha var. Yine uzun boylu bir delikanlı. Bir seçim yapacaksın, iki yol var biri o yakışıklıya diğeri öbür delikanlıya çıkıyor. Çok arada kalacaksın kızım aman dikkatli ol doğru seçimi yap! Sonra çok üzüleceksin" dedi ve kahveyi masaya bıraktı.

Bana da gelecek olan iki erkeğimi beklemek kaldı.

🍓
"Kızım seni de kuzenlerinin olduğu koleje yazdırmak istiyoruz. Senin içinde uygunsa?" Miran Bey'in sorduğu soruyu başımla onayladım.

Çok zeki bir öğrenci değildim sözel derslerle hiç aram yoktu tarih dışında. O da Türk tarihine olan hayranlığımdandı .

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi "Tarihini bilmeyen millet yok olmaya mahkumdur"

"Benim için sorun yok Miran Bey." Gülümsediğimde gülümsedi.

"Alanın ne kızım?" dedi.

"Sayısalcıyım" dememle gözleri parladı.

"Maşallah, maşallah ailenin uzun zaman sonraki ilk sayısalcısı" diyip saçımı okşadığında istemsizce gözlerim doldu.

İlk kez bir baba saçımı okşuyordu. Babam sandığım adam ben 7 yaşındayken ölmüştü ama katı kuralları olan bir adamdı. Sevgi görmemişti ve görmediği sevgiyi ailesine göstermeyi tercih etmemişti.

Kendi acısına bizi de sürüklemişti.

"O zaman sen hazırlan forma almaya gidelim." demesiyle ayağa kalktım ve giyinmek için odadan çıkıp bana verilen odaya ilerledim.

Geldiğimde bir süre valizimle bakıştım ne giyilirdi ki?

Geldiğimde bir süre valizimle bakıştım ne giyilirdi ki?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimi giyinip aşağıya indim

🍓

Sabahın 7'sinde uyanmaktan kesinlikle nefret ediyorum!

Elimi yüzümü yıkayıp tuvaletimi yaptıktan sonra dün aldığımız okul formalarını giymeye başladım.

Aynadan kendime baktığımda normal göründüğüme karar verdim.

Forma klasikti. Beyaz gömlek ve siyah okul eteği. Bir de siyah kravatı vardı. Kravatı takmıştım ama bağlamamıştım gömleğiminde ilk iki üç düğmesi açıktı.

Üzerime biraz uzun deri ceketimi giyip saçlarımı ceketin üzerine çıkardığımda hazırdım.

Kapımı açtığımda burada kaldığım üç gün boyunca açılmayan odanın kapısı da açılmıştı. Karşımda burada hiç görmediğim bir çocuk vardı.

Onun üstüde benimki gibiydi, siyah pantolon, beyaz gömlek ve siyah kravatı vardı. O benim aksime gömleğini pantolonunun içine sokmuş özenle kravatını bağlamıştı.

Beni görmesiyle kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı.

Belki beni tanımıyordur diye düşünüp karşısına geçerek elimi uzattım "Alança ben. Dilan'la karışan kızım" dediğimde gözleri büyüdü ve uzattığım elimi tutarak beni kendine çekip sarıldı.

"Bende Yunus kuzeninim" demesiyle gülümsedim. Sıcakkanlı bir çocuktu. Yunus'un odasının kapısının yanındaki kapı pat diye açılınca oraya döndüm.

Yunus'a çok benzeyen bir çocuk vardı. "Hayır!" dedi çok dramatik bir şekilde.

"Benden önce bu çürük yumurtayla tanışmış olamazsın!" diyen çocuğun Yusuf olduğunu tahmin ettim.

Onu sözdüğümde kardeşinin tam zıttıydı. Gömleğinin düğmeleri tıpkı benim gibi açıktı ve o da kravatını bağlamamıştı. Saçları kardeşinin özenle yapılmış saçlarının aksine dağınıktı.

Hızla yanıma geldi ve kalçasıyla Yunus'u itip elimden tutarak beni etrafımda döndürdü.

"Kız maşallah sana! Kuzene nikah düşüyordur inşallah" diyip tükürür gibi hareketler yaptı.

Göz devirdim "He sonra hoşgeldin dört kollu sekiz gözlü bebekler" dediğimde güldü ve ikizine döndü.

"Aranan kan bulundu"

🍓
Okula girdiğimde hiç gerginlik hissetmemiştim. Dersem inanmayın çünkü yalan! Ölecektim gerginlikten ama dışarıya yansıtmamıştım.

Sınıfı ararken siyah ceketli bir çocuğun yanına ilerledim sormak için. Onun tam önünde durmamla koridordaki  herkes bir anda buraya döndü.

"12/A Fen nerede biliyor musun?" diye sorduğumda tek kaşı yukarı kalktı ve baştan aşağı beni süzdü.

Sarışın uzun boylu bir çocuktu saçları dağınıktı. Kravatı gevşek bir şekilde bağlıydı ama gömleğini pantolonun içine özenle yerleştirmişti.

Tip tip yüzüme bakarken başımı iki yana salladım 'ne var?' dercesine.

"Bir üst katta koridorun sonunda." dedi.

"Eyvallah" diyip arkamı döndüğümde kolumdan tutmasıyla kolumu geri çektim.

"Hayırdır?" diyip ona döndüğümde gülümsedi.

"İsmini söylemedin yeni kız? Her iyiliğin bir karşılığı olmalı." Allah var yakışıklı çocuktu şimdi. İlk günden içimizdeki çirkefi göstermeye gerek yoktu.

"Alança" dediğimde kaşları havaya kalktı.

"Sende bana adımı sormayacak mısın?" diye sormasıyla başımı iki yana salladım.

"Merak etmiyorum" dememle biraz bozulmuştu. Sarı pipi seni.

Arkamı dönüp giderken seslendi "Barış ben!" Ama arkamı dönmedim.

Üst kata çıktım ve koridorun sonuna doğru ilerlemeye başladığımda 12/A'dan gürültü sesleri geliyordu.

Dört yıllık lise hayatımda ilk kez bir fen lisesinde kavga görecektim...

Zenginin okulu da bir başkaydı demek ki.

İçeri girdiğimde iki kız kavga ediyorlardı. Aradığım kaosu gece İşte Benim Stilim izlerken aldığım için kavgaları ilgimi çekmedi.

Gözümle etrafı taradım ve duvar kenarındaki sırada en arkanın bir önüne oturdum.

Çilek Kız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin