Ordu Gibi (Düz Yazı)

70 13 47
                                    

İYİ OKUMALAR CABIMLARR
                                                        







TANRISAL BAKIŞ AÇISI

Levi ve Erwin odaları ayarlarken diğerleri otelin içindeki sandalyelerde oturmuş onları bekliyorlardı.

Armin Eren'e dönüp "Bak gerizekalı, " dedi,  ardından işaret parmağını ona doğru salladı. "Sakın, Eren Yeager olduğunu belli etme. "

Eren ona dönüp "İyide gerizekalı, beni hemen hemen herkes tanıyor. Hadi diyelim beni tanımadılar, elbet sizi tanırlar yani, " diyip Armin'in işaret parmağını tuttu.

Armin parmağını kurtarıp "Eren, bizde belli etmeyiz tamam mı? "

Eren anladığını belli eden mırıltılar çıkarıp kafasını Mikasa'nın omzuna yasladı.

Levi elinde anahtarlarla gelip kimin kiminle kalacağını açıkladı. "Mikasa ve Eren, Reiner ve Bertholdt, Armin ve Annie, Sasha ve Connie, Marco ve Jean, Historia ve Ymir, Hange ve ben, Mike ve Nanaba, Pieck ve Porco, Gabi ve Falco, Erwin ve Zeke de birlikte. "

Jean gözlerini etrafta gezdirip "Biz neden ordu gibi geldik amına koyayım, 22 kişiyle tatile mi gelinir? " diye sordu.

Erwin ona bakıp "Ben, Levi, Hange, Ymir, Historia, Nanaba ve Mike çok kalamayacağız. 4 gün sonra gitmek zorundayız" dedi.

Herkes yarı şaşkın yarı üzgün bir tavırla onları ikna etmeye çalıştı ama yapacak bir şey yoktu.

Porco ve Pieck'de çok kalamayacaklarını en fazla 5 gün sonra gitmeleri gerektiğini söylediler. E onlar gidnce mecbur çocuklarda gidecekti.

Çok vakit kaybetmeden herkes odalarına çekildi. Gece olmak üzereydi. Yaklaşık 2 hafta gibi bir tatilleri olacaktı, fazlasıyla haketmişlerdi.

Armin valizdekileri dolaba yerleştirirken Annie'den "Annie, rica etsem yardım eder misin acaba? " diye iğneleyici bir tavırla yardım istedi, ama Annie ses vermeyince arkasını dönmek zorunda kaldı.

Gördüğü şey yatakta uyuyan karısıydı.

Dudakları yukarı doğru kıvrılırken önüne dönüp işine devam etti.

"Ya dört göz anlamıyorsun galiba, ben burda yatamam! " Levi çarşafları değiştirmek istiyor ama Hange şimdi uğraşmak istemiyordu.

"Ya Levi ciddiyim gel üstüme yat, yatağa değmezsin bile küçücük bişeysin zaten" dedi yalvarır gibi.

Levi göz devirip yatakta uzanan Hange'ye aşağı itti ve çarşafları çıkarmaya başladı.

Hange yere düştüğü için biraz canı acısada belli etmedi ve hemen ayağa kalktı. Ardından kollarını bağlayıp "Gidiyorum ben! " diye bağırdı.

Levi ona dönüp "Nereye? " diye sordu. Hange'de ona bakıp "Nanaba ve Mike şimdi müsait mi bilmediğim için Erwin'in odasına gideceğim" diye sinirli bir şekilde yanıtladı.

Bir sorun vardı, o da Erwin'in Zeke'yle kalmasıydı.

Levi'nin kaşları yukarı kalkınca "Saçmalama, " dedi ve işine devam etti. Hange onu dinlemeyip kapıyı açıyordu ki, Levi olduğu yerden adeta fırlayıp Hange'nin kolunu tuttu ve kendine çevirdi.

Hange kokunu kurtamarmaya çalışırken "Gideceğim Levi, uykum var. Sen şimdi odayı falan da temizlersin. Tamam eyvallah bir şey dediğim yok ama vallaha uykum var, acı biraz ba-"

Hange'nin destanlar yazacağını bilen Levi, onu susturmak için öpmeyi tercih etti.

Elini Hange'nin beline koyup kendine çekti, ardından parmak ucuna kalkıp dudaklarını kızın dudaklarına bastırdı.

Levi Hange'yi o kadar nadir öpredi ki, her seferinde şaşırırdı Hange.

Ama bu sefer kolay toprlanıp boşta kalan koluyla onu itti ve gözlerinin içine baktı.

"Beni susturmak istiyorsan, bedenini değil aklını kullan yüzbaşı. " dedi ve işaret parmağını Levi'nin şakaklatına bastırdı.

Levi'nin dudakları şaşkınlıkla aralanırken Hange odadan çoktan çıkmıştı.

Levi peşinden gidip gitmeme arasında kalsada, Zeke'nin odasına girmeye cesaret edemeyeceğini bildiği için onu geri getirme işini temizlikten sonraya bıraktı.

Mikasa ılık bir duş almış bornozla odada oturup hangi pijamasını giymesi gerektiğini düşünüyordu. Eren ona bakıp "Pijama pijamadır. Ha ama sen diyorsan 'Yok hayatım benim bugün çok seksi olmam gerekiyor' ona bir şey diyemem. "

Mikasa elinde tuttuğu pijamayı sertçe Eren'e atıp "Hastasın sen haberin olsun, " diyip elini uzattı ve Eren'den pijamayı geri istedi.

Eren elindeki pijamayla onun yanına gitti ama vermek yerine arkasına sakladı ve kızın kulağına eğildi.

Kısık bir sesle "Ben sadece sana hastayım alık kızım, " dedi, boynuna küçük bir öpücük kondurup pijamayı ona verdi. Ardından Mikasa'nın giyinmesi için banyoya ilerledi.

"Ya Sasha, yeter artık uyuyoruz şurda, " Connie yanında yatan arkadaşını yataktan düşürmeye çalışıyordu. Çünkü Sasha geldiklerinden beri Niccolo ile derin bir sohbetteydi.

O derin sohbetleri ise otelin restorantıydı.

Sasha düşmemek için aşırı bir çaba gösteriyor ama konuşmasını bölmüyordu. En sonunda Connie'de vazgeçip "Uzak mesafe kaldırılabilir mi, " diye isyan etti ve uyumaya çalıştı.

Ymir ve Historia çok yorgun oldukları için yatakkarına yatmış ve birbirlerine sarılıp uyumuşlardı.

Erwin ve Zeke'de kimin koktukta, kimin yatak da yatacağına karar verememişti. Bu yüzden kura çekme kararı aldılar.

Zeke elindeki kağıtlarla Erwin'e yaklaştı ve iki kağıttan birini seçmesi için ona uzattı.

Erwin ona bakıp "Resmen katilim ile aynı odada kalacağım, " diyip kağıtlardan birini seçti ve katlanmış olan kağıdı açıp okudu "Yataktayım çakma maymun, gidip ağlayabilirsin. "

Jean ve Marco'da koltukta kim yatacağına karar verememişti, ama Erwin ve Zeke yatakta yatmak için Marco ve Jean'da koltukta yatmak için sorun çıkarmışlardı

En son Jean Marco'yu ikna etmiş ve koltukta yatmıştı.

Nanaba ve Mike yatağın içinde telefonlarıyla uğraşıyor, Hange'de Levi'nin gelip kendisini almasını bekliyordu.

Mike Hange'ye dönüp "Seninki gelmeyecek galiba" diyip gülmeye başladı. Nanaba'da ona katılınca Hange oflayıp ayağa kalktı ve odasına gitmek için kapıya doğru yürüdü. Tam kapıyı açıyordu ki kapı tıklandı.

Hange kapıyı açtı ve karşısında Levi'yi gördü. Levi hiçbir şey demeden Hange'yi kolundan tuttu ve odadan çıkarıp kapıyı kapattı.

Nanaba Mike'a dönüp "Kesin üreyecekler, " dedi ve gülmeye başladı. Mike'da ona katılınca küçük kıkırtılar kahkahaya dönüştü.

Porco ve Pieck duş aldıktan ve küçük öpüşmeler sonrası yatmışlardı.

Gabi ve Falco'da yatmak yerine sabahlamayı seçmişlerdi.

Bilgisayardan bir film açmış ve izliyorlardı. Fakat en fazla ikiye kadar dayanabildiler.

Reiner ve Bertholdt kimin koltukta yatacağına karar verememiş, hatta küçük bir kavga çıkarmışlardı.

Ama en sonunda galip gelen boyundan dolayı Bertholdt olmuş ve koltuğa sığamayacağını söyleyip yatağa kurulmuştu.

Erwin yatmadan önce gruba sabah 9 civarı kahvaltı için buluşmaları gerektiğini yazmıştı.

Sabah herkesi çok güzel şeyler bekliyordu...
















                                                            

HELLO NABER
Beğendiyseniz oylamayı unutmayın. ÖPÜLDÜNÜZZZZ



ATTACK ON YIKIKLAROù les histoires vivent. Découvrez maintenant