Temiz havayı soludu ama temiz hava bile ciğerine batıyordu. Arabası buradaydı ama arabaya binmek yerine yürümeyi seçti.

Yürüdüğü her yolda zöhre vardı. Tutuğu göz yaşlarını saldı Ali Deniz. Zordu. Çok ama çok zordu.

Eve gelince üzerini çıkarıp kendini duşa attı. Şu damlaları vücudundan akıp giderken göz yaşları ile koyboldular.

Fazla oyalanmadı, gerek yoktu. zöhre uyanabilirdi. Üzerine bir eşofman ve siyah bir tişört giydi.

Oyalanmadan evden çıktı. Kafasında dönen bir çok düşünce vardı. Ya zöhreye bir şey olursa. Yaşayamazdı nefes dahi alamazdı. Onun nefeside yaşama sebebi de zöhreydi.

Telefonunun çalması ile açtı.

"Alo" dedi. Karşı taraftan sadece nefes sesi geliyordu. "Alo" diye tekrarladı.

Kalın robotik bir ses geldi.

"Lalenin intikamını alacağım" sonrası yoktu. Kapatmıştı. Kimdi bu. Sonra düşünecekti.

Hızlı adımlarla hastaneye ilerledi. Girişte telefonu çalınca Hasan'ın aradığını gördü.

"Komutanım zöhre uyandı" dedi hasan. Duyduğu şeyler üzerine hızlı adımlarla yoğun bakıma ilerledi.

Dünyalar şimdi onun olmuştu. Sevdiği uyanmıştı. Bırakmamıştı onu.

🥹

Gözlerimdeki ağırlıkla ilk başta duraksadım. Sanki kafama levye ile vurmuşlardı. Her yerim acı ile sızlıyordu.
En sonunda açtım gözlerimi. Beyaz bir ışık.

Lan. Öldüm mü?

Kapattım gözlerimi bir süre sonra tekrar açtım. Işık kapanmış içeri doktorlad giriyordu.

Ölmemişiz zöhre.

Sevindim.

Doktorlar başıma toplanıp muane etmye başladılar. Sonra bir iğne yapıp çıktılar. Bedenim kıpırdamıyor lan.

Felç mi olduk.

Bunu yapan kişiyi gebertmeden rahatlamayacğım.

Lale yani.

Satılmış it yani.

Hareket etmeye çalıştım ama olmadı. Biraz daha zorlayınca omzum acımıştı. Doğru ya orada da yara vardı.

Küçük bir inilti çıktı dudaklarımdan.

"Ahh" kapının açılması ile oraya döndüm. gelen kişi Ali denizdi. gözlerimin dolmasını durduramadım.

"Ali deniz" sesimin titremesini durduamadım. Sanki kırılacak bir vazoymuşum gibi saçlarıma dokundu.

"Güzelim" dedi. Onun da sesi titremişti. "Çok korktum. Sana bir şey olacak diye çok korktum. Bir daha sesini duyamayacağım diye çok korktum" dedi. Sarılacaktım ama izin vermedi.

"Yaraların var" onu dinlemedim sarılabileceğim kadar sarıldım. Yaralarım onun yanında acımıyor aksine sarılıyordu.

Fazla sıkı sarılmamıştı. Canımın yanmasını istemiyordu.

Burnu saçlarıma gitti. Derin derin nefesler çekti içine.

"Bende çok korktum. Seni bir daha göremeyeceğim diye." Elleri saçlarımı sevmeye devam etti.

"Bana mesajda gönderirmiş ha"dedi ali deniz. güldüm dediği şeyle. Ellerim yanaklarına gitti. Anlımı alnına dayadım. Dudaklarına bakıyordum.

Kapıdan gelen sesle oraya döndüm.

Ege bize bakıyordu.

Bir ege kalmıştı artık.

"Ablacım" dedi ege. Tatlı gözükmeye çalışıyordu ama yemezler.

"Ege." Deyip ayrıldım Ali Deniz'den.

"iyi misin?" Ali deniz yanımdan kalktı. Onun yerine ege oturdu. Sarıldı bana hemen.

"Sana Bir şey olacak diye çok korktum abla" dedi ege. Şapşal. Sarıldım hemen.
Sıkı, sıkı sarıldık birbirimiz.

Aptal bir erkek kardeş de olsa sevilesi bir varlık kabul et.

Öyle.

Ben ona bu zamana kadar anne, baba, abla olmuştum. Bunu elbette başa kalkmıyordum. Herşeyi yapardım onun için.

Göz yaşlarını hisettim omzumda. Ağlıyordu manyak. bir kaç dakika sonra ayrıldı.

"Ben gideyim de annem gelsin" dedi. Ali deniz çoktan çıkmıştı. Başımı salladım aşağı yukarı.

Ege çıktıktan sonra Ayşen teyze ve annem içerk girdi. Annemin gözleri dolu doluydu. Hemen kendine çekil sarıldk bana.

Ayşen teyzenin dua ettiğini gördüm. Annemde bana sarılıp öpülmedik yerimi bırakmadı.

Ayşen teyze ile sarıldım sonra.

Bana her zaman evladı gibi bakmıştı ya da zaten evladı olmaya çoktan adaydım.

🫠


Merhabaaaaaaaa.

200 oy 2000 görüntüleme olmuşuz 🥳🥳

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💚







Anka: geçmişin İzleri Where stories live. Discover now