Güzel Bir Gün

706 35 6
                                    


İlk bölüme hoşgeldiniz. Uzatmadan başliycam.

Başlama tarihinizi buraya alalım.

Sabah yanağıma değen sakallarla uyandım.

''Ya babaaa! Yapma acıyor!''

''Yaa öyle mi küçük hanım? Rahatsız mı oluyorsunuz benden?''

Babam beni gıdıklamaya  başlayınca odada ikimizin kahkahaları yankılandı.Bir anda fark ettiğim şeyle çığlık atıp babamın boynuna sarıldım. 

''Baba ne zaman geldin? Ya ben çok özledim seni! Gitme bir daha!''

''Küçük hanım kaç kere söyliycem size? İşim var gitmek zorundayım.''

Benim somurtmaya başlamamla babam beni tekrar gıdıklamaya başladı. Zaten ufak tefek olduğum için zorlanmadan kaçıp banyoya girdim. İşlerimi hallettikten sonra çıkıp dolabıma yöneldim. İçinden formamı aldım ve giyinmeye başladım.

 İçinden formamı aldım ve giyinmeye başladım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

(Kravatı daha ince düşünün. Bu arada kanka bunlar sadece dizilerde var çık hayal dünyasından.)

Ben size kendimi tanıtiyim. Adım Amber. 11. sınıfa gidiyorum. Okulda hiç arkadaşım yok. İnsanların yanında fazla tedirgin oluyorum. Annem ve babamla yaşıyorum. Babama aşık bir kızım. Birde şu iş gezileri olmasa daha güzel olucak ama olsun.

Üstümü giyinip çantamı aldım ve odamdan çıktım. Aşağı inerken annemle babamın sesini duydum. Hemen yanlarına gidip ikisinede günaydın diyerek oturdum. Annemle babam birbirlerine aşıklar. Annemin adı Aysu ve 34 yaşında. Babamda Taner 45 yaşında. Aralarındaki yaş farkına rağmen birbirlerine çok bağlılar. İlerde bende onlar gibi olmak istiyorum. Tabi duygusal anlamda. Yaş konusunda büyük bir farkı kaldırabileceğimi sanmıyorum.

Kahvaltımı bitirip ikisinede görüşürüz diyip evden çıktım. Okula genelde bisikletle giderdim. Evimiz baya yakındı okula. Okula geldiğimde bisikletimi yerleştirip kilidini taktım. Çantamı iyice omuzlarıma yerleştirip okula girdim. Ve sırama oturdum. Genelde tek otururdum. Sessiz olduğum için kimse yaklaşmazdı. Arada laf atanlar oluyordu. Ama onuda idare ediyordum. 

Bir süre sonra bir kız geldi ve masama para attı. Şokla ona baktım.

''Git bana yemek al. Yorgunum gidemeyeceğim.''

Tamam sessiz olabilirim. Ama kolay kolay özelliklede haklı olduğum konularda susamıyordum.

''Yorgunsan arkadaşından isteyebilir veya rica edebilirsin. Geri çevirecek değilim.''

Kız burnundan güler gibi bir ses çıkardı.

''Rica mı?'' Yanındaki kızlara beni işaret etti. ''Rica mı dedi o? Üzgünüm prenses ama ben ricayı hayatımdan çıkaralı baya bir oluyor. O yüzden hemen gidip bana yemek alıyorsun!''

Metresin Kızı (Abilerim)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora