"Sana kıyafet ayarladım malum kıyafetin yoktu."
"Yoo vardı benim kıyafetim."
"Tamam Arya vardı ama bugün bunları giyebilirsin bence."

Bana güzelim demesini istiyordum. O yaşananlardan sonra söylemekten çekindiğini biliyordum ama söylemesini istiyordum. Ona bunu istediğimi tabii ki söyleyemezdim ama söyleyedebilirdim ne olabilirdi ki.

"Artık bana hiç güzelim demeyecek misin?"

Söylediğimle duraksadığında ne diyeceğini bilemedi. Poşeti yatağın kenarına koyup yatağa yanıma oturdu.

"Sen söylemememi istediğini söylemiştin."
"Söylesen olmaz mı?"
"Sen istersen tabii olur güzelim benim."

Söylediğiyle gözlerim dolu dolu şekilde ona doğru yaklaşıp göğsüne sarıldım. Normalde bu davranışı yapan birini görsem eleştirmeden geçemeyeceğimi biliyordum ama onda bazı şeyler değişiyordu.

Oda kolunu bana sardığında daha çok sokuldum göğsüne, güzel kokusunu içime çektiğimde huzurla doldum.

"Sen İngiltere prensi falan mısın?"
"Ne alaka?"
"Kimseyi takip etmiyorsun sosyal medyada."
"Takip etme gereğinde bulunmuyorum hem zaten öyle kullanmıyorum sadece var."
"Hmm öyle yani, benide mi takip etmeyeceksin."
"Ederim istiyorsan."
"Tamam takip et hemen."

O beni takibe aldığında sevgili olduğumuz netleşecek gibiydi bunu isteyip istemediğini sormam gerekiyordu.

"Yalnız sen beni takibe alırsan sevgili olduğumuz sanılır öyle miyiz değil miyiz daha kendimiz bile bilmiyoruz senin için sıkıntı olmaz mı?"
"Sence bizim şu an ne olduğumuz ortada değil mi? Hem ne olabilir sanki benim hayatım sonuçta."
"Tamam o zaman."

O beni takibe aldığında sınırımı aşacağımı bilmeme rağmen yapmak istedim.

"Şey biraz çocuksu ergensi saçma gelebilir belki ama ilk gönderini beraber çekindiğimiz bir fotoğraf yapar mısın?"

Baktığında onaylar gibiydi bunun onun için pek bir fark teşkil ettiği söylenemezdi sanırım.

"Olur."

Galerisinden onunla ilk çektiğimiz fotoğrafı seçtiğinde fotoğrafa beni etiketledi ve paylaştı. Fotoğraf çok güzel çıkmıştı. Sabah güneşi üzerimize vuruyordu, ben onun çıplak omzuna yaslıydım oda bana bakıyordu.

Fotoğrafa anında yorumlar yağmaya başladığında telefonunu sessize alıp kenara koydu.

"Sen nasılsın ağrın var mı diye soracağımda olduğuna eminim."
"Evet var. Sıcak bir duş aldım düzelir herhalde."
"Sana demiştim zorlama kendini diye."
"Önemli değil boşver geçer işte. Şirkete gidecek misin?"
"Gitmem lazım, sen?"
"Benimde gitmem lazım ama gidebilecek durumda değilim sanırım evden halletmeye çalışacağım."
"Tamam o zaman işlerim bitince bende sana gelirim."
"Tamam."

Dudağına bir öpücük kondurup yavaşça kalktığımda poşetteki kıyafetleri üzerime geçirmeye başladım. Siyah iç çamaşırı takımını üzerime giydim. Siyah bir dar pantolonla gri bir gömlek vardı. Üzerime giyindiğimde güzel bir kombin olmuştu. Beyaz spor ayakkabılarıda ayağıma geçirdim ve aynadan saçımı düzelttim.

"Böyle bir kombin yeteneğine sahip olduğunu bilmiyordum."
"Benim yeteneğim değil zaten bir arkadaşımdan istemiştim onun kız arkadaşı yardımcı olmuş."
"Hmm sade ama güzel bir kombin oldu."

Bardan çıktığımızda o şirkete geçmişti bende eve geçmiştim. Kendimi aşırı fazla zorladığım için araba sürerken bile ağrım olmuştu. Eve geldiğimde kapıyı açmamla Leydi ayaklarıma sarıldı.

Arsız Doyumsuzluk (+18)Where stories live. Discover now