1| Rubatosis

351 71 308
                                    

1.Bölüm
Rubatosis.


Gözlerim rahatsız edici bir ışıkla aralandığında hızla yatakta doğruldum.Yanaklarımdan süzülüp mavi tişörtümü ıslatan teri elimle yokladıktan sonra hemen önümdeki masaya uzanıp bir peçete aldım.Alnımdan başlayarak tüm teri peçeteyle sildikten sonra derin bir nefes vererek yataktan kalktım.Masadaki telefonumu açıp saate baktıktan sonra kapının önündeki sandalyeyi ve valizi bir kenara çektim ve kapıyı açtım.

Cumartesiydi, bugün işe gitmeyeceğim için geç uyumuştum.Bu yüzden öğlen saatlerinde uyanmıştım.

Ama uykusuzluğumdan olacak ki adımlarım yavaşlamış ve gözlerim kapanıp duruyordu.

"Yakışıklı delikanlı, gel bakayım şuraya!"

Arkamdan gelen sesle aniden irkilerek arkamı döndüm.

"Ah, Bayan Eom ödümü kopardınız..."

Elindeki küçük kaseye baktığımda gördüğüm haşlanmış yumurtaları gördüğümde kusacak gibi oldum.

"Aa, o surat ne öyle? al bakayım bir iki tane tutar seni."

"Gerek yok."

"Gençsin oğlum sen, ye işte!"

Burnumdan sinirli bir şekilde nefes verdim.

"Gerek yok cidden, Bayan Eom."

"Ama kahvaltı-"

"Dışarı çıkacağım."

Bayan Eom ne bozuk yumurta meraklısı insanmış? çok seviyorsa kendi yesin.

Ben arkamı dönüp giderken arkamdan konuşmaya devam eden kadının sesini hâlâ duyabiliyordum. "Görende yumurtalar bozuk sanacak!"

Banyo bile denilemeyecek yere geldiğimde bozuk musluğu dikkatli bir şekilde açarak elimi ve yüzümü yıkadım. Kurulamak için bir havlu bile yoktu.Mecburen ellerimi pantolonumun arkasına sürdüm ve aynaya yaklaşarak dağılmış kısa siyah saçlarımın arasına ince parmaklarımı geçirerek taradım.Aynada kısa bir süre daha yüzüme baktıktan sonra odama geri gidip birkaç yeni kıyafet çıkardım.İşe gitmesemde dışarı çıkacaktım.

Kapının kapalı olduğundan emin olunca üstümdeki mavi tişörtü çıkardım.Yatağa bıraktığım beyaz tişörtü alacakken kapının açılmasıyla ellerimle vücudumu kapattım.Kapı kapalı değil miydi cidden?

"Uyanmışsın."

"Çıkar mısın odadan?"

"Ne o, bugün tersinden mi uyandın bebeğim?"

Uzun boylu adam odaya girerek kapıyı kapattığında kendimi tamamen arkamdaki masaya yaslayarak uzaklaştırdım.

"İlk defa görmüyorum vücudunu, indir elini."

Anlamsız bir ifadeyle bakıyordum suratına. Doğru, vücudumu ilk kez görmüyordu. Ama rahatsız olmuştum.

Tekrardan "çık odadan." dediğimde yavaş adımları küçük odanın içinde hızlanarak önümde durdu.

"İzin ver bebeğim rahatlatayım seni."

İnatla üzerime tuttuğum beyaz tişörtü sıktım.

"İstemiyorum, git!"

Hâlâ dibimde olmasına rağmen bir bacağını iki bacağımın arasına atmış, yüzüme daha çok yaklaşmıştı.

"Daha çok yalvarırsan belki..."

Bir eli aniden sıkıca belimi tuttuğunda istemsizce nefesimi tuttum.Bu adamın ani hareketlerine alışık değildim. 

Diğer eli saçlarımın arasına girdiğinde hâlâ yüzümü uzaklaştırmaya çalışıyordum.

Yüzü yavaşça boynuma indi.Sıcak nefesini boynuma bıraktığında ağzımdan istemsizce küçük bir inleme çıktı.

"Moon- Moonjo... lütfen..."

Kısık sesiyle "yalvar..." dediğinde tuttuğum nefesi geri verdim.

Burnunu boynuma sürterken alttaki eli hiç rahat durmuyordu.Eli belimden yavaşça pantolonumun fermuarına gittiğinde sertçe kolunu tutarak durdurdum.

"Yeter."

Yüzünü boynumdan çekerek yüzümle aynı hizaya getirdi.

"Çok sıkıcısın.Neyse, bunu akşam konuşacağız."

Cevap vermedim. Odadan çıktığında direkt kapıya yöneldim ve hazır anahtar deliğinde duran anahtar ile kilitledim.

Tek elimi duvara atıp başımı yere eğdim ve öylece bekledim.

Çok sürmeden koridordan gelen Bayan Eom'un sesiyle kafamı kaldırdım.

"Moon-jo, elindeki ne öyle buluşmaya mı gidiyorsun biriyle?"

"Evet, Bayan Eom."

***

Selaaam nasılsınız?

Yine boktan- saka saka. Yine yeni bir ficle geldim...

Ay kafamda baya sey var aslinda ama hangi bolumde kullanirim bilemiyorum.Bu arada taciz yok.Haberiniz olsun diye söylüyorum.

Neyse kuccuuk bir hatirlatma, oy ve yorumlar atilsin kartozlar, hadi gorsuruk...💗





𝐑𝐨𝐨𝐦 𝐍𝐨: 𝟑𝟎𝟑 (𝐒𝐭𝐫𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫𝐬 𝐅𝐫𝐨𝐦 𝐇𝐞𝐥𝐥)Where stories live. Discover now