Meleğin Çiftliği

12. bölüm

Yorgundum.

Çok yorgundum. Hem bedensel hem ruhsaldı bu yorgunluk. Omuzlarım da binlerce yük vardı ve ben bu yükleri artık taşıyamıyordum.

Normalde Erdem yanımda olurdu bu zamanlarda. Hep bir omuz olurdu bana.
Beni buna alıştıran kendisiydi. Şimdi de beni kendinden uzaklaştıran da kendisiydi.

Ne yaslanabileceğim bir omuz kalmıştı ne de bir sırdaşım. Ama Erdem'in bir sebebi olduğuna emindim.
Olmalıydı da. Biz çocukluğumuzu beraber geçirmiştik. Onu tanıyordum.

Düşüncelerim den çıkmamı sağlayan şey kapının çalması olmuştu.

"Melek?"

Bu Alp'in sesiydi.

Boğazımı temizledim. Ağlamaktan kötü olmuş sesimle konuştuk. "Efendim?"
İçimden Bir küfür savurdum. Sesim sandığım dan kötü çıkmıştı.

"Melek? İyi misin? Sesin kötü geliyor?"
Alp hafif endişeli ve şüpheli bir sesle.

Boğazımı temizledim ve yeniden konuştum."iyiyim. Ne için gelmiştin?"

zorlamadı."Kahvaltıya çağırmak için gelmiştim."

"Anladım. Sen git ben geliyorum."

Kapının arkasında adım sesleri gelmeye başlamıştı. Fakat biran da adım sesleri durdu.

"Melek. Eğer anlatmak istersen ya da bir omuz ararsan benim burda olduğumu unutma olur mu? Seni dinler, yargılamam. Sadece bilmeni istedim."

Sessiz kaldım. Oda bir cevap beklemiyor olacak ki söyler söylemez, adım sesleri duydum.

Kafamı sıkıntı ile kapıya yasladım. Cidden sıkılmıştım. Garip olaylar dönüyordu.

Bu ailenin birden bana yakın davranması normal değildi. Hele ki yanıma bir erkek sinek bile yaklaştırmayan Erdem'in bir anda beni bu kadar erkeğin yanında bırakması hiçte normal değildi. Bir şeyler dönüyordu ve bunu ben bilmiyordum. Bilinmezlikten nefret ederdim.

Allah belanı versin Erdem!

Oturduğum yerden kalktım ve istemeye istemeye banyoya gittim. Yüzümü yıkadıktan sonra dolaba ilerledim. Elime bir kaç parça aldım ve giyindim.

(Kıyafetleri)

Aynanın karşısına geçtim. Elimi saçlarıma attım ve saçlarıma hızlıca model verdim. İşim bitince hızlıca bavula ilerledim ve içinden birkaç makyaj malzemesi aldım. Hafif bir makyaj yaptım. Fakat göz altlarımı pek kapatamamıştım.

İşim bitince gözlerim masanın üstüne koyduğum kolyeye kaydı. Elimi ona uzattım ve hızlıca boynuma taktım.