Noble/Minsung

(2)둘

Jisung'tan;
100 yıllar önceden başlayan buyuk bir tarihimiz vardı bizim

1400 yılında Lee Krallığıyla Han

Krallığındaki İlk Krallar arkadaş

olmuşlar ve birbirlerini ölene kadar

korumaya söz vermişlerdi

Bu arkadaşlıkla beraber

halk,saraylar,aileler birleşmişti

Ah tabii ki evlenme filan olmadı

İki krallıkta birbirlerini aileleri gibi görüyorlardı

Bu aile 250 yıl normal bir şekilde

yaşamıştı ve Krallarda saraylarını

güzelce korumuşlardı

Taa ki Han Si-woo kavgaları olan Park

Krallığını patlatıp suçu Lee Krallığına atana kadar

Han Si-woo 1 yıl gizlenip herşeyi oğlu olan yani benim babama devretmisti

1641 yılında Lee Krallığı'yla büyük bir savaş çıkmıştı ve aileler tekrar ayrılmıştı

Babam evlenip 1667 yılında beni doğurmuştu

Minho'da o yıl doğmuştu

Güzel bir arkadaşlığımız vardı

Onun ailesi ona eski olayları anlatmisti ve Minho benden soğuyup bana kötü davranmaya başlamıştı
.
.
.
.
.
.
.
Minho'dan;
Balo'dan sonra sarayda ki odama gitmek

yerine bana ayrılan özel bahçeye çıkmıştım

Han'la uzun zaman gorusmemistim ve

bugün gördüğümde benle arkadaşlığı

bıraktığında beri eski mutluluğunu görmemiştim

Sert davranıyordu

Ama babam eskiden Han Krallığındaki insanların çok mutlu yaşadığını düşmanlarına bile güldüğünü söylemişti

Üşüdüğüm için odama girmiştim

Babam yanıma gelmişti ve konuşmuştu

"Jisung'la konusmussun,sahtekar seni özlemiş mi?"

"Bu olaydan kaç yıl geçmiş o yapmış gibi konusuyorsun?"

"Onlar yapmadı da onların kanında artık sahtekarlik var,bizi nasıl sucladiklarina unutma"

"Unutmuyorum zaten her gün 30 kere söylüyorsun"

"Doğru yapıyorum, Jisung'la konuşma yanlış bir hareketini görmeyeyim"

"Peki"

Babam gittikten sonra biraz Jisung'un neden böyle davrandığını düşünüp yatmıştım
.
.
.
.
.
.
.
.
Jisung'tan;
Sabah olmuştu

Ah gerçekten saat 08:00'de uyanmak istemiyorum!

A

Babam var bir saniye

"Jisung?"

"Baba,ne oldu?"

"Bugün işim var Lee Krallığı'yla o yüzden Krallığa kendim gideceğim,Mina'ya emanet ettim sarayı birşey olmasın onu kontrol et"

"Peki ben dışarı çıkayım biraz görüşürüz"

"Görüşürüz oğlum"
.
.
.
.
.