Sayonara -sunjeongz

interschool race

jung sungchan's pov
saturday

Chanyoung ile işim bitince eve gitmiştim. Songmul'u kaçırmak için çok uğraşmıştım. İki gündür başım ağrıyordu. Birşeyler ile meşgul olup bunu unutmaya çalışıyordum. Şuan elimdeki kitabı okuyorum. Bodrum'da Yuta babamın 1995 yazan kutusunda bulmuştum. İki karakter arasındaki imkansız aşkı anlatıyordu. Erkek olan zorla evlendirilince Kadın olan depresyona girip kendini öldürüyordu. Şahsen pek umursamadım. Böyle şeylerin sadece kitaplarda ve romanlarda olduğunu biliyordum. Kitabı okurken Iseul'un dışarı çıkmak için hazırlandığını gördüm. Giydiği şey ise... Biraz garipti.

"İseul? Nereye gidiyorsun?" İseul bana baktı ve cevap verdi.
"Okul herkesi çağırdı ya hyung unuttun mu? Ne için olduğunu bende bilmiyorum." Ah tamamen unutmuşum.

"Beni bekle geliyorum."

"Tamam hyung."

Odama gidip dolabımı açtım. Genelde hep aynı şeyi giyerdim. Beyaz gömlek, bol jeans pantolon ve deri ceket. Bazen farklı giyinirdim. O saydığım üçlüyü ve siyah Converseler'imi giydim ve elime üstünde küçük bir zincir ve yıldız olan kravatımı alıp taktım. Dışarı çıktığımda İseul, Yeolhan ve Dongmin'in beni beklediğini gördüm. Dongmin kıyafetime parıldayan gözlerle bakıyordu.

"Sungchan moda anlayışın'ın çok güzel olduğunu söylemiş miydim?"

"Teşekkür ederim."

İseul Dongmin'e dudaklarını büzerek baktı.
"Dongmin benim ki güzel değil mi?"

Dongmin gözlerini devirdi.
"İseul okula crop ile mi gidilir? Güzelde okuldakilerin ne diyeceğini bilmiyorum."

Yeolhan başını sallayıp konuşmaya başladı.

"Dongmin haklı. Bizimkilere görünme yoksa gay diye adın çıkar."

"Off peki. Bu arada neden bizi çağırıyorlar bilginiz var mı?' üçümüz de bilmiyorduk.
"Wooyeon ve Haerin'e sorarız." Dedim. Okula yürümeye devam ettik. Okula geldiğimizde Haerin ve Wooyeon'un sınıfına gittik. Hyunbin'de onların yanındaydı. Yeolhan gidip onlara sarıldı.

"Unnie neden bizi buraya çağırdılar biliyor musun?"

"Oh bilmiyor musunuz? Dongdaemun lisesi ile yarışa gireceğiz. Her zaman yapıyorlar bunu."

"NE LİSESİ?!" Yeolhan ve ben aynı anda söyledik.
"Dongdaemun-" Yeolhan'ın kelimeleri boğazına düğümlendi.

"Ve orası hem ortaokul hemde lise bebelerle yarışma ihtimalimiz de var."

Diğerleri konuşurken Yeolhan'ın gittiğini gördüm. Sorsam iyi olurdu.
"Yeolhan... İyi misin?" Yeolhan bana baktı.

"Oh hayır iyi değilim."

"Sende mi orada okuyordun?" Başını salladı. Sonra birden modu yükseldi.
"Sende mi? Gardaşım~" diyip bana sarılmıştı. Bunu garip bulduğum için karşılık vermedim. Sonra benimle konuşmaya başladı.

"Sen niye buraya geldin ki? Şahsen oranın ortamı güzeldi."

"Okul birincisi olduktan sonra beni buraya postaladılar. Birde zorba konusu vardı..."