Xwin bi xwin naye şuştin (kan kanla yıkanmaz)
Berdelin bir araya getirdiği iki yaralı yürek...
Siyabend yüreğinde taşıdığı kadını silip atabilecek mi? Bu mümkün müydü?
Şirin onu sevmeyen dahası başkasına aşık Adamı kabullenecek miydi?
-Şirin be S...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
***
Elindeki hamura şekil verip tandıra yastık yardımıyla yerleştirdi. Şirin bu sabah herkesten önce kalkıp hamur yapmış ekmekleri pişiriyordu.
"Civan ağabeyim ekmek istiyor." şirin son pişen ekmeklerden seçip fatmaya verdi. ekmeklerin pişmesine yakın ev halkı kalkmış kahvaltı için sofraya otrmuşlardı. siyabend uyandığında kadını yanında bulamamışı.genç kadın umurunda olmasada onu tandırın başında görünce şaşırmıştı. epeyce uğraştırıcı bir işti tandırda ekmek pişirmek bu kadın kalkıp herkesten önce işe koyulmuş ev halkı uyanmadan da ekmekleri pişirmişti. merdivenden inerken gözü karısına takıldı. siyah saç tutamları scaktan terlemiş alnına yapışmış, yanakları kızarmıştı. bu hali adamın gözüne hoş görünmüştü.Bu eve geldiğinden beri ilk defa karısını bu kadar inceliyordu. giydiği dar kıyafetler kıvrımlı fiziğini ortaya çıkartmıştı. şirin balık etli orta boylu bir kadındı. kalçaları fiziğine göre geniş kaçsa da hoş bir fiziğe sahipti. Şirin kocası tarafından izlendiğinden habersizdi.
Başından kayan eşarbını çözüp saçlarını açtı. beline kadar uzanan siyah saçlarını dalgalandırıp kıskaçlı tokasını dişleriyle tutup saçlarını topladı. tokasını saçına tuttururken üzerinde gezinen bakışları hissetmiş olacakki gözleri merdivenlerin başında durup onu izleyen adama kaydı. ne zamandır oradaydı, öylece durup onu mu izliyordu. kadın biran duraksayıp kocasının gerçekten onu izlediğinden emin olmak istedi. bir birine kenetlenen iki çift göz bir kaç saniye öylece durdu. Gözleriniilk kaçıran Siyabend oldu. karısının sorgular bakışlarını ardında bırakıp öylece giiti. şirin başına geleceklerden habersiz ekmek tepsisiyle mutfağa girdi.
"Niye zahmet ettin bizi bekleseydin beraber yapardık."
"Ne zahmeti, elimi oyaladı işte.."
"Yordun kendini sabah sabah."
"Tamam bir dahakine sen yaparsın"
Meryem cevap vermep gözlerimini yengesinden kaçırdı. görümcesine takılıren ciddiye alacağını düşünmemişti. meryemin bu hali şirini güldürmüştü. görümcesinin kolunu sıvazlayıp "Takılıyorum meryem."
"Şirin kızım keyfin yerinde bakıyorum. İyi aferim hep böyle gül." Geşa hanım gelinini eve geldğinden beri ilk defa gülerken bulmuştu. glini eve alışmaya başlamıştı. birde zana ve siyabend alışıp kızı kabul etseler konak eski huzurlu günlerine dönecekti.
"Meryem kızım kadınların sofrasını kurdunuz mu?"
"Kurduk anne sen git geliyoruz bizde."
"Hadi kızım oyalanmayın." şirin hazırladığı ekmeklerden özenle seçiti kaynanası zana beğenecek mi onu merak ediyordu. yaptığı hiç bir şeyi beğenmeyen kadın bakalım buna ne diyecekti. içeriye girdiğinde kadınlar çoktan sofradaki yerini almıştı. şirinde sofrayadaki yerini alıp tepsideki ekmekleri dağattı. kaynanası zananın önüne oyduğunda önünden alınan ekmeği hatırladı. Gerçi hiç aklımdan çıkmıyordu ya bu evde her sofraya oturduğunda lokmalar boğazında diziliyordu.
