Daldığım yerden gözlerimi çekmeme sebep olan sesi duymakla irkildim.
"Piraye."
"Efendim, Barış? "
"Duyduğuma göre ev arıyormuşsun."
"Evet, ne oldu ki? "
"Halbuki, bulamamışsın.. yani demek istediğim bende kalabilirsin bir süre..
daha doğrusu ne kadar istersen kalabilirsin. " dediğinde gülümsemişti.Amacıma ulaşmam için tek şansım olabilirdi. Ayağı kalktım, ona iyicene yanaştım.
"Yani, isterdim, hemde çok isterdim ama... "
"Ama? " diye sessizce mırıldandı.
"Senin en iyi arkadaşın, olmak için bunu kabul edeceğim. " diyip güldüm
Bana güldü, samimiyetsiz bir şekilde.
"En iyi arkadaş,evet."
"Eee, Barış ne zaman geleyim? "
"Bugün, yani ne zaman istersen gelebilirsin. Adresi sana atarım hemen. "
"Atmana gerek yok. " kendimi ifşaladığımı anlayınca kıpkırmızı kesildim. O ise bana sorgular gözlerle bakmayı bırakıp imalı imalı konuşmaya başladı.
"Yani, ben mi yanlış duydum yoksa sen benim evimi biliyor musun, hemde nasıl biliyorsun? "
"Kerem, Kerem ya o seni oradan aldığını söylemişti. "
"Neyse, pek doğru gibi gelmese de inanayım artık sana. "
Sonra gitmişti zaten. Akşam ufak tefek eşyalarımı yanıma alıp, Barış'ın evine gittim. Kapıyı vurduğum an açılınca sırıtıp, konuştum.
"Beni mi, bekliyordun? "
"Yok.. Yani evet. "
"Anlıyorum, Barış. "
İçeriye adımlarken, arkamdan konuştu.
"İstersen odaları gezelim, sana hangi oda uygunsa orada kal. "
"Gerek yok, ben şu koltukta yığılırım."
"Yığılır mısın, o ne demek?! "
Gülmeye başladığımda, o'da gülmeye başladı. Üst katta mütevazi bir odayı kendime uygun gördüm. Barış'ın bana bağırdığını duyduğumda, hızla aşağıya indim.
"Efendim,Barış? "
"Yemek hazır, gel istersen beraber yiyelim? "
"Neden olmasın? "
Sandalyelerden herhangi birini çekiştirip oturdum, yanıma oturmadan önce önümdeki tabağı alıp servis yapmaya başladı.
"Ohoo, sen bu kadar hamarat mıydın, ya? "
"Evde yemek yapanım olmayınca öğrendim işte. "
"Ben yaparım. "
"Nasıl yani? "
"Sen yorgunsun antrenmanların yorucu oluyor, hem ben günün yarısında boşum yemeklerini ben yaparım. "
"Yani, olur. "
Önümde kaçıncı olduğunu bilmediğim çay bardağımla oynarken Barış konuştu.
"Piraye."
"Hı?"
"Kafama takılan bir şey varda... "
"Neymiş? "
"Çıktığın birisi var mı? "
"Yok, neden sordun? "
"Yani, Kent ile aranızda bir şey olduğu çok belli oluyordu. Hemde o gün.. "
"O gün, Kent içmişti yani normalde yapmaz öyle şeyler. "
"Normalde yapmaz derken? "
Eyvah Tufan, toparla şimdi.
"Kendisi çok yakın arkadaşım oluyor."
"Anladım."
"Eee, Barış senin çıktığın birisi var mı? "
"Yok, ama hoşlandığım birisi var... "
...
Baris simarma kardesim.🇸🇳 Dusunceleriniz nedir? Degistirmem gereken bir kisim var mi?🌹👍🏿