Barış'ı yolcu ederken, dudağıma hızla öpücük kondurup, kendisini bekleyen Kerem'in arabasına bindi. Bende haliyle Kent'in evine gittim. Kapıyı biraz geç açıp, bana herzamanki pişkin gülümsemesiyle baktı.
"Yanlış yere geldin, sanırım." diyip gülümsedi.
Gözümden akan yaşlarla zorla gülümsedim. O kadar berbat hissediyordum ki...
"İyi misin, istiyorsan sonra hallederiz. Kendini iyi hissettiğin bir zaman. "
Kendimi Kent'in kollarına bıraktığımda, beni sımsıkı sardı kollarıyla. O an, tüm acılarımı unutmuş gibiydim. Belimden tutup, oturma odasına yönlendirdi beni.
Koltuğa oturmama yardımcı olduktan sonra, saçlarını karıştırıp, samimi bir edayla sordu.
"Ben, sana su getireyim mi? "
"Olur.. "
Bana suyu uzattıktan sonra yanıma oturdu.
"Senin neyin var böyle? Bana pek sıcakkanlı değilsin normalde. "
"Ben sadece, senin beni rahatlatacağını düşündüm. "
"Aferin, doğru adamı seçtin. "
Konuyu uzatmamak adına, sordum.
"Peki, beni neden çağırdın? "
"Hmm, bunu sözlerim ile açıklamam doğru olmaz. "
Elindeki laptopu ile dönüp, laptopu sehpaya koyduğu anda video kayıtı başladı.
Barış elindeki içki şişesiyle kucağındaki kızı öpüyordu.
Kızın belini sıkıyor, dahasını istiyordu. O an, yaşam dursun ben öleyim istedim.
"Ne zaman, bu videolar? "
"2-3 gün oluyor, bunlar yeni eskileri görmek istemezsin."
"Ne var eskilerde, aç çabuk bakacağım! "
Kent'in beni engellemesine izin vermeden, videoyu tıklattığımda 10 saniye görmem yeterliydi. Sıradan seks videolarından farkı yoktu.
