Mardin Aşkı

19.bölüm

Yazardan
____________________________________

Sabah işıklarıyla Arin gözünü açtı. Şehvet dolu geceleri sabaha kadar devam etmişdi. Her zaman olduğu gibi yeni güne Mirzanın kolları arasında uyandı. Uyanınca önce etrafa sonra saate baktığında gözleri şaşkınlıkla açıldı. Çünki öğlen olmuştu.

Sonra yüzünü Mirzaya çevirip onu izlemeye başladı. Her zaman olduğu gibi yine Mirzanın varoluşuna şükürler etdi.

Burnunu Mirzanın boynuna koyub kokusunu iyice içine çekdi. Arin kalkıp kalhavaltı hazılamaya kara verdi. Sabah erkenden Mirza kendisini yıkadığı için duşa girmeye ihtiyaç duymadı. Kenarda Mirzanın gömleğini giyinip mutfağa indi.
Kahvaltılıkları hazırlarken kalçalarını oynatarak şarkı söylüyordu.

Arkasından bir çift kollar sarılınca irkildi. Mirza gözlerini açınca yanında Arini göremeyince Kalktı önce banyoya sonra salona indi. Ordada göremeyince dışarı çıkıcaken mutfaktan gelen müzik sesini işitdi ve oraya doğru adımladı.

Mutfaktan yemek hazırlayan karısını gördü. Hem kalçalarını sallıyor hemde bazı yerlerinde şarkıha eşlik ediyordu. Üstelik üzerinde kendisinin gömleği vardı. Kapıya yaslanıb izlemeye başladı. Daha fazla dayanamayıb arkadan sarıldı.

"Günaydın yavrum"
"Günaydın kocam ama lütfen sesiz gelmesene yaa korktum biranda"

"Yavrum sana benden başka kimse sarılamaz sarılmayı geçtim aklından bile geçiremez. Sen rahat ol"

Arin yüzünü Mirzaya döndü ve kolarını boynuna doladı.

"Hm demek öyle Mirza ağa"
"Hıhım öyle hanımağam"

Mirza eğilib Arinin dudaklarını öpmeye başladı. Mirza Arinin belindne tutup mutfak tezgahına çıkardı. Öptükce dahada öpesi geliyordu.

Nefessiz kaldıklarında bir birilerinden ayrıldılar. "Ah be yavrum yakıyorsun beni"

"Yanalım o halde Mirzam"
"Yanalım yavrum. Yanmıyanın bir yerlerini siksinler"

"Şştt küfür yok Mirzam" Arin cilvelenerek sözünü söyledi.

"Hadi yemeğimizi yiyelim dışarı çıkalım gezelim biraz" Mirza gülümseyerek Arini tezgahdan indirdi.

"Başım gözüm üstüne hanımağam"

Arin sofaryı hazırlarken Mirza banyoya gitmiş sıcak bir duş almıştı.keyifli geçen kahvaltıdan sonra dışarı çıkmış gezmeye başlamışlardı.El ele ormanın içini gezmiş güzel bir hava almışlardı.

"Oh mis gibi hava gerçekten ihtiyacımız varmış."
"Ne zaman istersen geliriz yavrum"
"Mirzam bu ev yenimi yoksa çoktan varıymıdı."

"Hayır yavrum yeni değil uzun zamandır var biraz tadilata ihtiyacı vardı o kadar."

"Hmm çok güzel bir yer"

Gezerek Mirzanın zamanında kendisi için kendi elleriyle yaptığı spor salonuna geldiler.

"Çok harikaymış burası"
"Senin kadar olmasada güzel bir yer"

Spor salonun arka tarafa acılan kapıdan dışarı çıktı Arin. Dışarda bir tarafında küçük bir masa diğer tarafında ise atış talimi yapılan yer vardı.

Mirza Arinin ellerinden tutudu ve kendisine çevrilmesini sağladı. "Yavrum buraya seni özel olarak talim yapmak için getirdim. Ben ömrümün sonuna kadar hatta son nefesime kadar seni korurum. Ama bazen senden uzakta kalıyorum. Şirkete gidiyorum yani senden uzakta kalıyorum. Eğer başına birşey gelirse önce koca mardini sonra kendimi yakarım. Bu yüzden seninle talim yapıcaz. Önce silah talimi sonra kendini nasıl savunursun öyle bir talim yapıcaz eğer istersen tabi"