Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Tutsak bir kafeste, uçmaya çalışıyorum. Özgürlük dediğimşey, çırpınmak!
Kulaklarımda uçuşan tez bir çığlık patladı. Kalbim hızla çarparken olayın seyrini anlamaya çalıştım ama yapamadım. Kafam o kadar ağrıyordu ki için de sanki yangınlar alev alıyordu. "Bu kızı kim istedi?" Dibimde bağıran adamın sesini duydum.
Birisi bedenimi hunharca taşırken gözlerimi açmak için direndim. Fakat olmadı. Başımda beliren büyük beyaz ışık göz merceklerimi anlık olarak acıttı. "Büyük patron istedi," Kız zevkler içerisinde söylemişti bu cümleyi.
Göz ucuyla diğer kadına baktım. "Büyük patron istedi demek Melina, bu halde mi getirdin sende kızı?" Yüzünde bir anda çatma ifadesi oluruken, gözleri koyu kahvemle buluştu. Buz gibi soğuk eli koluma değdiğinde anlık olarak çığlık attım."Senin içinüzüldüm Melina,"
Adam hızlıca bedenimi sinirle taşırken, kırmızı ışık gözlerimi aldı. İnsanlar zevkten kudururken ben acı içinde iyileşmeye çalışıyordum. Kapıya adım atacağı sıra küt saçlı kadın kolunu tutu. "Bu kız kim? "Ben Lina, Lina Arkın! Kurtar beni!
Zihnimde bağıran kız, susmadı. Aksine hırçınla devam etti. Yalnız bir çiçek edasıyla elden ele götürülüyordum. Tanrım sesimi duy! Yeraltında boğuluyorum! "Büyük patronun, sen niye geldin yanıma?" Kadın zevkle gülerken ağzı açık bir şekilde bana baktı. "Nasıl yani, Yeraltı Kralından mı bahsediyoruz?"
Dudaklarımı yalarken adamın kolu gözüme çarptı ve anlık olarak ısırdım. Kolundan sonunda ayrıldığımda hızlıca merdivenlere doğru yöneldim. Upuzun bir merdiven, yerin altı değil, yerin dibi gözüküyordu fakat adamın büyük adımlarımı gözümü daha da korkuttuğun da merdivene tereddütle adım attım.
Aldığım o nefesin kesilmemesi için dua ettim, ardında olabildiğince en dibe, hatta tahminimden bile dibe ilerledim. Tam tamına üç kat aşağısı. Yeraltı dünyasına...
Zihnim, koşmaktan vazgeçmedi fakat bedenim acı içinde yürüdü. Koyu kırmızı koridorun sonunda ki tek kapı. Kırmızılariçin de karanlığı çağdaşttırdı, o an. Sisli bulutların arasında bilinmeyendi sanki. Fakat başkaşansım yoktu, oraya gitmeliydim!
Hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledim. Merdivende ki sesler inmeyi kesti ve aldığım soluk ciğerlerim de hissetim. Kapıya yaklaştıkça içimde korku sinsi bir şekilde bedenime yayıldı. Diken üstünde hissediyordum artık.
