The Taste Of Killing

•Şüpheli Tavırlar•

___

Maki'den

"Taki-kun! Ne yapıyorsunn?" diyerek ikimizin ortak kullandığı odaya girdim. 1+1 evde yaşadığımızdan dolayı aynı odada kalmaya mecburduk. Gerçi bu ikimizi de rahatsız etmiyordu. Sadece bazen aynen birazdan olacak tarzda olaylar yaşanıyordu o kadar...

"Huh? H-hiç!" Ben gelmeden önce üstüne yazmakta olduğu kağıdı endişeyle buruşturup avucuna yerleştirdi. Benim görmemi istemeyeceği, bu kadar özel olan şey neydi?

"Ne yazıyorsunn?" Yanına gidip elindeki kağıdı almaya çalıştım ama o verecek gibi gözükmüyordu. Bunca zamana kadar tüm her şeyimi anlattığım, her şeyimi bilen Taki benden bir şeyler mi saklıyordu?

"Yoksa hoşlandığın biri varda benden mi saklıyorsun?" Onunla didişmeyi bırakıp geri çekilmiştim. Gerçekten şüpheli davranıyordu.

"Ne hoşlanması be! Hem öylesine bir kâğıt. Yani seni ilgilendirmez."

Onu dikkatle süzdüm. Vücudu kasılmış gözleri korkuyla bakıyordu.

"Taki sen iyi misin?" Elimi alnına götürdüm, tuhaf çünkü ateşi yoktu.

"İyiyim Maki! Hem sen neden geldin?" Konuyu değiştirmeye çalıştığını biliyordum. Belki de üstelememem onun için daha iyi olacaktı.

"Şey... Bir şey danışmaya gelmiştim."

"Tahmin edeyim Harua'nın teklifini kabul etsem mi etmesem mi diye soracaksın. Değil mi?"

Yüzü deminin aksine yumuşamıştı. Artık benim düşüncelerimi tahmin etmesine şaşmıyordum doğrusu. Alışmıştım çünkü.

"Bence beklemen hata. Ben senin yerinde olsam o gün kabul ederdim. Yani sonuçta şimdi kabul etmezsen bir daha bu imkanı ne zaman yakalayacaksın ki?" Haklıydı. Taki'nin bu yönünü hiçbir zaman anlamıyordum. Bir anne gibi, ne derse desin işin sonunda haklı oluyordu. Yaptığı çoğu şeyin altında mutlaka bir neden vardı. Ve ne diyorsa benim iyiliğim içindi...

"Hatta..." Telefonunu eline alıp hangi günde olduğumuzu kontrol etti ardından tekrardan bana dönüp "Muhtemelen bugün izin günüdür. Bence arayıp şansını deneyebilirsin."

Ben, Harua'yı mı arayacaktım? Ben? Maki olan ben? Hirota Riki olan ben?

Ben kendi duygularımla savaş verirken Taki kolumdan tutup beni çekmiş ve cebimdeki telefonu almıştı.

"SAKIN!" dememe kalmadan Harua'yı arayıp telefonumu geri bana uzatmıştı. VE TELEFON ÇALIYORDU!

"Alo?" Taki telefonun açıldığı anlayınca gülerek bana dil çıkarmış ve odadan çıkmıştı. Ama görecekti o gününü...

___

Yazar'dan

"EJ, herhangi bir gelişme yok mu?" Jo, EJ ve Yudai üçlüsü her zamanki gibi Jo'nun odasında toplanmış ve vaka üzerinde tartışıyorlardı.

"Fuma konusunda pek bir gelişme olduğunu söyleyemem. Harua onun hakkında sadece eskisinden daha beter olduğunu söyledi. Ama diğer tarafta bir gelişme var."

Jo not almak adına bilgisayarındaki dosyayı açarken Yudai ise EJ'ya dikkat kesilmişti.

"Aslında bu bilgiyi de Harua'dan öğrendim diyebilirim. Geçen Maki ile buluşmuşlar, öyle havadan sudan konuşurken konu Taki'ye gelmiş. Ve Maki, Taki'nin son zamanlarda garip davrandığını söylemiş."

"Garipten kasıt ne?" diye sordu Jo.

"Taki ile Maki yakınlaşmaya başladıklarından beri Taki, Maki'ye karşı korumacı davranıyor. Aslında ilk zamanlar bu kadar değildi ama Maki Almanya'ya bir süreliğine gidip geri geldiğinden beri onun üzerine daha fazla düşmeye başladı. Ve Harua'nın dediğine göre bu katilin tekrar ortaya çıktığı dönemden sonra bu korumacılığı daha da artmış. Yani belki bunlar size normal gözüküyor ama eğer onları tanısanız anormal olduğunu anlarsınız. Ve birde Maki geçenlerde ortak kullandıkları odaya girdiğinde Taki'nin bir kağıda bir şeyler yazdığını görmüş, kağıda bakmak istediğini söylediğinde ise Taki buna izin vermeyip saklamış. Ki Taki hiç kimseye anlatamadığı şeyleri Maki'ye anlatan biridir."

Jo, onun anlattıklarını not aldıktan sonra bir süreliğine üzerinde düşündü. Son 1,5-2  haftadır Fuma, Maki ve Yuma hakkında aldığı notları gözden geçirdi. Kesinlikle üçününde katille ilgili ya doğrudan ya da dolaylı olarak bir bağlantısı vardı. Emin olduğu tek şey bu olabilirdi.

"EJ haklıydı. Fuma suçsuz, yani daha doğrusu Dr. Lee'yi öldüren kişi Fuma değil." Yudai ile EJ'nın gözleri Jo'ya çevrilmişti.

"Nasıl?" diye sordu Yudai. Arkadaşına birden gelen bu ilhamları hiçbir zaman anlamlandıramıyordu.

"İfadesini verdiği zamanı hatırlasanıza. Bizim aradığımız katil muhtemelen tanı konulmamış bir psikopat. Ama Fuma'nın o günkü yüz ifadesi bambaşka bir şeydi. Yüzünden pişmanlık vardı, bunun neden olduğunu bilmiyorum ama yakın zamanda gelip anlatacağından eminim. Bir psikopat vakasında önceden çalışmıştım. Bu tarz insanlar kendilerini toplumda çok iyi gizleyebiliyorlar elbette. Ama eğer psikoloji alanında yeteri kadar iyiyseniz o kişinin psikopat olduğunu anlayabilirsiniz. Ve Fuma'nın psikopat biriyle gram alakası yok. Onu geçen hastaneye gittiğimde görüp biraz gözlemledim. Ve artık şüpheli listesinde olmaması gerektiği kanaatindeyim."

Bu söyledikleri hem Yudai'nin hemde EJ'nın aklını karıştırmıştı. Ama yine de belli etmeyip başlarını salladılar.

"Bence içlerinde şüpheli olan tek kişi Yuma." diye devam etti sözlerine Jo.

"Geçen polislere ev adresini verip onu birkaç günlüğüne takip etmelerini istedim. O günler içinde anormal bir durum yoktu. Ama her gün geçtiği belli yerler vardı. Bende gidip tek tek kamera kayıtlarını inceledim. Ve her ay elinde küçük bir poşetle bir yere gittiğini gördüm. Tam olarak nereye gittiğini bilmiyorum çünkü kamera belli bir alanı gösteriyor. Ama poşetin içinde bana şüpheli gelen bir şeyler oldu. Kamera kayıtlarında pek net gözükmüyor gerçi."

"İyi de bu gayet normal değil mi? Belki birine bir şey götürüyordur." diye sordu Yudai.

"Orası öyle ama hangi insan yaz ayında simsiyah giyinip, kafasını örtüp falan bir yere gider? Bu çoğunlukla katillerin veya hırsızların kullandığı bir taktiktir."

"Kamera kayıtları elinde mi?" EJ meraklı gözlerini Jo'ya diktiğinde Jo olumlu anlamda başını sallayıp yanına gelmesini işaret etti. EJ yanına geldiğinde videoyu açtı, aynı zamanda Yudai'de izliyordu.

"Jo haklı. Bu tavırları gerçekten şüpheli." diye geçirdi içinden Yudai.

"Bir dakika! Şurası onun çalıştığı yer değil mi o zaman? Kırtasiye benzeri bir yerde çalıştığını söylemişti çünkü." İkisi birden EJ'nın işaret ettiği dükkana baktı.  Jo bunu nasıl önceden farketmemişti?

İşte bir sonraki rotaları belli olmuştu. Dükkana gidip Yuma hakkında bilgi edineceklerdi. Kim bilir kendilerini daha neler bekliyordu...

Bölüm Sonu

KİM BANA NAZAR DEĞDİRDİ AGA? YAZAMIYORUM ARTIK DÜZGÜN! Düzgün olmasını bırakın aklıma fikir bile gelmiyor...

Neyse tam olarak buraya katil olduğundan şüphelendiğiniz kişiyi yazın pls!!

Tri.be-Diamond

E tek &Team mi ünlü olsun? Azıcık da Tri.be ünlensinn