•Karşılaşma•

24 7 117
                                    

___

"Nereye gidiyorsun?" Taki ve bilmek bitmeyen soruları... Çoktan reşit olmuştu, buna rağmen neydi bu korumacılık? Kendi ailesi bile bu kadar düşmemişti üstüne.

"Evde kös kös oturmaktan sıkıldım. Biraz hava almaya çıkacağım izninizle Taki Bey."

Taki gözlerini pencereye çevirdi. Hava daha kararmamıştı. Yine de onun tek başına dışarı çıkmasına izin veremezdi.

"Galiba benimde canım sıkılmaya başladı. Bende gelsem olur m-"

"Neden her zaman aynı şeyi yapıyorsun?" dedi Maki bıkkın bir sesle. Aralarında sadece 1 yaş vardı. Ama bu Taki'nin ona çocuğuymuş gibi davranmasına engel değildi.

"Lütfen~" Taki ona yavru köpek bakışlarını sununca Maki daha fazla diretmeyip gelmesine izin vermişti.

"Eee nereye gidiyoruz bakalım?" Daha dışarı adım atalı 1 saniye bile olmamışken sormuştu Taki bunu.

"Yarım saat hava alalım dedik onu da zehir edeceksin bana değil mi?"

"İkimizde aç sayılırız. Neden restorana gidip yemek yemiyoruz?" Taki onun lafını görmezden geldi.

"Hesabı benim ödemem şartıyla gelirim. Aksi hâlde kabul etmiyorum!" Ne zaman dışarıda yemeğe gitseler hesabı ödeyen kişi her zaman Taki oluyordu. Bu da haliyle onu rahatsız ediyordu.

"Ya biliyorsun para çokta u-"

"Dediğimi duydun Taki!"

Taki ise mecburi olarak kabul etmek zorunda kaldı. Maki'nin kendisinden daha inatçı olduğunu biliyordu.

Evlerine en yakın restoran yaklaşık 20 dakika uzaklıktaydı. İkisi de yürümeyi seviyordu. Bu yüzden 20 dakikalık yol onlara uzun gelmemişti.

"Şuraya oturalım." Her zaman oturdukları yere -camın olduğu taraf- oturmuş ve siparişlerini vermişlerdi.

Biraz bekledikten sonra siparişleri gelmişti. İkisi de fazlasıyla aç olduğundan hemen yemeğe gömülmüşlerdi.

"Sonra parkta dolaşmaya gidelim mi?" diye sordu Taki. Maki ağzı dolu olduğundan sesini çıkarmadan başını sallayarak onayladı onu.

Maki bugün daha iyi anlamıştı her şeyi. Taki ile liseden beri arkadaşlardı. Tanıştıklarından beri onu koruyan kişi olmuştu Taki. Hatta bazen o kadar korumacı oluyordu ki Maki onunla ilişkisini kesip gitmek istiyordu. Ama Taki yaptığı her şeyi Maki'nin iyiliği için yapıyordu. Geriye dönüp baktığında en kötü gününde bile yanında olan tek kişi Taki olmuştu. Taki onun için sadece bir arkadaş değil aynı zamanda abi, hatta bazen anne gibiydi...

"Maki, iyi misin?" Maki düşüncelerinden sıyrılıp kendine geldiğinde Taki'nin yemeğini çoktan bitirmiş olduğunu görmüştü.

"İyiyim, dalmışım sadece." dedi ve tabağındaki son lokmayı da ağzına attı. Ardından hesabı ödemek adına ayağa kalktı. -Taki'de peşinden gelmişti-

"Yarı yarıya ödesek ol-"

"Tanrı aşkına git beni dışarıda bekle. Ödeyip geliyorum."

The Taste Of Killing Where stories live. Discover now