2.Bölüm: Yanlış karalama.

397 91 297
                                    

Merhaba. ^^

Bölüm biraz geç geldi çünkü ben çok sık tıkanıyorum. ):

Bu arada ilk bölümü okuduğunuza göre kapağımız nasıl??

AytacTanrverdiyeva buradan da teşekkür ediyorum, kapak için ve her şey için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AytacTanrverdiyeva buradan da teşekkür ediyorum, kapak için ve her şey için.♡

Bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfen, bekleyeceğim. ^^

Keyifli okumalar dilerim.♡

___

2.Bölüm: Yanlış karalama.

'Kafama değil, kalbime takıldı.'

___

Harelerim saatteydi. Dakikaları sayıyordum. Aradan geçen süre bana hiçbir şekilde olanları sindirmem için el uzatmamıştı. Salondaki koltuğa oturmuştum, defteri sehpaya bırakmış Renat'ın feryatlarını dinliyordum. Kollarımı dizlerime, yüzümü de birleştirdiğim ellerime yaslamıştım ve nemli gözlerle defteri izliyordum.

Böyle bir şey mümkün olabilir miydi? Benim yazdıklarım bu defter sayesinde gerçekleşmiş olabilir miydi? Romanımın ilk bölümünde Renat ismini verdiğim karakterimin annesine intihar sahnesi yazmıştım, o kadar dramatik bir sahne olmuştu ki yazarken ben bile ağlamıştım.

Eve geldiğimde karşılaştığım manzara tesadüf müydü? Ellerimi açtım ve yüzümü avuçlarıma gömdüm. Düşünmekten kafayı yiyecektim. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi? Ayaklanıp pencerenin önüne geçtim, tül perdeyi aralayıp dışarıya baktım. Kalabalık azalmıştı, Renat dışarıda kapının önünde oturuyordu ve başı ne ara geldiğini bilmediğim Bera'nın omzundaydı. Oldukça bitkin görünüyordu.

Gözlerimi Bera'yı izlememesi için ikna edemedim. Bakışlarım önce siyah küt saçlarının üzerinde gezindi, sonra yaşlar akan ela gözlerine indi, uzun siyah kirpikleri, benimkinin aksine küçük burnu, kalın dudakları, küçük çenesi... Şimdi ayakta olmasa bile boyunun da uzun olduğunu biliyordum, Renat'ın yanına gerçekten yakışıyordu.

Renat gözlerini kapatıp aniden ağlamaya başlayınca kahvelerim ona kaydı. Onu bu hâle getiren ben miydim? Zihnime düşen ihtimaller yüzünden dehşetle geriledim. Perde kapanırken gözlerim irileşti. Ben katil mi olmuştum? Hem de sevdiğim adamın annesinin katili? Sevdiğim adamın ailesinden kalan tek kişinin katili?

"Hayır." Ellerim yüzüme gitti. "Hayır." Korkuyla ağlamaya başladım, sesim evin içini doldururken başımı iki yana salladım. "N'olur, hayır!"

Derin bir nefes aldım. Ağlayışlarım başladığı gibi aniden durdu.

"Tamam." Gözlerimi kapatıp başımı salladım. "Tamam, böyle bir şey mümkün değil. Bu, sadece bir tesadüf." Yüzümü buruşturdum, gözümden bir damla yaş düştü. "Öyle olmak zorunda."

Bir Sayfa MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin