30.|Bu şehirden gideceksiniz

865 32 2
                                    

"Bu akşam mı gelecekler?" Dedim stresle.

Dilşah hanım ve Ahmet bey akşam yemeğe gelmek istiyorlarmış.

"Evet. Ama istemiyorsan söylerim gelmezler."

"Yok gelsinler."

"Tamam yavrum ben çıkıyorum şirkete geçeceğim."

Başımı sallayıp yanına ilerledim ve sıkıca sarıldım.

"Geç kalma."

"Kalmam." Dudağıma sert bir öpücük bırakıp evden çıktı.

Bende mutfağa girerek yemek yapmaya başladım. Akşama kadar anca yetişirdi.

....

Son olarak kolyemi taktım ve odadan çıktım.

Dilşah hanımların gelmesine yarım saat kalmıştı. Altıma siyah bir İspanyol paça Üstüme de soluk beyaz bir bluz giymiştim.

Ucunda kar tanesi olan kolyemi takmıştım. Parmağımda da Miran'ın aldığı yüzük vardı.

Saçlarımı at kuyruğu yapmıştım önlerden de birer tutam bırakmıştım.

Kapı çaldığında koşarak kapıya gittim. Heyecanlanmıştım.

Kapıda miranı görmemle gülümsedim.

"Bu ne güzellik karıcığım."

Gülerek yanağımdan makas aldı.

"Hadi geç geç."

Onu kapıda bırakarak mutfağa ilerledim. Herşey hazırdı. Belki beni kabullenmişlerdir diye düşünmek istiyordum. Sonuçta Dilşahta evleniyordu.

"Baya heyecanlısın."

"Çok." Dedim elimle yüzümü yellerken.

Isınmaları için yemeklerin altını açtım ve yemek odasına ilerledim.

Sofrayı çoktan hazırlamıştım. Eksik var mı diye bakıyordum.

Evde Ayla hanım - görevli kadın- olmasına rağmen ona hiçbir şey yaptırmamıştım. Herşeyi kendim yapmak gelmişti içimden, o da evin temizliği ile uğraşmıştı. Koltuk diplerine kadar süpürüp silmişti.

"Bebeğim zaten ayla hanıma da hiçbir şey yaptırmamışsın. Niye yoruyorsun kendini bu kadar?"

"Olsun çok bir şey yapmadım zaten."

Miran tam konuşacakken sözü kapı sesi ile bölünmüştü.

Kapıya doğru ilerledim. Miranda arkamdan geliyordu.

Kapıyı açarak geriye çekildim.

Dilan hanımın gözleri beni buldu. Üstümü süzdü ve hiçbir şey demeden Mirana döndü.

"Hoşgeldiniz." Dedim gülümseyerek.

"Hoşbulduk yenge." Dedi ceylan gülümseyerek

"Oğlum nasılsın?" Dilan hanım beni yok sayarak Mirana sarıldı.

Ahmet bey ise yüzüme bakmıyordu bile. Mirana bakmadan içeri geçti. Ceylan ise bana gülümseyerek babasının arkasından gitti.

Dilan hanım ise bana dönerek paltosunu ve çantasını uzattı.

"Sen halledersin." İçeri geçecekken Miran onu kolundan tutarak durdu.

"Ne yapıyorsun anne? Benim karım senin hizmetçinin değil. Bak eşyaları oraya koyuyoruz. Sende kendin koyabilirsin bence? Ha koyamam diyorsan ver ben koyarım. Karıma bir daha böyle saçma şeyler yapmaya kalkma."

KALBİMDEKİ SEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin