"Ben sana acımadım kaç kere söyleyeyim yanında olmak istedim oldum. Sen değil miydin göğsün yuvam olsun diyen, sana dedim çabalarım diye ama sen yine ani değişmelerinle boka sardırdın her şeyi."
"Tamam ben her şeyi boka sardırdım bırak o zaman öyle kalsın tüm suçlu benim zaten."
"Tamam kalsın öyle bu kadar çok kalmasını istiyorsan kalsın zaten saçmalık benim yaptığımda ne diye bi uğraşmak istediysem."
"Aynen öyle bir saçmalıktan fazlası değil bırak uğraşma. Şu yemeği yiyelim sonra kalkalım."
"Tamam."

Miğdem bulanırken kusacağımı bilmeme rağmen öfkeyle eti parçalayıp yiyordum. Birden kusacağımı anladığımda koşarak lavaboya gittim ve miğdemdekilerin hepsini çıkardım. Demir kapının önünde telaşla beklerken yüzüme su çarptım.
"İyi misin, hastaneye gidelim gel."
"Gerek yok iyiyim, çıkalım artık."
"Hastaneye gidelim gel iyi görünmüyorsun."
"Düzelirim birazdan bir şey olmaz her zamanki şeyler."
"Tamam o zaman ben bırakayım seni bu halde araba sürme."

Sanki her zaman birileri götürüyordu beni alışkın olduğum durumlardı bu durumlar kimse yoktu yanımda. Stresliyken yediğim şeyleri geri kusuyordum, kullandığım psikolojik ilaçlarla beraber alkol tüketmem yasak olmasına rağmen alkolde alınca onunda etkisi olmuştu. Demir çıkarken kasaya gittiğinde boşuna gittiğini biliyordum çünkü hesabı ben yemek sipariş ederken kartımdan çekmişlerdi.
Demir yaptığımı fark ederek sinirle bana bakarken umursamayarak dışarı çıktım. Ben aracıma doğru giderken Demir arkamdan yetişmişti.

"Ben bırakayım dedimya bu halde araba sürme."
"Her seferinde sürebiliyorum bu seferde sürerim boşuna uğraşma."
İğneyelerek söylediğimle öfkeyle nefesini içine çekti.
"Benim içim rahat etsin ben bırakayım."
Daha fazla onuda uğraştırmak istemedim ve onayladım.

Sessizce yolculuk sürerken ne o bana bir şey demeye cesaret edebiliyordu ne de ben ona bir şey söylemek istiyordum. Kafamın içinde düşüncelere dalmışken uyuya kalmıştım.

Yerimden kaldırıldığımda birden hissettiğim soğuk havayla gözlerimi açtım. Demir'in kucağında olduğumu anladım.
"İndirir misin, kendim yürüyebilirim."
Daha fazla benle uğraşmak istemeyerek kucağından indirdi.
Bu kadar benle uğraştığı için yine kendimi yük gibi hissettim.
"Gel istersen bir kahve yapayım."
"Gerek yok sen dinlen bende gideyim barda işlerim var."
Tabii ki gelmek istemezdi davet etmem bile saçmalıktı onu kendime yeterince maruz bırakmıştım.

Bu geceden sonra görüşmeyeceğimizi biliyordum ve içim bunun acısıyla kavruluyordu ama yine de bitmesi gerekiyordu. Onu son kez öpmek istiyordum, onu öperken hissettiklerimi bir başkasında hissedemeyeceğimi biliyordum ama seni son kez öpebilir miyim de diyemezdim. Onun karşısında bir daha ağlamak istemiyordum.
"Tamam o zaman, kendine iyi bak teşekkürler her şey için."
"Sende kendine iyi bak."
Arkamı döndüğümde sanki istediğimi anlamış ve yapamadığımı biliyormuşçasına bana yardım eli uzattı.
"Sarılmadan mı veda edeceksin bana seksi kız."

Söylediğiyle yorgun bir şekilde güldüm ve dönerek ona sarıldım. Göğsüne başımı yasladığımda tekrar aynı güveni ve huzuru hissetmem gözümden bir damla yaş akmasına sebep oldu. Kendimi sıkarken gözlerimden akan yaşlar onun gömleğini ıslatıyordu. Yağmur sonrası toprak kokusu gibi olan kokusunu içime çekerken onu bırakmak gerektiğini biliyordum ama yapmak istemiyordum. Yavaşça çekildiğimde gözlerimi silmek için ellerimi kaldırdığımda o benden daha hızlı davranıp yüzümü avuçladı ve başparmaklarıyla gözyaşlarımı sildi. O sildikçe benim yaşlarım durmaksızın akmaya devam ediyordu.

"Emin misin her şeyi bitirmek istediğinden?"
Sorduğu soruya cevap veremedim ama istemediğimi gözlerimden gördü ve yavaşça dudaklarıma uzandı. Alt dudağımı yavaşça iki dudağının arasına aldığında özlemle gözlerimi yumdum. Birbirimizi sakinlikle ve özlemle öpmeye devam ettik. Nefessiz kaldığımızda o yavaşça başını çekti ve alnını alnıma yasladı.
"Gel istersen bir kahve yapayım."
Bu söylediğime gülerken beni kolunun altına aldı ve siteye doğru yürümeye başladık.

Ben kahveleri yaparken o içeride Leydiyle oynuyordu. İçeri girdiğimde Leydiyi kucağından indirdi ve kahvesini aldı. Ben de karşısında koltuğa oturduğumda tam konuşmak için ağzını açacakken onu susturdum. "Hiç konuşmasak olur mu?"
"Sen nasıl istersen."
"Kahvelerimizi içelim ve uyuyalım ne konuşacaksak bu geceden sonra konuşalım."
"Tamam."

Kahvelerimizi içtikten sonra yukarı odama çıktığımızda ben giyinme odamdan pijamalarımı üzerime geçirdim ve ona da bir takım götürdüm. Oda hızlıca üzerini giydiğinde yatağa yanıma uzandı ve beni göğsüne çekti. O saçlarımı okşarken ben her saniye olduğu gibi düşüncelerimin içinde yüzdüm.

Demir çok farklıydı yani bana hissettirdikleri çok farklıydı. Saçma gelir birisi duysa böyle bir ilişki ve yaşananlar. Ben zaten nasıl böyle şeyler yaptığımın şokunu hala atlatabilmiş değildim o yüzden bu kadar dengesizdim. Ben ileri seviyede Obsesif Kompülsif hastasıydım ve bu yaptıklarım benim için asla yapılabilir şeyler değildi. Ben öyle kolay kolay kimseyle temas edemezdim sarılamazdım bile, gittiğim restoranttan başka restoranta gidemem başka bir yerde yemek yiyemem. O gün her seferinde gittiğim bara gitmemiştim kendimi zorlayarak mecbur bırakarak o bara gitmiştim. Hayatımda beraber olduğum kişiler belirliydi ama Demir öyle bir şey yapmıştı ki ben tanımadığım birinin üstüne öyle atlamıştım onu öpmüştüm onunla birlikte olmuştum birden fazla kez. Kendimi zaten hep kirli hissederdim ama Demir'e dokunurken daha da kirlendiğimi hissetmemiştim. Bunlar benim için çok büyük şeylerdi, bana böyle şeyleri yaşatan bir kişiden vazgeçmek istemiştim çünkü ona da güvenememiştim ama olmamıştı yine ona çekilmiştim.

Ben bunları hissederken onun ne hissettiğini kestirememek beni daha çok düşündürüyordu ve neyi nasıl anlayacağımı nasıl yapacağımı bilememek benim gibi takıntılı bir insanı ne kadar zorladığını kendime bile anlatamıyordum. Demir'in bana bir şeyler hissetme ihtimali çok uzak gibiydi bunu bana başta belli etmişti, sadece benim hislerim için benim yanımda olmak ister gibi bir hali vardı. Demir benim yanımda olsa da beni kabul eder miydi, beni bu halimle ailem bile kabul etmemişti Demir neden beni kabul etseydi, nasıl dayansaydı bana, ben ona nasıl açıklayabilirim ki?
Daha fazla dayanamayarak kendimi huzurla uykuya bıraktım.

🍷

Nasıldı bölüm?

Umarım beğenmişsinizdir. Bu bölümde beklemediğiniz şeyler olmuş olabilir, Arya'nın böyle bir rahatsızlığının olması yaşananları etkileyen en büyük etken. Bunun hakkında ne düşündüğünüzü de buraya yazmayı unutmayın.

Gelecek bölümde görüşmek üzere, seviliyorsunuz 🤍

Arsız Doyumsuzluk (+18)Where stories live. Discover now