15. Bölüm: Sevgili

166 14 0
                                    

@Ukegiforever uzun zamandır yazamıyordum ve bu zamanlarda kitabıma ilgi gösterdiğin için teşekkür ederim🤍
(Bu şekilde birkaç kişi daha var ilerleyen bölümlerde onlarada bölüm adayacağım)

Yazım yanlışlarını takmayın kontrol etmedim

13 Şubat 2024

Yaklaşık 3 gün geçmişti şiir defterini karıştırmamın üzerinden.

Bu gün Araf'ın arkadaşları ile tanışmaya gidecektim. Çok heyecanlıyım. "Yavrum sakin ol annemle tanışırken bu kadar heyecanlanmadın?" Ters ters baktım. "A-annemle y-y-yaşan-mışlığımız v-v-var bi-bi-bizim." Dediğime küçük bi kahkaha attı. Sonra birden yüzü asıldı. "Şaka maka annem seni benden çok seviyor!" Dedi sitem eder gibi. "B-b-bende ç-ç-çok se-seviyorum o-onu."

***

Buluşucağımız yerin önünde bekliyordum. Araf geleceğini ve onu beklememi söylediği için onu bekliyordum.

Yaklaşık 20 dakika sonra beklediğim yerin önüne gelen motor ile duraksadım. Araf elinde kaskı ike yanıma geliyordu. "B-bune" dedim motoru göstererek. Beni kolunun altına alıp serseri bi tavırla konuşmaya başladı. "Bak yavrum bunun adı motor. İki teker üstünde gider. Genelde tek kişi binilse de iki kişide sığabiliriz." Dediğinde abartılı şekilde göz devirdim. Dalga geçiyordu!

"Yavrum ince giyinmişsin önce bunu al," dedi ve deri ceketini çıkarttı. Üzerime giyidirdikden
Sonra kaskı kafama geçirdi. Biraz emrivaki olsada binmiştim motora.

***

İlahi bakış
Arkadaşları ile buluşacakları mekanın önüne gelmişlerdi. Ege çok gergindi. Ya arkadaşları yanında kekeleyip rezil olursa, ya onu sevmezlerse, "gi-gitmesek o-o-olmaz mı" kekelemesi biraz daha azalmıştı fakat heyecanlandırıyor zaman artıyordu.

"Yavrum içeridekilerin neredeyse hepsi bizim gibi. Neden korkuyorsun ki?" Değildi işte biberleri normalde konuşurken onun bi kelimeyi ağzından çıkarabilmek için verdiği çaba sinirini bozuyordu. "Peki." Dedi Ege.

Mekandan içeri girdiler yavaşça her adımda Ege, Araf'ın elini dahada sıkıyordu. "Sakin ol." Dedi fısıldayarak Araf. Başını salladı yavaşça.

Araf kısaca mekanı taradı. Arkadaşlarını gördüğünde gülümseyerek o tarafa doğru ilerledi. Masaya yaklaştıklarında birkaç kişi gülümseyerek ayağa kalktı. Araf hepsi ile tokalaşırken Ege ablasını masada görmeyi hiç beklemiyordu. Yanında gülce abla ile oturuyorlardı. İkiside yan yana oturdu.

Bakışlar Ege'ye döndüğünde Ege çekinerek gülümsedi. Bakışlarını masada gezdirdiğinde gözü bi çocukta takıldı. Mavi gözleri hariç  geri kalan her yeri beyazdı. Albino olduğu her halinden belliydi. Çok güzeldi.

bi tık fazla bakmış olacak ki çocuk kaşlarını çattı. "Çok bakmadın mı?" Diye söylendi tersçe.

Ege yanlış anlamasından korktu. "Y-yanlış a-a-anladın s-sa-sadece ç-çok g-g-gü-güzelsin ö-özür di-dikerim." Dedi ve gözlerini yere dikti. Çocuk çoktan pişman olmuştu dediğinden. Tüm gözlerinin onda olduğuna adının Ege olduğu kadar emindi Ege.

"Oğlum bula bula bunu mu bulmuş Araf, amına koyayım düzgün konuşamıyor bile."

"He amına koyayım Yağızdan bile beter bu!"
Kendi aralarındaki fısıldaşmalarınan sonra

kısık sesli bi kahkaha atmışlardı. Ege duymuştu. Araf duydumu bilmiyordu ama Ege duymuştu. Rezil olmuştu işte! Taşınmak hiç iyi fikir değildi.

Araf'ın elini sürekli inip kalkan bacağının üstüne hissetti Ege. Araf kulağına yaklaştı Ege'nin "bi sorun mu var sevgilim?" İki yana salladı Kafasını "tuvalete gidip gelicem." Dedi sessizce.

KEKEME (BxB)Där berättelser lever. Upptäck nu