Algon - ölüm: yas mı intikam mı

1.1K 33 80
                                    


Not: MERAK ETMEYİN ÖLÜM YOK ANGST SADECE!!!!

_____________________________

"GONCA!"

Kucağına düşen hatunun ismini haykırmaktan başka bir şey gelmedi o an Alaeddinin elinden.

Hedefi şehzade olan oku farkettiği an önüne atlamıştı Gonca; tek bir saniye bile tereddüt etmeden, bir kez daha sevdiği adamla ölümün arasına girmişti.
Amacı Alaeddinin sırtını delerek kalbinden vurmak olan Alaca, tetiğe çoktan basmıştı Gonca koşarken.
Alaeddin, onu koruyan hatunun üzerine gelen oku çok geç görmüştü.
Sevdiği kadını kolundan tutup geri çekmeye çalıştı ama nafile. Gözleri bir oka bir de yeni hedefi arasında gidip geldi; dehşet içinde izledi dibinde gerçekleşen sahneyi.
Alet yüzünden fazla hızlı gelen rafine ok, saplanmıştı kızın göğüsünün üstüne.

En azından düşme darbesini dindirmek amacıyla bir elini Goncanın beline doladı şehzade ve kucağına, daha doğrusu dizinin üzerine düşmesine izin verdi diğer elini karnına yerleştirirken.

Alaeddin bağırırken Goncadan yalnızca acılı bir inleme ve kesik nefesler duyuldu.
Aradan daha birkaç saniye geçmemişti ki gözlerini kapatıyordu bile kızcağız.

Ama şehzade buna izin veremezdi. Hemen karnındaki elinin parmaklarını Goncanın çenesi ve yanakları arasına yerleştirip salladı yüzünü. İsmini haykırdı kaç kere ama hiçbir tepki alamadı.

-Yoo. Gonca açasın gözlerini böyle olmaz. OLMAZ GONCA! Haydi kalkasın, adımı diyesin ki seni eyi edeyim, ha gülüm.
-Ne olur bu- GONCA?

Alaeddinin başını kaldırmaya ihtiyacı yoktu kimin geldiğini anlamak için; etraflarına toplanmış pazar halkının arasından geçip dibinde biten Mehmet beyi ses tonundan tanımıştı.

Kollarından sıkıca sardığı Goncayı kendine çekti hemen ağabeyi.
Alaeddine bir şeyler soruyordu. Muhtemelen ne olduğunu, kimin yaptığını ve Goncanın neden burada olduğuna dair hesap istiyordu.
Ama şehzade, hala tepkisiz ve gözleri kapalı kızdan başkasını görmüyordu.

Mehmet, kucağında kardeşiyle ayağa kalktı.
Alaeddin kalkamadı, öylece yapıştı Mehmetin bacağına. Etraflarındaki tüccarlarlar ve halkın fısıldadıkları umrunda bile değildi.
Bir şey diyemiyordu.
Daha doğrusu diyordu ama ağladığı ve kafasının yerinde olmadığı için anlaşılmıyordu ağzından çıkanlar.
Tek bir tekmeyle itti Alaeddini Mehmet ve aceleyle uzaklaştı oradan.

Alaeddin olduğu yerde oturakaldı.
Koşarak yanına dönen Baysungur ve diğer alpler sayesinde ayağa kalktı.
Yeni yeni kafası yerine oturmuştu ki hemen Mehmetin gittiği yere doğru koştu.
Ama kapının önünde duran Gökmen yüzünden içeriye giremedi.

-Çekilesin Gökmen.
-Şehzade Mehmetin kesin emri vardır. Hem mahremdir, giremezsin.
-Benden eyi tabip mi bulacaklar? Yarasını sarıp çıkarım.
-Sen öylece kucağında hatunla beklerken, etrafta toplanan milletin arasındaki şifa bilen hatunlar Mehmet beye çoktan yetişti. Senden eyi iş çıkaracakları kesin.
-Gök-

Lafını bitiremeden kapı açıldı aniden.
Gözleri kıpkırmızı Mehmeti izledi Alaeddin. Sinirden mi bu kadar kızarmışlardı?
Daha fazla düşünemeden burnuna aldığı yumrukla yerde bitti.

-Ne ettin? Ha? Gardaşımı ölüme itecek ne ettin? YİNE NE ETTİN ALAEDDİN?
-E-eyi mi?
-KES! Buluşmanızı yasaklamama rağmen... yine zarar verebildin Goncaya. Mutlusundur umarım Alaeddin! Gayrı sonsuza kadar göremeyeceksin onu!

Sinirden değildi. Mehmetin gözünün ucunda bekleyen damlayı gördü Alaeddin.
Anladı.
Gözlerinin kızarıklığı sinirden değildi.
Hem duydukları hem de gördüğü karşısında yıkıldı Alaeddin.
Bedeni ayaktaydı ama başında, kulaklarında ve omuzunda hissettiği basınç çok ağırdı.
Boş bir şekilde karşısında duran kapıyı izlerken bir tokat daha yedi. Ve bir tokat daha.
Düşmedi.
Mehmet bir kez daha kaldırdı elini. Vurmak istiyordu. Vurmalıydı. Ama yapamadı. Titreyen elini yumruk yapıp indirdi. Tek bir kelime daha etmeden şehzadeyi itti ve girdi tekrar içeriye.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 21 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AlGon  -  One ShotsWhere stories live. Discover now