AlGon: zehirlenme sonrası

1.7K 33 22
                                    

Not: Goncanın uyanırken yanında bekleyem bir Alaeddin; hepimizin hakettiği buydu.
(Yazdığımda yeni bölüm daha çıkmamıştı).

___________________________

Beyazlarla kaplanmıştı Gonca

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Beyazlarla kaplanmıştı Gonca.
Bedeni artık ateşler içinde değildi, buz kesmişti.
Birkaç dakika önce damla damla akan terler yoktu artık yüzünde;
Yalnızca beyazdan mora kayan bir ten rengi ve kuru dudaklar.

Başında kimse kalmamıştı Goncanın.

Annesi sinir krizi geçirirken fenalaştığı için hava alıp su içmeye götürmüştü Bala ve Malhun.
Mehmet ise öfkesini dindirmek için suçlu arardı. Tabip şehzadeye şimdilik ihtiyacı olduğu için onu saymadı, gözünde suçlular Orhan ve Osmandı. Onlara olan kinini kusmak ve içini boşaltmak için çıkmıştı dışarıya.

Başında kimse kalmamıştı Goncanın.

Bir tek Alaeddin.
Yanıbaşına oturmuş bekliyordu şehzade.
Elinden son geleni de yapmıştı.
Goncanın bedeni soğudukça Alaeddinin gözyaşları artıyordu.
İnanmak istemiyordu, zaman dursun, hiçbiri yaşanmamış olsun istiyordu.
İsyan etmiyordu elbet ama yüreği dayanamıyordu.
Daha sevdasının karşılıklı olup olmadığını bile bilmiyordu.
Daha hiç gerçekten mutlu görmemişti kızı.
Gencecikti, incecikti.
Gidemezdi.

Son defa yalvardı Alaeddin. Ellerini yüreğine götürdü ve son bir dua istedi.
Dakikalarca o şekilde bekledi.
Korkuyordu.
Gözlerini açmaktan, istemediği bir manzara ile karşılaşmaktan korkuyordu.
Açık açık Goncaya sevdalandığını haykıramadan onu kaybetmekten, kavuşamadan gitmesinden korkuyordu.
Düğünlerini göremeden, bebelerini koklayamadan yok olmasından korkuyordu.

Diğerlerinin gelmesi pek de gecikmeyecekti zaten, öylece bekliyordu Alaeddin.

-Mhh. S-su...
-Gonca?

Anında kızın yanına tekrar sokuldu şehzade. Eli ayağı hala titriyordu. Rahat içebilmesi için kaldırdı biraz kızın başını. Bardağı doldurdu testinin içindeki suyla ve dudağına tuttu Goncanın.
Yaptığı son merhem işe yaramıştı, son çağrısı duyulmuştu.
Rahat bir nefes verdi kızın yudum yudum da olsa su içebildiğini görünce.

-Eyi misin?
-Mh hm. Ama...
-Ama ne? Söyleyesin.
-Midem.
-Bulanır mı?
-Biraz. Yanma da vardır.
-Tamam, ona göre ilaç vereceğim sana. Yeter ki eyi ol.
-Medreseli, sen niye ağlarsın? Rengin de kötüdür. Bala hatuna bir şey mi oldu yoksa?
-Sen bu halde bile niye beni düşünürsün hileci hatun?
-Düşünmem k-
-Düşün.
-He?

Devam edemeden elini ağzına götürdü kız. Hemen arkasını döndü kusmak için. Gücünün yettiği kadar saklıyordu kendini şehzadeden.
Ama Alaeddinin umrunda değildi.
Sırtını sıvazladı kolaylaştırmak için.
Heybesinden bulantılara karşı bir koku çıkardı.
Gonca tekrar otururken mendilini çıkarıp ağzını sildi.
Kız çekiniyor gibiydi, kendi halletmek isterdi, ama gücü yetmiyordu. En önemlisi de tabip şehzadesine güveniyordu.
Alaeddin boğazını temizledi hafif öksürerek.

-Belki... belki bir gün evladımız olanda, yine böyle sıvazlarım sırtını.
-A-anlamadım.
-Gonca hatun... derim ki. Gebe olsan, bir an dahi ayrılmam yanından, tıpkı şu anki gibi. -Ben...
-Senden başkasını gözüm görmez, göremez. Seni tanımadan önce hiçbir zaman ne evliliği ne de aşkı düşündüm, açıkçası bir gün aşkı bulacağıma dahi inanmazdım. Sonra sen çıktın karşıma. Tüm dünyamı, aklımı, düşüncelerimi alt üst ettin. Didişsek de, birbirimizle inatlaşsak da her şey seninle olsun isterim. Her an yanında durmak, sana olan sevdamı haykırmak isterim. Eğer nasibimde evlat sahibi olmak varsa, senden olsun isterim. Seninle yaşlanmak, uç diyar gezmek, öğrenmek isterim. Babamla anamların gelini ol, 10 evladımın anası ol, eşim ol isterim.
-10?
-10 ya, olmaz mı?
-Biraz indir.
-9?
-Kimse almaz seni.
-Almasın. Alacak olan gönlümdeki yar değilse, istemem öylesini.
-Ben de.
-Sen de ne?
-Ben de sana sevdalıyım medreseli Alaeddin bey. Ömrümü seninle geçirmek isterim, yalnızca beni gör, yalnızca senin olayım isterim.
-Gonca... Gonca'm. Sen hele ayaklan, hemen nikahı basmazsam bana da şehzade Alaeddin demesinler.
-Öyle mi dersin? Ya anamlar.
-Kaçırırım.

Güldü Gonca. Yüzüne sonunda renk gelmişti. Sevdiğinin yüzünü izledi. Hayal gibi geliyordu. Sanki hala zehirin etkisindeydi, sanki ölmeden önce son bir serap görüyordu.

Birbirlerinin gözbebeklerine bakarken kapı açıldı. Geri dönmüştü herkes. Saadet ve Mehmetin mutlulukları her odadan duyulurdu. Bala ile Malhun ise manalı bakışlar attılar önce birbirlerine sonra da oğullarına.
Belli ki düğün çok olacaktı bu sene.

AlGon  -  One ShotsWhere stories live. Discover now