sabahın yedisinde koğuşta olacak yoklama için uyanan insanlar suç işleyen veya suçu üstlenen onca insanın olduğu bir cezaevinde uyandığınızı düşünün.
"KALKIN LAN SAYIM VAR"
"noluyor lan"
"Sabah oldu paşam kalk hadi"
koğuşun kapısı açılırken sayım için ranzanın üst katından indim teker teker dizilen 7 kişinin en sonunda ben vardım cenk,katil cenk lakabım biraz ürkütücü nedenmi sevdiğim kızı öldüren bir insanı ailesinin önünde öldürdüm yani namusumu temizledim insanlar benim hakkımda ne derse desinler umrumda değil çünkü ben kendi sevdiğimin intikamını aldım hala aklımız bir köşesinde olan toprağın altında yatan güzelim.
sayım bittikten sonra kimisi temiz hava almak için dışarı çıktı kimisi masanın etrafında oturdu iskambil kağıtlarıyla oyun oynuyordu ben ise yatakta oturmuş hayallerimi düşünüyordum tabi ne hayalim olucaksa dün gördüğüm rüya halen kafamı karıştırıyordu umut kimdi ve benim kafamın içinde neden yaşıyordu.
"Cenk kafana birşey mi takıldı"
bu koğuşun en yaşlısı kendisi 21 senedir burada adını henüz kimse bilmiyor lakabı var bey baba hepimizden daha yaşlı olduğu için öyle diyorlar yanında oturan ise kızını kurtarmak için elinden geleni yapan bir baba karısını öldürmüş yani öyle diyorlar ortalama bir yaşta zehir gibi çalışan bir beyni var devlet için çalışan bir polis olunca tabi dışarıda oturan 4 lü ise suçlarını tam bilmesemde adlarını biliyorum eren en gencimiz, kabi lakabı öyle yani iki çocuk babası ev alabilmek için kaçak işler yapmış, paşa illagel işler ondan sorulur , son olarak aşiret ağa sı kasım kasımı hapse atan bizim fıro ve kendisi şuan içerde ve kızını kurtarmak elinden geleni yapıyor.
"geçmişi düşünüyorum"
"geçmiş önemli olan değil gelecek önemli olan burdan çıkmak için ilk iş acil durumlarda kaç tane güvenlik veya ek arabalar geliyor bunu hesap etmemiz gerek biliyorsunuz mutfak bizim elimizde mutfakta ufak bir yangın çıkarıp acil durumu tetiklememiz gerek"
"yangın kontrolden çıkarsa ne yapıcaz"
"yangını ufak çaplı yapıcaz ki etraf çok hasar görmesin"
"yoksa bizden bilirler ve ceza alırız"
"aynen öyle"
dışarda kiler de içeri girdiğinde gardiyan eşliğinde mutfağa gittik ve yemek yapmaya başladık
"kabi bakma öyle böm böm sende birşeyin ucundan tut"
"ne yapam be kirve de baride yapam geçmişin ocağın başına bi onu yapan bi onu bize ne iş kaldı"
"o biber acımıdır bea"
"Bak bakayım acımı"
kasım kesmek için eline aldığı biberin ucundan bıçak la kesip kabi ye uzattı kabi bıçağın ucundaki biberi alıp ağzına attı biraz çiğnedikten sonra gözleri yanmaya başladı
"Ulan kasım yaktın beni bea"
"e napayım sen kaşındın"
bir birlerine girişecekleri sırada arka taraftan fırat ve paşa belirdi
"Dağıtım için herşey hazırmı"
"Hee he hazır aha hepsi burda"
"Kabiye naptın lan adam ağlıyor" diyerek lafı böldü paşa
"ha ben birşey yapmamışım biber acımı diye merak etti bende verdim tadına baktı"
bey baba köşede etrafı temizlerken cenk tezgaha yaslanmış birşeyler düşünüyordu fırat ile kasım dağıtıma çıkarken geri kalanları mutfağı temizliyordu dağıtım bitince mutfakta belirledikleri planı gerçekleştirmek için yangını kimin başlatacağını belirliyorlardı
Kasım "Ben yakarım yangını boyum kısa zaten gözükmem cenk iki metre net belli olur"
"eminmisin bak eğerki yangını düzgün ve kontrollü yakamazsan hepimiz biteriz"
yangını yakması için kasımı seçmişlerdi fırat ın belirlediği kameranın kör noktasına geçtiler kasım tencerelerin kapaklarını hızlıca yere atıp buhar yüzünden kameranın kapanmasını sağladı o aradada yangını başlattı fakat ateşi kontrolsüz yaktığı için ateşler tüm mutfağı ele geçirmeye başlamıştı
"LAN naptın"
"e yangın çıkar dediniz çıkardım"
"DIŞARI ÇIKIN"
cenk in son sözüyle dışarı çıkmak için mutfağın kapısına yöneldiler fakat kapı kilitliydi
"KAPI KİLİTLİ"
---------------------
bu bölüm bu kadardı bu aslında bir diziden alıntı isimlerin bazılarını değiştirdim birkaç değişiklikler yaptım düşünsenize sevdiğiniz birisi var oda sizi seviyor çıkıyorsunuz sonra kızın ailesi yüzünden kız öldürülüyor sizde gidip onu öldüren kişiyi ailesi önünde öldürüyorsunuz.
ve sonra gözünüzü hapishane koğuşunda açıyorsunuz.
